"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’un şerh ve izahı

Mehmet ÇETİN
20 Eylül 2014, Cumartesi
-Yazarlarımızın şerh ve izah konulu toplantısı hatırası -
Risale esaslı şerh ve izah yapılması zamanı gelmiş veya geçmek üzeredir.
Risale-i Nur Külliyatı’nın müellifi Bediüzzaman Said Nursî, eserlerinin pek çok yerinde şerh ve izah konusuna dikkat çeker. İleride yapılabileceğine işaret ettiği şerh ve izahın, Külliyatın üslûbu, tarzı istikametinde olması ise fevkalâde mühimdir.
Bu cümleden hareketle Kur’ân’dan ders alanlara hitab ederek, Kur’ân dairesinin içinde olanlar, allâme ve müctehidler de olsalar, vazifelerinin, imanî ilimler cihetinde yalnız yazılan Risale-i Nur’un şerhi ve izahı veya tanzimi olacağını ifade eder.
İmanî konuların Risale-i Nur’da muhtevalı bir şekilde yazıldığını, başka yerde aramaya lüzum kalmadığını, imanî ilimler konusunda yazılması gerekenler, Risale-i Nur ile yazıldı diyerek âdeta “size tanzim, şerh, tasnif düşer” der. Külliyâtın müteferrik yerlerindeki birbiri ile alâkalı konuların  bir araya getirilmesi çalışmasını tavsiye eder.
Bediüzzaman, izah ve tafsile ihtiyaç bulunduğunu ifade ile “vazîfeniz şerh ve izahla ve tekmil ve tahşiye ile ve neşr ve tâlîm ile, belki Yirmi Beşinci ve Otuz İkinci mektûbları te’lif ile  vevazîfeniz şerh ve izahla ve tekmil ve tahşiye ile ve neşr ve tâlîm.” der.
Anlaşılan o ki; asıl metinlere, Külliyâtın ruh ve mânâsına sâdık kalmak şartıyla, şerh, îzâh, tekmil, tahşiye, neşr, ta’lîm, tanzim, tertîb,  ve tashih  Risale-i Nur Talebelerinin görevidir..
Hattâ gelecekte birisi, müteferrik yazılanları araştırıp yazarsa, ortaya çıkan eserin imanın mertebelerinin yükseltebilecek hizmetlerde bulunabileceğinden bahseder.
Misallerini çoğaltabileceğimiz ifâdeleri, esas menbaı olan Risale-i Nur Külliyâtına havale ederken bir husûsa dahâ dikkat etmemiz gerektiğini ifâde edelim;
Şerh ve izah hizmetini yapanlar bu ifâdelerin ardından “...bunlar bizim Külliyâttan anladığımız ifâdelerdir...” demeli. Aksine “Üstâd burada kesinlikle şu mânâda söylemiştir.., Üstâdımızın bu konudaki kesin görüşü şudur vb.” gibi inhisar altına alıcı ifâdelerden kesinlikle sakınmak gerekir. Bunlar ciddî mânâda dünyâ ve âhirette mes’ûliyet gerektiren ifâdelerdir.
Tercüme asıl metnin yerine geçemediği gibi şerh de kaynak eserin yerine geçemez. Dikkatlerin Risale-i Nur’dan ayrılmasına sebep olan eserler hangi niyet ile neşredilirse edilsin, haklılık kazanamaz. İyilik yapayım derken fenalık yaptığının farkına varamamaktır.
Okunma Sayısı: 2128
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı