"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bunun adı demokrasi mi?

Mehmet KARA
21 Mayıs 2016, Cumartesi
Türkiye yeni bir anayasa yapamazken, diğer yandan da darbe anayasasının getirdiği kanun ve mevzuatı da değiştiremiyor. Değiştirilemeyen kanunların en başında da seçim ve siyasî partilerle ilgili kanunlar geliyor.

12 Eylül darbecilerinin hazırladığı Siyasî Partiler ve Seçim Kanunu en başta millî iradeyi tam olarak yansıtmıyor. Lider ve parti yönetimleri listelere kimi yazarlarsa o milletvekili oluyor. Belediye başkanlarını da aynı irade tesbit ediyor. Böyle olunca da millet sandıkta liderin listeye koyduğu insanlara oy vermiş oluyor, bir tercihte bulunamıyor. Seçildikten sonra da liderin sözü dışına çıkıldığında hemen disiplin yoluna başvuruluyor. Ya da bir dahaki seçimde aday yapılmıyor. Bu yüzden de parti yönetimlerinin sözünden çıkamıyor.

Bu sistemin getirdiği bir sıkıntı da milletvekilleri Meclis’te oy kullanırken yaşanıyor. Çoğu zaman kanunun muhtevasından dahi haberi olmadan grup başkanvekilleri nasıl oy kullanırsa ona göre ellerini kaldırıp, indiriyorlar. Bu sıkıntılar yıllardır sürüp giderken, bu yanlışlığı düzeltmesi gerekenler işlerine böyle geldiği için bir türlü adım atmıyorlar.

Milletvekilleri hür değiller. “Vekiller hür iradeleriyle hareket ediyorlar” demekle de hür olmadıkları değişik vesilelerle ortaya çıkıyor…

* * * 

AKP’de genel başkan değişimlerinde yaşananlar ise bu kanunların dahi gerisinde. Artık genel başkanının kim olacağına “doğal lider” karar veriyor. Aslında sorsanız görüntü öyle değil. Ama bunu “dürüstçe” açıklayan isimlerde var.

Ahmet Davutoğlu’nun 2 yıl süren başbakanlık ve genel başkanlık görevinin ardından seçimlerin üzerinden de henüz 5-6 ay geçmişken görevi bırakması, ya da bırakmaya mecbur edilmesinin ardından milletvekilleri başta olmak üzere yaklaşık 800 kişiyle yapılan temayül yoklaması yapıldı. Hemen ardından partinin yöneticileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu alıp onun da görüşüne başvurdular. Ve bu görüşmenin ardından Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım genel başkan adayı olarak ilân edildi.

Aslında bu tamamen bir algı yönetimiydi. Davutoğlu’nun aday olmayacağını açıklamasından sonra hemen “3B formülü” üzerinden bir algı oluşturuldu, sonrasında ise bu algıyla kamuoyu da o isme hazırlandı. Birer birer diğer iki aday (Bekir Bozdağ ve Berat Albayrak) başka bir algı yönetimiyle saf dışı bırakıldı.

Yarınki kongrede Binali Yıldırım tek aday olarak katılacak. Muhtemeldir ki, genel başkan ve birkaç gün içinde de başbakan olarak atanacaktır. Partinin yetkili organlarının isimlerinin de nasıl ve hangi yöntemle hazırlanacağını da tahmin etmek hiç de zor değil.

* *  *

Kongreler adayların yarışacağı “demokratik” ortamlardır. Ancak AKP’de bu yaşanmadı, yaşanmıyor. Oysa genel başkan ve yönetimi parti yöneticileri değil, delege oyunu kullanarak seçecektir. Delegenin önüne seçenek sunulmadığı takdirde mecburen “temayülden çıkan” daha doğrusu belirlenen aday ve yönetime oy vermek durumunda kalacaktır.

1 Kasım seçimlerinde millet 4 yıllığına Davutoğlu’nun genel başkan olduğu AKP’yi yüzde 49.5’la seçmedi mi? 4 Mayıs’tan bu yana yaşananları görmezden gelip “AKP’de genel başkan değişimi tereyağından kıl çeker gibi sorunsuz çözüldü” demek ne derece doğru olur? “Demokratik kurallar işliyor”muş gibi gözükse de aslında hiç de öyle değil…

Görülüyor ki, demokraside daha alacağımız çok mesafe var. 

Okunma Sayısı: 1992
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı