"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bayram bizim neyimize!

Mehmet KARA
01 Ağustos 2017, Salı
Gazeteciler olarak bizimde bir bayramımız var. Ancak bayram geçti biz bir bayram havası göremedik.

Tâ ki, AKP Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu’nun, “Objektif ve yerli duruşunuzla, milletimizin haber alma özgürlüğünün gerçekleşmesine katkıda bulunduğunuz için teşekkür eder, 24 Temmuz Gazeteceler ve Basın bayramınızı yürekten kutlarım” yazılı tebriğini alıncaya kadar. Fazla dikkat etmemiş olacağız ki, tebrikle bayramımız olduğunu hatırladık.

Yedi gün sonra bayramımızı yazdığımızdan dolayı üzüntümüzü belirtirken, aslında şu dönemde basın bayramı kutlanmanın ne kadar absürt olacağını söylemek lazım.

Yüzlerce gazetecinin hapislerde, binlerce gazetecinin işsiz olduğu bir günde “bayram bizim neyimize” demek daha doğru olur kanaatimizce…

Gazeteciler arasında ayrımcılık başladığında sert tepkiler gelirdi. Artık akreditasyon denilen bu ayrımcılığa o kadar alıştık ki, -aslında, alıştırıldık- kimsenin aklına tepki göstermek dahi gelmiyor. Buna basın kuruluşları da dahil… Aslında alışılmaması sık sık tepki gösterilmesi gereken bir durum olmasına rağmen maalesef alıştırıldık…

Başta Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık olmak üzere, bakanlıklar da hatta bazı STK’lar bile kendi görüşünde olmayan basın kuruluşlarını toplantılarına çağırmıyor. Gittiğinizde de kapıda kalıyorsunuz.

Bir sivil toplum örgütü bir program düzenliyor oraya bir devlet büyüğü gelecekse o STK kendi programını organize dahi edemiyor. Gelen devlet büyüğünün akreditasyonu uygulanıyor. Son yıllarda çok sık karşılaşılan bu durum aslında bir akreditasyon ayıbıdır.

Yıllar önce böyle bir ayrım yapıldığında, programa girebilen gazeteciler diğer arkadaşları programa alınmadığı için tepki gösterirler, gerektiğinde de programı terk ederlerdi. Şimdi bu meslekî dayanışma da kalmadı. İşte onun için diyoruz ki, Bayram bizim neyimize…

“Gazeteciler ve Basın bayramı” basın özgürlüğü sağlanana, akreditasyon kaldırılana kadar da kutlamamak gerekir… Yine de bayramımızı kutlayan herkese teşekkür ediyoruz…

 * * *

CUMHURBAŞKANLIĞI UÇAĞINA BİNME MERAKI!

Söz gazetecilikten açılmışken Cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık uçağına binmek için gazeteciler arasında adeta yarış yaşandığı da aklımıza geldi.

Türkiye Gazetesi yazarı Fatih Selek, geçtiğimiz aylarda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağına binen gazetecilerin istatistiğini çıkarıp analizini yapmıştı. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde seyahatlerine en çok eşlik eden gazeteci Milat gazetesinin sahibi Ali Adakoğlu olmuş... Eylül 2014’ten bugüne 16 kez seyahate katılan Ali Adakoğlu’nu 14’er kez seyahate katılan Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Selçuk Tepeli ve Daily Sabah Genel Yayın Yönetmeni Serdar Karagöz izliyor... (Bu sayılar son körfez ülkeleri seyahatinden sonra değişti.)

“Muhalif basın” uçağa zaten binemeyeceği için bir değerlendirme yapmazken iktidara yakın medyadan (yandaş medya da deniliyor) “neden biz de bir kere binemiyoruz” diye yakınmalar geliyor…

Geçtiğimiz Ramazan ayı içinde iftara davet edilen gazeteciler alay-ı vala ile notlarını aktarırken, davet edilmeyen ya da yeni akredite olan gazeteciler ise “bir dahaki dönemde biz de çağrılır mıyız?” diye hayıflandıklarını köşelerinde ve haberlerinde yazmaktan imtina etmediler…

Yeni Şafak Yazarı Kemal Öztürk, basın bayramını değerlendirdiği bir yazısında “cumhurbaşkanı’ın uçağında başköşe” ara başlığı altında, “Bayram günü aklıma gelen bir başka konu daha var. Cumhurbaşkanı’nın uçağına binen gazetecilerin listesi yayınladı geçenlerde. Bazıları bir yılda 10 defa binmiş. Maşallah. Bazıları 7-8. Demek ki, bu yazarların gezi sonrası yazdıkları çok büyük yankı uyandırıyor ki, hep onları çağırıyorlar. En etkili köşe yazanlarını da başköşeye oturtuyorlar diye düşünüyordum. Meğer, erken koşan kapıyormuş. Hep de aynı kişi hızlı konuşuyor nedense. Mesleğe başladım başlayalı, siftah yok. Sorun ne acaba? O büyük uçağı nasıl merak ediyorum bilseniz!” yazmıştı.

Sosyal medyada, bu ifadeleri “Erdoğan’ın uçağına binemeyen Yeni Şafak yazarı isyan etti!” değerlendirilince Öztürk, “Politik nükte yazımı ‘isyan etti’ diye ciddiyetle alıntılayan bazı sitelerin biraz mizah anlayışına ihtiyacı var” açıklaması yapsa da aslında bir gerçeğin altını çizdi. İktidara yakın medyadan bazılarının “Uçağa neden biz de binemiyoruz” diye yanıp tutuştuklarını duyuyoruz... Bize uçağa binip binmediğinizi sormak aklınıza gelmez sanırım.

* * *

OKUMA ALIŞKANLIĞI!

2016 yılında Türkiye genelinde yayınlanan gazete ve dergilerin toplam tirajları bir önceki yıla göre yüzde 20 azalmış. Buradan gazetelerin ve haberciliğinin güvenirliği ortaya çıkıyor.

Diğer yandan da, buna bir de kitap okumada 173 ülke içinde 86. olan Türkiye’nin bilgisayar oyunuyla en çok vakit geçiren ülke sıralamasında dünya 3 olmasını ilave edersek hali pürmelalimizi görürüz…

Bu vesile ile gazetemizin artık bütün bayilerde olduğunu hatırlatalım. Eğer gazeteyi bayinizde bulamıyorsanız, bürolarımızı ve gazetemizin merkezini arayabilirsiniz.

Okunma Sayısı: 7115
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı