"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Aslan yattığı yerden belli olur”muş!

Mehmet KARA
11 Mayıs 2015, Pazartesi
Cumhurbaşkanlığı Saray’ı ile ilgili tartışmalar bitmek bilmiyor.

Her gün yeni bir harcama kalemi ortaya çıkıyor. Saray için yapılan toplam harcamalarla ilgili olarak şu ana kadar sadece Maliye Bakanı’nın açıkladığı 1 milyar 370 milyon lira rakamı biliniyor. Odalarından, ithal ağaçlarına kadar tartışma bitecek gibi de görünmüyor.

Seçim meydanlarında da en çok konuşulan konuların başında geliyor Saray... Muhalefet partileri vaatlerini sıralarken “iktidar kaynak nedir?” diye sorduğunda da hep “saray” karşılığını alıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim öncesi yaptığı mitingler için “Devletin parasıyla geziyorum. Bu, benim hakkım” dedi. Örtülü ödenek de hesaba katıldığında 10 Ağustos 2014’te cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’ın bütçesi, 7 yıllık Gül dönemini şimdiden dörde katladığı haberleri çıktı. (Bu rakama 2015 yılında bütçeden ayrılan pay ile devlet bütçesinin binde 5’i olan 2.3 milyar lira tutarındaki gizli ödenek dahil.)

Saray’la ilgili bütün eleştirilere kulakları tıkayan Erdoğan, en son olarak “Bunlar Beştepe’yi (Orman Çiftliği içerisinde Saray’ın kurulu olduğu semtin adı) hazmedemediler. Aslan yattığı yerden belli olur” diye bir savunma getirdi.

Erdoğan bunu söyleyince de insan sormadan edemiyor. Bundan önceki 11 cumhurbaşkanı Çankaya Köşkü’nde otururken bu sözler onlar için geçerli değil miydi? Köşk’te büyük bir arazi üzerini kurulu… Burası yetmiyor muydu? Bu kadar şatafata gerek var mıydı? Köşk’te bu hizmet yürütülemiyor muydu? Sorular sorular, deli sorular…

* * *

NEREDEN NEREYE?

Seçime bir aydan az bir süre kalmışken çözüm sürecinde gelinen nokta, “sona erdi” ile ifade edilebiliyor.

Hükümet, HDP, Kandil ve İmralı arasında yürütülen süreçte en son olarak 10 maddelik bir eylem planı ortaya çıkmıştı. Sonrasında izleme heyeti oluşturulacağı konuşulmaya başlanınca Erdoğan devreye girip hem plâna hem de izleme heyetine karşı olduğunu söylediğinde süreç bitme noktasına gelmişti.

Seçim meydanlarında süreci götüren iki partinin birbirlerine karşı söylediklerine baktığımızda da artık yüzyüze bakacak hallerinin kalmadığını ve sürecin bittiğini söylemek (maalesef) mümkün.

Bir de bunun yanında terör örgütü PKK’nın silâhsızlandırılması için Dolmabahçe’deki Başbakanlık ofisinde varılan mutabakata göre kongre toplanması planlanmıştı. Ancak Kandil’in şu aşamada böyle bir toplantının yapılmasının düşünülmediğini açıklaması da bu işin tuzu biberi oldu.

Çözüm sürecini hükümet adına yürüten Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın “HDP baraj altında kalırsa hiçbir şey olmaz. Süper olur, çok güzel olur” demesine, yine çözüm süreci heyetinde yer alan Sırrı Süreyya Önder’in, “Bize lâf yetiştireceğine, Erdoğan açıkladığımız metni tekmelediğinde keşke bunu üzerine alıp bir şeyler söyleseydi” cevabı da sürecin geldiği noktayı gösteriyor.

Bütün bunlar seçime giderken söylense de seçimden sonra ne olacağı da belli değil. “Eğer AKP iktidar ya da iktidar ortağı olursa, HDP de barajı geçerse birbirlerinin yüzüne nasıl bakacaklar, bütün bunlardan sonra süreci nasıl götürecekler?” sorularını akıllara getiriyor. HDP Barajı geçmezse süreci kiminle götürecekler? Alın size 7 Haziran sonrası için birçok soru…

* * *

AZ DA OLSA İYİ ŞEYLER OLUYOR!

Seçim meydanlarında zaman zaman acımasızca birbirlerini eleştiren parti genel başkanlarının örnek davranışları da oluyor. Bunları da not etmek gerekiyor.

Bazı liderler siyasî rakibiyle ilgili eleştiri yaptığında dinleyenlerin “yuh” çekmesine ses çıkarmazken, geçtiğimiz hafta içinde hem Davutoğlu hem de Kılıçdaroğlu buna engel olması iyi bir gelişmeydi. Davutoğlu’nun MHP’nin gittiği ildeki seçim bürosunu ziyaret etmesi de güzel bir davranış oldu.

Ancak maalesef bunun tersini yapanlar da var. Hatta “yuh” çekmesini arttırmak için peşpeşe eleştiriye devam edenler de… Bu iyi ve güzel davranışları “yuh çektirenlere” örnek olsun diye yazdık…

* * *

SLOGAN PEK UYMUYOR!

AKP’nin bu seçimlerdeki sloganı, “Onlar konuşur AKP yapar…”

Ancak baktığınızda hiç de öyle değil. AKP muhalefet partilerine göre daha fazla konuşuyor. Bir yandan Erdoğan, bir yandan Davutoğlu… Hem bazen 3 ayrı yerde konuşuyorlar.

O zaman bu slogan pek yerinde olmamış. Öyle ya, en çok konuşan AKP…

Okunma Sayısı: 1766
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İLHAN

    11.5.2015 03:33:07

    Bu gevezelik ve lakırdıcılar öyle hızlılarki yurt içi yetmiyor birde yurtdışında da GAZEL OKUYORLAR.Millet 7 HAZİRAN da bir konuşacak PİR KONUŞACAK inşaallah.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı