"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Başkanlık da nereden çıktı?

Mehmet KARA
15 Ekim 2016, Cumartesi 20:00
Bir yandan 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrasında soruşturmalar, görevden almalar, gözaltılar, tutuklamalar devam ederken, bir yandan Fırat Kalkanı hareketi çerçevesinde Suriye’de askerlerimiz bir savaş halindeyken, diğer yandan da Türkiye ile Irak arasındaki Başika krizi, diğer yandan Musul’a yapılacak harekâtın hazırlıkları ve Türkiye’nin orada bulunup bulunmayacağı konusunda tartışmalar devam ederken gündeme yine başkanlık sistemi oturdu.

15 Temmuz’dan sonra üç partinin üzerinde çalıştığı ve uzlaşmaya vardığı anayasanın 7 maddesinde yapılacak değişiklik genel başkanların buluşmasını beklerken, birdenbire gündeme bu konu getirildi.

Peki, bu başkanlık tartışması nereden çıktı? Anayasa değişikliği teklifi ne zaman gündeme gelse, hatta dört partinin yeni anayasa çalışmalarını bu mesele tıkarken, 15 Temmuz’dan sonra hükümet kanadı başkanlık tartışmalarına hiç girmezken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu konuyu gündeme getirmesinin anlamı neydi? 

Bahçeli başkanlığı gündeme getirirken, “Cumhurbaşkanı, millet tarafından seçildiği gerekçesiyle fiilî başkanlık sistemini dayatmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı, partili cumhurbaşkanı gibi davranmış ve yetkisini aşmış fiilen hükümet başkanı gibi hareket etmiştir. Şu anda anayasa çiğnenmektedir” diye konuştu.

Bu durumdan kurtulmak için de iki alternatif sundu: “Bizim açımızdan da en doğru, en sağlıklı olanı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın fiilî başkanlık zorlamasından vazgeçmesi, yasa ve anayasal sınırlarına çekilmesidir. Şayet bu olmayacaksa, ikinci olarak, fiilî durumun hukukî boyut kazanabilmesinin sür’atle yol ve yöntemlerinin aranmasıdır.”

“AKP başkanlık sistemiyle ilgili inadını sürdürecekse” derken de, AKP’nin anayasa hazırlığı varsa Meclis’e getirmesini söyledi.

Başbakan Binali Yıldırım, bunu fırsata çevirip, Bahçeli’nin beyanlarının “cesaret verici” olduğunu söyledi. Kısa zamanda anayasa değişiklik paketini Meclis’e taşıyacaklarını açıkladı. 

Bahçeli’nin bu açıklamalarından, “MHP Başkanlık sistemine ‘evet’ diyor” anlamı çıkarıldı. 

Oysa mesele tam da öyle değil. En başta MHP parlamenter sistemden yana olduğunu üstüne basarak söylüyor.

Diğer yandan, Bahçeli bu konuşmasını yaptıktan sonra Meclis’ten ayrılırken bir gazetecinin, “Başkanlık sistemi vurgunuz, ‘MHP başkanlık sistemine destek mi verecek’ diye bir soru işareti doğurdu” cümlesi üzerine gülümseyerek “O sizin yorumunuz gibi geliyor bana” diyerek cevap verdi. Aslında, net bir cevap vermemiş oldu…

Ardından açıklamalar peşpeşe geldi. AKP açıklamayı önemli bulurken “fiilî durumun hukukileştirilmesi” olarak görüyor. Diğer yandan da bazı sözcüler, Bahçeli’nin açıklamalarının destek konusunda net bir şeyin olmadığını söylüyorlar.

Diğer muhalefet partileri Bahçeli’nin bu teklifine tepki gösterirken, “bitmiş bir tartışmayı neden şimdi gündeme getirdiğini” sorup “Bir pazarlık mı yapıldı?” diyorlar.

MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem, fiilî başkanlık sistemi uygulamasının anayasa ihlâli olduğunu söylerken, “MHP, ‘330 ile bir sandalyeyi tamamlayalım ve referanduma gidelim’ demedi. ‘Tamamlayabiliyorsanız buyurun tamamlayın’ dedi. Zaten sandalye sayısı yetersizse bu fiilî duruma son vermek zorunda…” diyerek konuşmaya açıklık getiriyor. 

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay Bahçeli’nin “Başkanlık teklifini destekliyoruz” gibi bir açıklamasının bulunmadığını, aksine tercihlerinin her zaman parlamenter sistemin devamı olduğunu söylüyor.

Anayasa değişikliğinin kabulü için 367 oy gerekiyor. Referanduma götürülmesi için ise 330 oy… Oysa AKP’nin 317 milletvekili var. Meclis Başkanı da oy kullanamayacağı için 14 oy eksik kalıyor. Oylama gizli yapılıyor. MHP’nin 40 milletvekili var.

Bu durumda, AKP’nin oyu değişiklik için yetmiyor. 14 milletvekili eksiğini nasıl tamamlayacak? Bu sayı MHP’den gelebilir mi? Şimdilik bunlar belirsizken, MHP’den gelen açıklamalara bakılırsa, “değişiklik teklifi Meclis’ten geçmezse, Erdoğan fiilî başkanlık durumuna son verir…”

Peki bu mümkün mü? Pek mümkün değil. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “İstediğiniz kadar yok deyin, fiilî başkanlık var” demesi de bundan.

Hükümete yakın kesimler de, MHP’nin bu çıkışının, AKP’nin gücünü ölçmeye yönelik olduğu da söyleniyor.

Neticede, bunca gündem arasında başkanlık sisteminin neden gündeme getirildiği ortaya çıkmış değil. 

Sonuçta, başkanlık sistemini gündeme getiren Bahçeli, başkanlık sistemini istemiyor. “Getirsinler destek verelim” de demiyor. “Anayasa çiğneniyor, bu durumu düzeltelim” diyor. 

Muhtemeldir ki, önümüzdeki hafta liderler en azından 7 maddelik mini anayasa değişiklik paketini görüşebilirler. Bu amaçla Başbakan Yıldırım’ın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’den randevu isteyeceği söyleniyor. Bu soruların cevabı da bundan sonra bulunabilir.

Peki, bu konu neden şimdi gündeme getirildi? Bunu neden Bahçeli gündeme getirdi? Şimdi cevabı aranan soru bu…

Okunma Sayısı: 4285
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Fatıma

    15.10.2016 12:12:40

    Bu kadar yoğun gündemin içerisinde bunlar makam mevki derdinde. Birkaç kişinin makam sevdası uğruna Ya Rab ne güneşler batıyor! Yazık canım ülkem yazık bize!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı