"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Akreditasyon ayıbını “seviyesizce” savunanlar!

Mehmet KARA
14 Mart 2015, Cumartesi
Basına uygulanan akreditasyon yani ayrımcılık her dönemde olmuştur. Ama hiçbir zaman bu dönemdeki kadar yaşanmamıştı.

Başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere bakanlar bile bu ayrımcılığı yapıyorlar. Akredite olmayan gazeteciler ya da gazeteler programlara davet edilmiyor, programlara alınmıyor.

Sivil toplum kuruluşları yaptıkları toplantı afişinin altına “akredite olmayanlar toplantıya giremeyecektir” diye not yazma gereği duyuyorlar. Geldiğimiz nokta maalesef bu. Bu durumda da hâlâ basın hürriyetinden bahsedilmesinin bir anlamı kalmıyor.

Başta şunu söyleyelim. Bu ayrımcılığı kim yaparsa yapsın bir ayıptır. Şu anda yapılan da katmerli ayıptır.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ne başbakanlığı döneminde ne de cumhurbaşkanlığı döneminde uçağına binmek bir yana birçok basın kuruluşu gibi hiçbir programına dâvet edilmedik. Hep hukuksuz akreditasyon (ayrımcılık) uygulandı. 46 yıllık bir gazetenin cumhurbaşkanının ve başbakanın programlarına dâvet edilmemesi basın özgürlüğü adına bir ayıptır. 

***

Geçtiğimiz günlerde Zaman gazetesinin Ankara bürosundan Tuğba Mezararkalı aradı. Gazetelerin Ankara temsilcilerine “Cumhurbaşkanı uçağına binmiş olsaydınız ne sorardınız?” şeklinde bir çalışma yaptıklarını söyledi. Bizden de soru istedi. Biz de 10 soru hazırlayıp gönderdik. Gazetede geçtiğimiz Pazar günü (8.3.2015) “O uçakta sorulamayan 25 soru” başlığıyla tam sayfa bir haber yayınladı. Haberde, Cumhuriyet, Bugün, Millî Gazete, Taraf, Yeniçağ, Zaman, Samanyolu ve Bugün televizyonlarının ve Yeni Asya temsilcileri uçakta olsalardı neler soracakları aktardılar. Habere http://www.zaman.com.tr/pazar_o-ucakta-sorulamayan-sorular_2281954.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Haberde sayfayı sığmadığı için 10 sorumuzdan ancak dördü yer almıştı. 

Burada geri kalan 6 soruyu yazalım:

  • Tarafsız (siyasî anlamda) bir cumhurbaşkanı mısınız? Bu çerçevede Cumhurbaşkanı yemin metnini nasıl değerlendiriyoruz?
  • Şu an cumhurbaşkanlık olarak kullandığınız saray ilk başta Başbakanlık olarak düşünülmüştü. Eğer Cumhurbaşkanı olmayıp da Başbakan olarak kalsaydınız, sizin yerinize Cumhurbaşkanı olacak kişiye o sarayı bırakır mıydınız?
  • Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi için 400 milletvekili istiyorsunuz. Bu 400 milletvekilini hangi parti için istiyorsunuz?
  • Başkanlık sistemini dile getirirken Meksika modelini gündeme getirdiniz. Meksika modelinde partili başkan, 3 yılda bir yapılan seçimlerde adayları belirleyebiliyor. Kendisinden sonra istediği kişiyi aday gösterme hakkı var. Siz de böyle bir hak mı istiyorsunuz?
  • AKP adaylarının belirlenmesinde etkiniz ne kadar olacak? Olacaksa, olması normal mi? Olmayacaksa bu söylentilere ne dersiniz?
  • Çözüm sürecinde hükümet ve HDP’nin ortak açıklama yapacağından haberiniz oldu mu? Sonrasında AKP ve HDP yetkililerinin arasındaki atışmayı nasıl değerlendiriyorsunuz. Kim samimî, kim değil?

***

Bizi şaşırtan bu soruların birilerini rahatsız etmesi oldu... Neden rahatsız oldular onu da anlamış değilim! Çünkü sorularda rahatsız edecek bir durum olmadığını düşünüyoruz.

Biz Cumhurbaşkanına sorduk, akredite olan ve uçaktan inmeyenlerden ses geldi. Buradan (Bari soruları da siz cevaplayın da, cumhurbaşkanını zahmetten kurtarın’ diyesimiz var.)

Rahatsız olanlardan birisi Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya olmuş. Başta yazarın bu konuda yazdığı çirkin yazıyı ayıplıyor, kınıyorum. Burada cevap vermeye bile gerek duymuyorum. Kendisine yakışanı yazmış. Üslûbu zaten sorunlu olan Karakaya’dan da bu beklenirdi zaten. Özür bekliyorum. Biz üslûbumuzu muhafaza ediyoruz.

Bu konuyu köşesine taşıyan bir yazar da Milat Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Ali Adakoğlu. Yazısının başlığını burada yazmaktan imtina ediyorum. Kendisi de sorular çıkartmış ve bu soruların Fethullah Gülen’e sorulması durumunda 25 soruyu Cumhurbaşkanının uçağına bindiğinde hepsini sorma sözü vermiş.

Yazısında isim olarak sadece bizden bahsetmiş ve demiş ki: “KISKANDIĞIM SORU! İtiraf edeyim, Zaman’da sıralanan 25 soru içerisinden en çok Yeni Asya Gazetesi Ankara Temsilcisi Mehmet Kara meslektaşımın sorusunu beğendim. Beğenmekle kalmayıp bu soruyu sormak neden aklıma gelmedi diye de kendime kızdım. Ekrem Bey, Mehmet Kara meslektaşımızın, ‘Söylemlerinizden Fethullah Gülen’e karşı çok şiddetli derecede bir öfke ve kırgınlığınız olduğu anlaşılıyor. Şu anda karşınızda olsa ona nasıl hitap ederdiniz? Barışmayı ve tekrar eski günlere dönmeyi ister miydiniz?’ sorusunu hiçbir koşul ve şart koşmaksızın Sayın Erdoğan’a soracağıma yönelik şimdiden söz veriyorum. Hadi bir adım da sen at!”

Adakoğlu meslektaşımla Ankara’da kahve içmişliğimiz de var. Malûm bir fincan kahvenin 40 yıllık hatırı vardır. İlk fırsatta sorumuzu sorup cevabını yazarsa memnun olacağız. (Bizim sorumuz olduğunu söyler mi onu da merak ediyoruz.)

***

Sayın Erdoğan bu soruları yazılı soru kabul edip, cevaplar mı? Pek tahmin etmiyoruz. Cevaplarsa da buradan size duyururuz… 

Bu vesile ile şu akreditasyon ayıbı bir keza daha gündeme gelmiş oldu. Kabak tadı veren ve büyük bir ayıp haline gelen bu ayrımcılık biran önce bitmeli… Bu ayıbı sona erdirilsin ki, basın hürriyetinden bahsedilebilsin…

Okunma Sayısı: 2278
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İLHAN

    14.3.2015 23:31:18

    Bu paralel hastalığıan yakalanmış şijofrenlere diyorumki.Bu hastalıktan evvelki yazı,söz ve methü senalarınızı önceki ve şimdiki sözleriniz,sevgi ve yergileriniz olarak ortaya koysam bize söyleyecek birşey kalmaz.İnsan bir yüzlü biliyoruım amma sizler kaç yüzsüzsünüz.RİYA,SAHTEKARLIK,YALANCILIK,DÖNEKLİK,HIYANET ne arasan bu dönme dolaplcılarda var.

  • hayrettin

    14.3.2015 15:04:23

    bu kadarı bilmoyordum............

  • vefa umurca

    14.3.2015 14:36:59

    mailin devamı hep zalimin karşısında dururlar. tüm ihtilallerde olduğu gibi 28 şubstta olduğu gibi 1. rte döneminde kemalistlere yapılan gnelleme ye karşı durarak sadece şuçlular ortaya çıkarılmalı diyerek ve şimdi hizmet cemaatine uygulanan yöntemin karşısında durarak . vesaire vesaire.o kadar çokki demekki geçmişden günümüze zulüm azalmamış sadece şekil değiştirmiş????? yaaaa sayın vede Müslümanlara mayın akp zihniyetini sadece para ilişkisi dışında tanımlayan aklını 2. rte dönemine teslim edenler. 1. döneminde aklını teslim eden hizmet cemaati işte bu durumda, devran dönünce bütün Kemalistler masum???!!! bir devran daha döndürürseniz ohooo kimbilir ne yapmaya çalışacaklar?????? herkes birşeyler söyler. ANCAK VE ANCAK ALLAHIN DEDİĞİ OLUR. rabbime bizleri affetmesi için dua ediyorum. tüm inananlarada akıl fikir ve doğru dürüst bir kalp versin. AMİN

  • vefa umurca

    14.3.2015 14:36:30

    evet! o kağıt parçalarında söylenenden başka bir şey yazmayan şahıslara benim bir sorum var. 28 şubat maduru sizmisiniz????? el cevap evet demeleri gerekir. ama yüzleri yokki diyemezler. derlerse tepelerine bineceğimizi bilirler, diyeceğim ama bu yüzdeki deri ile alakalı bir durum? bu insanların hiç bir şeylerine saygı duymuyorum. sadece onlarda ALLAHIN bir kulu onlarada yanlış yapanlara karşı dururum. yeni asya okurları böyledir.

  • Abdurrahman KOÇAK

    14.3.2015 14:21:33

    Sayın Mehmet Kara , iktidardakiler ve havuz medyası maalesef büyük bir kitleyi İslami değerleri kabul edip yaşamayı amaç edinenleri öyle büyük bir töhmet altına koydular .bu imajı değiştirmek çok uzun zaman alacaktır.İslamiyete ve mukaddes değerlere karşı olanlara ve sempatizanlara ,yaşamayıp saygı duyanlara büyük tramva yaşattılar.Maalesef darbe içeriden geldi.Zaaflarına yenildiler.Merak etmeyin Cenab ı Allah Yeni Asya yı davet etmesinler, aleyhinde bulunsunlar .Bizler Mahkemei Kübraya inanan insanlarız.Selametle kalınız.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı