"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’dan talebelerine (1)

Cevat Çakır
02 Nisan 2017, Pazar
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri'nin saff-ı evvel talebelerine yazdığı mektuplardaki hitab örnekleri ve talebelerinin Said Nursî Hazretleri'ne yazdığı mektublardan örnekler.

Günümüzde sosyal medyadaki yazışmaları görünce Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin talebelerine yazdığı mektuplardaki hitaplar ve talebelerinin de ona karşı kullandığı dil çok önem arz ediyor. Ehl-i iman ve hususan Nur Talebeleri için bu mektublar hüsn-ü misal ve şevke medar olması gerekir.

Üstad Hazretleri mektupların başında muhatab aldığı talebelerine farklı ifadelerle hitap etmiş, onları taltif etmiştir. Bu taltiflerini de bazı sıfatlar vererek yapmıştır. Öyle ki bu sıfatları bazı mektuplarda sekize kadar çıkardığı olmuştur. 

Ayrıca muhatablarının hizmetteki durumuna göre de hitab farklılık arz etmiştir. Meselâ, Molla Hamid ve Nuh Bey’e yazdığı mektupta “Aziz, sddık, vefadar, hakikatlı, vefakâr, kardeşlerim”1 diye hitab etmiştir. Şuâlar’da yazdığı bir mektupda “Canımdan çok sevdiğim kardeşlerim”2 “Ey bu dar-ı fanide medar-ı tesellilerim bu diyar-ı gurbette enislerim ve esrar-ı Kur’ân’iyede iştiyakleriyle konuşturan zeki, ferasetli muhtaplarım”3 “Aziz sıddık, sarsılmaz ve tevekkülün mahiyetini ve kıymetini anlayan kardeşlerim”4 “Halis, muhlis kardeşlerim ve hizmet-i Kur’ân’iyede ciddî, hakikî arkadaşlarım, muktedir, müteyakkız kardeşlerim”5 “Aziz, sıddık kardeşlerim ve mübarek varislerim ve emin vekillerim” 6 ”...... bu dehşetli asırda mükemmel tesellilerim ve varislerim”7 “...... sarsılmaz, usanmaz, çekinmez, çekilmez kardeşlerim”8 diye hitap etmiştir.

Kur’ân öğrenen çocuklar için “Aziz masum evlâtlarım”9 demiştir. Kastamonu Lâhikası 1. Mektupta “Aziz, sıddık, mübarek kardeşlerim ve hizmet-i Kur’âniyede ihlâslı ve kuvvetli ve şanlı arkadaşlarım”10 der. Diğer bir mektupta sekiz sıfatla hitab ediyor: “Aziz, sıddık, fedakâr ve vefakâr kuvvetli, kıymetli ve çalışkan ve muktedir arkadaşlarım.”11 “Aziz, mübarek, sıddık, sadık, ruhum canım kardeşlerim.”12 

Diğer mektuplarda da farklı olarak “alicenab,”13 ”nuranî yoldaşlarım”14 ”Fa’al, sebatkâr”15 diye eklemiştir.

Lâhikalara baktığımız zaman Üstad’a mektup yazmada ve Üstad’dan mektup almada bazı talebeler öne çıkmaktadır ki, bunların başında Hulusi Bey, Sabri Efendi ve Re’fet Bey gelmektedir. 

Hulusi Bey ve Sabri Efendi’nin mektuplarının Risale-i Nur eczalarında yer alma sebebini Üstad Hazretleri beş sebebe bağlamaktadır: Birincisi: “Hulusi ise, ahirdeki Sözler’in ve ekser Mektubat’ın yazılmasına onun gayreti ve ciddiyeti en mühim sebeb olması. Ve Sabri’nin dahi On Dokuzuncu Mektub gibi bir sülüs-i Mektubat’ın yazılmasına sebeb olması, onun samimî ve ciddî iştiyakı olmasıdır. İkincisi: Bu iki zat ...... gayet samimî, tasannu’suz, halisane ve derece-i zevklerini ve o hakaike karşı şevklerini ifade etmek için, hususî bir surette yazmışlar. Üçüncü sebeb: Ben kendi nefsimde tecrübe ettiğim ve eczahane-i mukaddese-i Kur’âniyeden aldığım ilâçları, onlar da kendi yaralarını hissedip o ilâçları merhem suretinde tecrübe ediyorlar. Dördüncü sebeb: Hulusi Bey; benim manevî evlâdım ve medar-ı tesellim ve hakikî varisim. Sabri ise, fıtraten bende mevcud has bir nişan var. Bütün gezdiğim yerde kimsede görmedim. Sabri’de aynı nişan-ı fıtrî var. Bütün talebelerim içinde, karabet-i nesliyeden daha ziyade bir karabet hissetmiş. Ve şu havalide en az ümid ettiğim ve o da geç uyandığı halde en ileri gittiği bir işarettir ki; o da bir Hulusu-i sanidir, müntehabdır. Beşinci sebeb: Bu iki şahıs, bu hakikatı bu  herkesten ziyade anladıkları için, onlar bilmeyerek vicdanlarının sevkiyle yazdıkları takdirat ve medihlerini, Risale-i Nur eczaları içinde derc edilmeye sebep olmuştur.” 16

Saffı evvel talebelerin mektublarından örnekler: Hulusi Bey

Hulusi Bey, Üstad’dan altı mektup almış olmasına rağmen kendisi yirmiyedi tane mektup yazmıştır. Bu mektubların yirmi yedisi Barla Lâhikası’nda olmak üzere toplamda yirmidokuz mektup yazmıştır. 

“Gayyur, ciddî, halis ve muhlis ahiret kardeşim”17 “Aziz kardeşim, hamiyetli arkadaşım, gayretli talebem, sevgili biraderzadem”18 Ayrıca Hulusi Bey’in annesi için “İkinci validem” ifadesini kullanmıştır. Hulusi Bey de kendisine şöyle hitablarda bulunmuştur: “Eyyuhel-Üstadü’l Muhterem”, “Eyyuhel Üstadü’l Aziz”, ”Aziz Müşvik, Üstadım.” 

Hulusi Bey, “Eyyühe’l Üstadü’l-Aziz” hitabıyla başlayan uzun mektubunda şunları yazmıştır: “Nurlarla alâkadar olduğum zamanlarda dünyevî bütün lezzetlerin fevkinde büyük bir zevk havassımda azim bir şevk hissediyorum19 ... Bu niyetim sebebiyle Nurlarla meşgul olmak sadedinde mazhar olduğum dakikalarda hilâf-i me’mul bazı sözler kendiliğinden kalbime ve kalemime gelmektedir ki, bu marifet benim değil, elbet, muhakkak ve mutlak Hazret-i Kur’ân’dan lemean eden Nurlara aittir. Öyle ise asıl üstad Kur’ân’dır. Üstad-ı Muhteremimiz elyak ve elhak muarrifi, mübelliği ve müderrisidir. Biz muhtaçlar fırsatı ganimet bilmeli, cevherleri almalı, kalbimize, dimağımıza nakşetmek, dareynde medar-ı saadetimiz olacak olan bu Nurları ala-kadri’t-taka neşre çalışarak muhafazasını kuvvetleştirmeliyiz.20 Sözler ile kuvvetü’zzahr olduğunuz mü’minler, bataklıktan çıkardığınız mütehayyirler, ayılttığınız sarhoşlar, iade-i şuur ettiğiniz divaneler, şu zamanda Kur’ân’dan daha iyi mürşid olamayacağına inandırdığınız hakikaten müştak insanlar, ilzam ettiğiniz münafıklar, mülhidler, hatta kaçırdığınız şeytanları her gözü olan gördü, akıldan nasibi olan anladı, kalbi bozulmayan inandı. Bu azim muvaffakiyyatın sırrı, acz yolunun rehberi olan Kur’ân’ın ve Nurların dellâlının gösterdiği hakikî acze karşı Hâlıkın ihsanındandır” 21 

Dipnotlar:

  1- Said Nursî, Barla Lâhikası, 38.

  2- Said Nursî, Şuâlar, 438.

  3- Said Nursî, Barla Lâhikası, 167.

  4- Said Nursî, Şuâlar, 296.

 4a- Said Nursî, Barla Lâhikası, 134.

 4b-Said Nursî, Barla Lâhikası, 136.

  5- Said Nursî, Barla Lâhikası, 162.

  6- Said Nursi, Emirdağ Lâhikası, 115.

  7- Said Nursi, Emirdağ Lâhikası, 129.

  8- Said Nursi, Emirdağ Lâhikası, 146.

  9- Said Nursi, Emirdağ Lâhikası, 207.

10- Said Nursî, Kastamonu Lâhikası, 7.

11- Said Nursî, Kastamonu Lâhikası, 11.

12- Said Nursî, Kastamonu Lâhikası, 22.

13- Said Nursî, Kastamonu Lâhikası, 41.

14- Said Nursî, Kastamonu Lâhikası, 70.

15- Said Nursî, Kastamonu Lâhikası, 95.

16- Said Nursî, Barla Lâhikası, 20-21.

17- Said Nursî, Barla Lâhikası, 136.

18- Said Nursî, Barla Lâhikası, 134.

19- Said Nursî, Barla Lâhikası, 149.

20- Said Nursî, Barla Lâhikası, 50.

21- Said Nursî, Barla Lâhikası, 51.

Okunma Sayısı: 3369
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı