"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya’nın istikametli çizgisi

Mehmet ÇETİN
21 Şubat 2015, Cumartesi
Bediüzzaman’ın, bu mübarek vatanın manevî bir kurtarıcısı olması cihetiyle, iki dehşetli belânın defedilmesi için matbuat lisanı ile hizmete işareti çok mânidardır.

Bu iki belâdan birisi anarşiliği yetiştiren dinsizlik cereyanı, diğeri İslâm âleminin itiraz ve ithamlarıdır. İfsadın engellenmesi, uhuvvetin tesisi İslâmî hizmetin önünü açacak önemli icraattır. Böylesine önemli icraatın yapılmasında Kur’ânî tavsiye olan asrın silâhı ile teçhiz edilmek gerekiyor. Matbuat lisanı bu noktadan bir kere daha ehemmiyet arz ediyor. 

Matbuat lisanı ile hizmetin yapılmasının önemini çok iyi bilen Zübeyir Gündüzalp, bu arzusunu “Keşke bir lahana yaprağı kadar gazetemiz olsa ” diye dile getirir.

İnsanımızın ifsat edilmesinde görsellik çok etkilidir. Dolayısıyla tamirat o noktada yapılmalıdır. Bunun için başta gazete olmak üzere basın ve yayının bütün organları kullanılarak tamirat hizmeti organize edilmelidir.

Ancak bu hizmetin ölçüleri neler olmalıdır? 

İstişarenin, kesinlikle hizmetin merkezine oturtularak, istisnasız ihlâs ile Risale-i Nur’un prensiplerini gelişen ve değişen hayatın şartlarında güncelleyerek sadakat ile devam eden bir çizgidir. İman hizmetini değil dünyevî maksatlara, uhrevî maksatlara bile alet etmemek çok önemlidir. Risale-i Nur’dan alınan dersle adalet terazisinde hakkın tarafında olmayı varlık gayesi olarak bilip; en çok pusuda bekleyen fitne odaklarının işine yarayacak kıyasıya bir çatışma içindeki ehl-i iman tarafları, hak, adalet, vicdan ve şefkat prensipleri ekseninde itidal, sükûnet ve sağduyuya çağırarak uhuvvetin kuvvet bulması bu hizmetin alâmetidir.

Üstadın vefatının ardından, Cemaatin duruşunu gösteren bu çizgi; yapılan hataların ikrah ve tashihi ile yenilenen doğrulamalarla kardeşlerine istikamet verir. Bu duruş sonraki yıllarda gelen fitnekâr entrikalara rağmen tarzını hiç bozmadı. Müsbet hareket; pasif ve durağan değil, yerinde ve zamanında yapılması gereken, ama asayişi muhafaza etmeyi netice veren formülü ile uygulanmaktadır.

Zulüm içerisinde tecelli eden adâlet; bölünmelere rağmen ısrar ve sadakatle misyonun muhafazasına, kemiyete revaç verildiği zamanlarda keyfiyete sadakatle önem vermek, hepsi bu hizmetin özelliklerindendir. 

Bu çizgiyi anlamak, hazmetmek ve uygulamak o kadar da kolay değil. Müfritâne irtibatın, meşveretin kararlarına tabi olmanın, en yakınların bile çoğunluk kazandığı farklı düşüncelerin baskısında ve karşısında sadakatinden taviz vermeyen, ama akıl ve hikmetli hareketi ile takdirlere mukabil istikametini şükürle devam ettiren bir mânâdır. 

Bugün artık, Said Nursî’nin şahs-ı manevisi bir mânâda bu çizgi ile devam ediyor. 

Okunma Sayısı: 1862
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı