"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

2019’u şimdiden düşünmek

Mehmet KARA
08 Mayıs 2017, Pazartesi
Referandumdan sonra CHP’de yaşananlar, “CHP fabrika ayarlarına” dönüyor dedirtiyor. Kurultaylar partisi olan CHP’de bir yandan olağanüstü bir yandan da olağan kurultay tartışmaları başladı.

Referandum kampanyasında Kılıçdaroğlu kadar program yapan Muharrem İnce ile eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın referandumda “evet”lerin fazla çıkmasından sonra Kılıçdaroğlu üzerinden kurultayı dillendirmeye başlamaları hiç şaşırtıcı bulunmuyor!

7 Haziran seçimlerinin hemen ardından Cumhurbaşkanlığında Erdoğan ile görüşmesi tartışması konusu olan Baykal’ın çıkışları hep dikkat çekiyor. Referandumun ardından da “Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olmayacaksa çekilsin. Cumhurbaşkanı adayını genel başkan olarak CHP kurultayı seçsin” diye bir çıkış yapan Baykal’ın, Erdoğan’ın karşısına yüzde 49’un adayı olarak Abdullah Gül’ün aday olabileceğini açıklaması ile dikkatleri çekti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Baykal’ın bu sözlerine, “Bu tamamen fitne hareketidir. Sayın Baykal bu oyunları oynamayı bıraksın da başının çaresine baksın” demesi beraber değerlendirildiğinde, “Baykal’ın bu konuşmasının kimin işine yaradığı” sorusunu akıllara getiriyor. Gerçekten de, Baykal’ın bu çıkışları kimin işine yarıyor?

Türk siyasetinde 2.5 sene sonrasında nelerin olacağını şimdiden hesap etmek neredeyse imkânsız. Durum böyle iken, 3 Kasım 2019’da yapılacak cumhurbaşkanı seçimi için şimdiden bir isim üzerinde anlaşmak mı, yoksa ilkeler ve usûl üzerinde anlaşmak mı doğru olandır? Şimdi yüzde 49’un buna karar vermesi lâzım… 

“İNSAN GERÇEKTEN HAYRET EDİYOR!”

Baykal’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Abdullah Gül’ün ismini zikretmesine günler sonra Gül’ün “ciddiye almıyorum” şeklindeki cevap vermesine esas tepkiyi AKP içinden gelen seslere vermesi pek gündeme getirilmedi.

Kendisi gibi Kayserili olan AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Sayın Gül ile ilgili çeşitli spekülasyonlar yapılıyor. Sayın Gül’ün bu spekülasyonları behemahal (mutlaka) bitirmesi gerekir. Sayın Gül net olmadığından dolayı da böyle sorularla karşılaşıyor. Eğer rahatsızsa böyle sorulara net bir şekilde cevabını vermesi gerekir. Yok rahatsız değilse, cevapsız bıraktığı takdirde herkes bu soruyu her zaman sorma ve bununla da muhatap olmayla karşı karşıya kalacaktır. Benim tanıdığım Sayın Gül buna net bir cevap vermelidir” demişti.

Gül’ün “net olmaması”, “rahatsız değilse” gibi ifadeler öyle görünüyor ki Gül’ü oldukça rahatsız etmiş. “Bazı arkadaşlar doğrusu saygı seviyesini de aşarak neredeyse benim ne yapmam gerektiğini ne söylemem gerektiğini nasihat edecek kadar da ileri gittiler. Buna çok üzüldüm” diye cevap verdi. 

Öyle görünüyor ki, bu sözler AKP içindeki “kutuplaşmanın” işaretleri. Önümüzdeki günler siyasette özellikle de AKP içinde “yeni şeyler” olur mu bekleyip görelim.

Sayın Gül’ün de dediği gibi, “İnsan gerçekten hayret ediyor.”

ESAS ŞAŞIRILMASI GEREKEN

Partisi kurultaya giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağı” ile ilgili soruya, “Bir partinin genel başkanı cumhurbaşkanı adayı olmamalı” demesi flaş olarak verilmesine şaşırdık doğrusu.

Zira kampanyalarda partili cumhurbaşkanına karşı olduğunu söyleyen birinin şimdi kalkıp aday olabileceğini söylemesi şaşırtıcı olurdu.

Bu minvalde, AKP milletvekilinin sosyal medyada, “Yani seçimlerde aday olamam, olursam da kazanamam, kazanamazsam milletvekili bile olamam. Bana ne olacak diyor” demesine anlam veremedik doğrusu.

DIŞARIDAN MÜDAHALE BİR YERE KADAR (!)

Anayasa değişikliği referandumda gündeme geldiği andan itibaren hep, “Sayın Erdoğan şimdi ne diyorsa yapamıyor da yeni sistemde onu yapacak” diye sorulmuş.

Referandum sürecinde yabancı bir misafir de Erdoğan’a, “Şu anda ne yaptıramıyorsun ki, AK Parti’ye genel başkan olmak istiyorsun?” şeklinde sormuş.

Cevap çok ilginç olmuş. “Dışarıdan müdahale ile bir yere kadar oluyor. Ahmet Hoca’yla yapamadık işte. Binali Bey’le sorun yaşanmıyorsa, belediyeden bu yana benim yanımda olduğu için” karşılığını vermiş Erdoğan. (Abdulkadir Selvi, Hürriyet, 1.5.17)

Ahmet Hoca (Davutoğlu) 1 Kasım seçimlerinde AKP tarihinde en fazla oy almasına rağmen 5 ay sonra hem başbakanlığı hem de AKP Genel Başkanlığını bırakmak durumunda kalmıştı.

Madem Binali Beyle (Yıldırım) sorun yaşanmıyorsa neden partili cumhurbaşkanlığı sisteminde ısrar edildi? Bunu da anlamak mümkün değil. Şu siyasetçilere de gerçekten de akıl sır ermiyor…

“FETÖ BORSASI KURULDU!

Son KHK’lar sonrası “pes ettim” çıkışıyla dikkat çeken eski gazeteci, AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’ın özel bir televizyon kanalında söylediği cümleler çok dikkat çekici…

Özetle şunları söyledi Tayyar: “Türkiye’nin farklı illerinden açılmış farklı hesaplarla FETÖ’cü yaftalamasıyla iş adamlarından para koparan, bürokratlara baskı yapanlar var. Sosyal medyada bunu yapan ahlâksızlar var… FETÖ borsası kuruldu. Birileri bu işi ranta dönüştürdü. Bu işin içinde istihbaratçısı var, hâkimi var, savcısı var vs. vs. Milyon dolarlar dönüyor. Üzerine gidin. En son bir operasyon oldu 9 bin 103 kişi alındı. Öyle bir kurnazlık yapılmış ki şu anda cezaevinde bulunan kişilerin isimleri yazılmış. Araya da birilerini koymuşlar ve harmanlama yapmışlar. 100 doğrunun yanına 30-40 tane de yanlış yazıyorlar ve iş sulanıyor. Oradaki yanlış işi söylemeye çalışırken başka bir meselenin üstü örtülüyor…” 

Bunları söyleyen iktidar partisine mensup bir milletvekili… Tayyar’ın dediği gibi yüzde 30-40 kişi “yanlış yazılıyorsa” çok vahim… Bir milletvekili bu söylediklerini Erdoğan’a duyuramamaktan şikâyet ediyorsa, mağdur olduğunu düşünenler nasıl sesini duyursun?

Okunma Sayısı: 2598
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı