"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gazdan benzine geçiş

Mehmet ÇETİN
13 Eylül 2014, Cumartesi
Beyşehir’in Doğanbey Köyündeki evimizin tadilatı ile meşgul iken Seydişehir’deki arkadaşlarımızı Beyşehir’li kardeşlerimizle beraber ziyarete gitmiştik.
 Sohbet esnasında Yusuf Karadağ Hocamızın “Sizin gelmenizle gazdan benzine geçtik” nüktesi hepimizi güldürdü.
Bir sonraki beraberliğimiz Yenidoğan’daki Mevlüt Çelik ve Hasan Dikkaya Ağabeylerimizi ziyaret vesilesi ile oldu. Bu ziyaretimizde Ömer Has ve arkadaşları ile Seydişehir’deki arkadaşlar vardı. Üstadın kırk yıllık ömründeki otuz sene süren tahsilini özetleyen dört kelime ve kelâmın bahsedildiği dersimiz hatıralık olmuştu.
Beyşehir ve Seydişehir Anadolu’nun numune ilçelerindendir. Kadirşinaslık ve vefadarlık Anadolu evlâdının karakterinde vardır. Bu vesile ile Terzi Mehmet Özkara’nın ziyareti ile bir kere daha tezahür etti.
Seydişehir’li Celaleddin Hoca’nın Risale-i Nur’u tanıma hatırasını kendine mahsus üslûbu ile anlattığı Ramazan Hoca’nın evindeki derse Doğanbey’den Yaşar Altıparmak ile Sevindik’ten Hüseyin Bayrak ilk defa geliyorlardı.
Doğanbey’li eski Nur Talebelerinden Mehmet Cambaz vasıtası ile varlığından haberdar olduğum değirmende çalışan Mustafa Sancakoğlu kardeşimizin babası İbrahim Amca yılların Nur Talebesi imiş. Kendisini ziyaret ettiğimizde Anadolu’nun ücra köyünde aslını muhafaza ederek hayatı sürdürmenin ne kadar ehemmiyetli olduğunu anladık.  
Hayatın bin bir zahmet ve meşakkatinin arasında yalnız kalıp cemaat ile irtibatı azalmış olan kardeşlerimizi ziyaret etmek, manevî imdatlarına yetişerek onlarla uhuvvet ve muhabbeti yeniden tazelemek, hizmetin en vefalı kısmıdır. Bu cümleden olmak üzere gazetemizi takip eden kardeşlerimizin cemaat ile irtibatını zinde tuttuğu ve sohbetlere fazlasıyla alâkalı olduğunu müşahede ettik. Yaz mevsimi ile gelen rehaveti kır toplantıları ile dağıtan kardeşlerimiz diğer taraftan yeni arkadaşların dâvetine de dikkat ediyorlar. Bu tarz toplantılar yeni arkadaşların kazanılmasına vesile olmaktadır.
Vesile olan bir başka konuyu da burada hatırlatmama lütfen izin verin. Hizmette temayüz etmiş ağabeylerin ve yazarlarımızın yaptıkları ziyaretler çok daha katılımlı, heyecanlı ve şevkli olarak hizmete vesile olmaktadır. Filan ağabey veya yazarımız gelmiş diye o beldedeki kardeşlerin yeni arkadaşları sohbete dâvetleri o kardeşlerimizin iştirakini sağlarken, onlarla devam eden güzel münasebetler de sohbetlere devamını sağlamaktadır.
Bulunulan beldedeki hizmete katkısı olması noktasından öğretmen talebi eskiden beri olan arzulardır. Bu talep çoğu zaman karşılanamamakta, karşılansa da isabet edilenin yanında başka arızalar doğmakta. Buna kalıcı bir çözüm bulmak daha doğru olur.
Öncelikle hizmet beldesinde kesinlikle meşveret heyetini teşekkül ettirip her meseleyi istişarelerle halletmek birinci sırada olmalı. Şahs-ı maneviyi temsilen Risalenin okunması veya anlatılmasını başkalarına havale etmek yerine doğrudan kendimizi vazifeli bilmeliyiz. Sonucu beklemeden, sebeplere takılmadan ihlâsla yapılan derse dinleyicilerini Rabbimiz gönderecektir, gelenleri biz görmesek de. O halde nazarımızı ve gayretimizi geçmiş ve geleceğe değil şimdiki zamana yoğunlaştırarak acz ve fakrımızı vesile edip, hizmet ve tebliğ ibadetini yaparak yola devam edilmeli. Bu meyanda bir öğretmenin tayini olursa onu da teşvik olarak görmeliyiz.
Okunma Sayısı: 1673
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı