"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Haşiyeler ne zaman okunmalı?

Mehmet ÇETİN
17 Ekim 2015, Cumartesi
Öncelikle Üstadın yazdığı şekliyle okunmalıdır. Fakat bazı hususlara da dikkat etmek gerekir. Bazı haşiyeler cümlenin ortasında, bazıları da sonundadır.

Umuma okuma ile hususî okumada haşiyenin okunması farklılık arz ettiği gibi müzakere ve mütalâa ederken haşiyenin okunması da farklılık arz eder. 

 Risale-i Nur Külliyatındaki, çok anlamlı ve doyurucu olan haşiye geleneğine sadâkatle sahip çıkmak gerekir. Külliyatın hemen her kitabında haşiye bulunmaktadır. Meselâ On Yedinci Sözde on yedi adet geçmesi gibi bazılarında da manidar tevafuklarla geçmektedir. Külliyatta 677 adet haşiye vardır. Haşiye en fazla Sözler’de geçmektedir. Bazı yerde haşiye bir özellik belirtilmeden kullanılır, ancak bazı yerlerde ise “çok ehemmiyetli” gibi dikkat çekilir ve “iki güzel ve lâtif haşiyelerle” ifadeleriyle süslenerek takdim edilir. 

Üstad Hazretleri haşiyeleri yerinde ve çok anlamlı kullanmıştır. Kullandığı yerdeki hikmeti o an anlaşılmayabilir, ancak hikmeti araştırıldığında akla gelmeyen sırlar zamanla anlaşılabilir. Bu da kişinin ilmî seviyesi, halet-i ruhîyesi, Külliyat ile yakınlık derecesi, yaşı ve çevresi ile doğrudan alakalı hususlardır.

Cümle içerisindeki kelimenin hemen ardındaki haşiyeler, yazıldığı gibi okunduğu zaman kesinti ve anlam bütünlüğünün bozulmasına sebep oluyor diye itiraz etmeden önce kişi kendini sorgulamalıdır. Oradaki mânâya kişi kendini vererek okuduğunda yukarıdaki itirazın çok anlamlı olmadığını hissedecektir. Yaşayarak, hissedilerek yapılan okumalardaki haşiyeler su gibi akıp gitmektedir. Bununla beraber cümle içerisindeki haşiyeleri iki türlü okuma şekli mümkündür. Ya yazıldığı gibi haşiyeli okuyup devam etmektir veya ilk okumada haşiye okunmadan cümle bitirilir, dönülür haşiyenin geçtiği kelimeler hatırlatılarak haşiyesi okunur. Umuma okunurken böyle yapıldığı gibi, hususî okumada da böyle okunur. Burada dikkat edilecek konu evvelâ okunan ortam önemlidir. Muhatap olunan kişilerin durumu mühimdir. Bazı muhatapların durumu gereği haşiyelerin atlanarak okunması da mümkündür. Okuyan kişi ince ve hassas düşünerek bunları uygulamalıdır. Bazı haşiyeler kelimenin devamında yazılması o kelime ile alakalı olduğunu gösterir, cümle veya bölümün sonuna yazılırsa konu kopukluğu olabilir. Cümle veya bölümün sonundaki haşiyelerin okunması yazıldığı gibi okunmalıdır. Bahsedilen konu ile tamamlayıcı bilgi ve izahı ihtiva eder. Müzakere ve mütalâa edilerek yapılan okumada cümle içerisindeki haşiye atlanarak da okunabilir. Nihayet anlamda eksiklik hissedilecek, o zaman dönülür haşiyeli okunur. Şurası çok dikkat çeken bir husustur ki; farklı pencerelerin açılması niyetiyle haşiyesiz okumada açılmayan pencerenin haşiyeli okunduğunda açıldığı bizzat yaşanılarak anlaşılan bir gerçektir. Günümüzde dipnot olarak kullanılan, hâmiş ve derkenar ile eş anlamlı olup, haşiye kökünden gelip haşiye yazmaya tahşiye, haşiye yazana muhaşşi, haşiyeli eserlere muhaşşa denilir.   

Sözler 112, Mektubat 40, Lem’alar 58, Şuâlar 56, Mesnevî-i Nuriye 7, İşaratü’l-İ’caz 12, Emirdağ 71, Kastamonu 39, Barla 29, Tarihçe 78, Asa-yı Musa 31, Sikke-i Tasdik-i Gaybi’de 37 adet  haşiye mevcuttur. 

Okunma Sayısı: 1504
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı