"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bunlar güzel hareket

Mehmet KARA
20 Şubat 2017, Pazartesi
Referandum kampanyaları sert başlarken, siyasetçilerin bu ortamı yumuşatması gerekiyor.

Hiç şüphe yok ki, liderlerin birbirleri hakkında üslupsuz sataşmalara son vermeleri milletin de birbirlerine daha hoşgörülü yaklaşmasına vesile olacaktır.

Çünkü, millete örnek olması gereken siyasetçilerin sertleşmesi millete de yansıyor. İnsanlar gergin… Ufacık bir durumda birbirlerine ağır hakaretler yapıyorlar, yumruklaşmalar yaşanıyor. Bunu toplu taşıma araçlarında, kırmızı ışıkta beklerken, ya da yoğun trafikte çokça görüyoruz.

Geçtiğimiz hafta içinde başörtülü bir kızımızın insanlıktan nasibini almamış bir bayan tarafından tartaklanıp başörtüsünü çıkartmaya çalışması bunlardan bir örnektir.

Kamuoyundan büyük tepkilere neden olan olaydan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu kızımızı ziyaret ederek, “geçmiş olsun” demesi yumuşama için önemli bir adımdı. “Hiç kimsenin kılığından, kıyafetinden, yaşam tarzından, inancından, kimliğinden ötürü ötekileştirilmesini istemeyiz. Herkes bu ülke de özgürce, huzur içinde yaşabilmelidir” diyen Kılıçdaroğlu’na katılmamak mümkün mü? 

Meclis genel kurulunda dört partinin grup başkan vekilinin bu olayı kınayıp tepki göstermesi de siyasetteki yumuşuma açısından önemli bir adım oldu.

Bu ülke, yıllarca başörtülülere yapılanları unutmuş değil. Hükümetin en önemli icraatlarından birisi olan yasağın kaldırılması ülkede bir yumuşamaya neden olmuşken, bu hareketlere meydan verilmemesi ve tepki gösterilmesi çok önemlidir.

Yine, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin hapse atıldıktan bir süre sonra sağlık gerekçesiyle cezaevinden çıkan Ahmet Türk’ü ziyaretinin önündeki engellerin kalkması da güzel hareketlerden birisi olacak...

Daha önce bu tür ziyaretler yapan Başbakan Binali Yıldırım’dan da bugünlerde böyle güzel hareketler bekleniyor…

Referandum sürecinin kırgınlıklara, kutuplaşmalara neden olmaması için bu hareketlerin artması gerekiyor. En başta da kullanılan dil ve üslubun düzeltmesi gerekiyor. Hiç değilse bu sefer kutuplaşma değil, demokrasi ve kardeşlik kazansın… 

“Böyle biline!”

Meclis dışındaki partilerden referandumda “hayır” diyeceklerini ilk açıklayan parti Saadet Partisi olmuştu. Şu anki iktidarın da içinden geldiği millî görüş geleneğinin ana damarı olan SP’ye bu kararından sonra yakışıksız sataşmalar yapıldı. Genel başkanı Karamollaoğlu bu haftaki basın toplantısında bir bakıma hem partisi hem de kutuplaştıranlara güzel cevap verdi.

“Bu referandumda ‘evet’ diyenler bölücü olmadığı gibi ‘hayır’ diyenler de vatan haini değildir. Bu baştan böyle biline… Bu sözler ülkemize büyük zarar verir. Gidişattan endişe duyuyoruz. Referandumu 15 Temmuz’un cevabı veya rövanşı olarak tanımlamak en basit ifadeyle büyük bir bühtandır…”

Başka söze gerek var mı?

Bunlar ise güzel olmayanlar

Referandum kampanyasının başlamasıyla “hayır” ya da “evet” diyenler üzerinden tartışmalar devam ederken, görüşlerini açıklayanlar üzerindeki baskıların olması demokratik bir ülkeye hiç yakışmıyor.

İnsanlar hür iradeleriyle görüşlerini ifade edemezlerse, oyunun rengini açıklayamazlarsa demokrasimiz zarar görür, millî iradeye saygısızlık olur. Görüşünü açıklayacak kişi “terörist” ya da hain ilân edilecekse, o zaman tek seçenekle oylama yapılsın! Böyle yapılırsa, demokrasiden bahsedebilir miyiz? Elbette hayır…

Bunu karşılık camiî kürsüsünden, devletin makamından görüşler açıklanmasını “fikrini açıklama hürriyeti” ile olarak değerlendirmek de mümkün değil.

İnsanların hayrına ve faydasına olacak konulurda sırf bu iki kelimeden birisi geçiyor diye de vazgeçmek doğru değildir. Böyle bir olayı aktaralım.

“Dumansız hava” kampanyasını desteklemek üzere Sağlık Bakanlığı’na bağlı Konya Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından bastırılan “Sigaraya Hayır” afiş ve broşürlerinin referandumla bağlantı bulunup “yanlış anlaşılacağı” gerekçesiyle toplatıldığı iddia edildi ve bu da basına yansıdı.

Toplatıldığı söylenen broşürde şöyle yazıyormuş: “Neyi kazanmak istediğinize karar verin… Çocuklarınızı zehirlemek ister misiniz? Tekerlekli sandalyede bir yaşam mı sürmek istersiniz? Kanser olmak ister misiniz? Kalp krizi geçirmek ister misiniz? HAYIR diyorsanız, hayatınızı ve geleceğinizi kazandınız.”

Eee! Bunda ne kötülük var. Bu sorulara “evet” mi denilmesi gerekiyordu? İnsanlar sigaraya mı teşvik edilmeliydi?

Eğer iddia edildiği gibi halkın sağlığı için hazırlatılan bu afişler toplatıldıysa yanlış bir hareket olmuş. Yapılması gereken afişlerin tekrar dağıtılmasıdır. Hem eminiz ki, sigara ile amansız mücadele eden Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu duyarsa tepki gösterecektir. 

Okunma Sayısı: 2336
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı