Neredeyse her gün şehit cenazeleri geliyor.

“Terör birdenbire neden arttı?” sorusunun cevabı aranırken, farklı yorumlar yapılıyor. Teröristlerin Türkiye sınırlarını terk etmesi beklenirken tam tersine şehirlere indiği söyleniyor.

Terörün azmasından sonra hükümet kanadından yapılan açıklamalarda da ibretlik sözler söylenmişti. Başbakan yardımcılarının teröristlerin askerî birliklerde nöbet tutanlara el sallayıp, alay edercesine oradan geçtiklerinden tutun da bu ve buna benzer birçok itiraf gibi açıklamalar geliyor...

Ancak Başbakan Köy Korucuları Yönetimi’ni Çankaya Köşkü’nde kabulündeki sözleri kadar açık bir itiraf gelmemişti. Davutoğlu, “2013 yılında bütün silâhlı unsurlar Türkiye’yi terk etsin dedik. 2013 Mayıs’ında Türkiye’den geri çekilmesine karar verilen unsurlar, aksine son iki yıl içinde Türkiye’de kendi yıkıcı, yıpratıcı saldırılarını arttırabilmek için ciddî bir yığınak yapma teşebbüsüne yöneldiler” dedi.

Burada çok şey yazılıp çizilebilir, ancak şunu söylemek yeterli olur: Peki onlar yığınak yaparken sizler neredeydiniz?

Geldiğimiz noktada, terör dolayısıyla 15 ilde 126 bölge ‘Geçici Askerî Güvenlik Bölgesi’ ilân edildi. Ve bu durumda seçime gidiliyor. Seçimin güvenliği, güvenirliğinin de göstergesi olacağından bu durumda neler yapılacağını da göreceğiz…

“UYUTULDUK!”

AKP hükümetinin son yıllardaki en çok söylediği kelimeler, “kandırıldık”, “aldatıldık” oldu, oluyor. Bir de buna değişik vesilelerle “safmışız” sözünü ekliyorlar.

En son olarak da bu üç kelimeye “uyutulduk” kelimesi eklendi.

Bakalım daha hangi kelimelerin arkasına saklanıp, mazeret üretecekler.

“BAŞKA YOL KALMADI” MI?

Başbakan Davutoğlu, geçici hükümeti kurmak üzere atandıktan sonra yaptığı basın toplantısında “Denemediğim yol kalmadı. Başka yol kalmadığı için Cumhurbaşkanı seçim kararı aldı” diye konuşunca şu sorular kafamızı takıldı.

Hem CHP hem MHP “koalisyon kurma için bize gelmedi” diyorlar. Koalisyon teklifi götüremez miydiniz? Cumhurbaşkanı için başka yol da, Davutoğlu hükümeti kuramayanıca 2. 3. veya 4. partiye hükümeti kurma görevi veremez miydi? Demokratik teamüller bunu gerekmez miydi? Hükümeti kursun, kurmasın bu yol neden denenmedi?

İş işten geçti, ama bu sorulara da cevap verilmesi lâzım. Bunlardan ders alınıp 1 Kasım seçiminden sonra demokratik teamüller uygulanır mı? Bekleyip göreceğiz.

TOROS’TAN MERCEDES’E

Başbakan Davutoğlu, “Eşini, dostunu, akrabasını oralara dolduranların bizim aramızda yeri olmadı olmayacak” dediğinde Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un, “Bir ilimize gittik arkadaşlarımızla toplandık, kadın kollarının eski başkanı olan bir arkadaşımız çok enteresan tesbitte bulundu. Eskiden bir Toros arabamız olurdu. Halkımız gelir ‘gidin başka yerlerden oy isteyin biz veririz’ derdi. Şimdi 10-15 siyah mercedes onlarca siyah takımlı adamlar, ‘niye geldiniz’ deyip soğuk davrandılar” sözünü hatırladık.

Bir şey demeye gerek var mı? Çünkü cevap ve yorum cümleler içinde zaten var…

“SİSTEM DEĞİŞTİ” DEMİŞTİ YA

Hani Tayyip Erdoğan, “İster kabul edilsin, ister edilmesin, Türkiye’nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir” demişti ya…

İşte, Davutoğlu’nun geçici hükümet kurmak için görevlendirildiğine ilişkin yapılan açıklamada, “AKP Genel Başkanı ve Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu geçici bakanlar kurulunu kurmak üzere Başbakan olarak atanmıştır” denilmesi Erdoğan’ın “sistem değişikliği” sözü aklımıza geldi.

Seçilmiş cumhurbaşkanı Başbakanı atadı…