Karara göre dershaneler kapanmayacak… Karara “hukukî değil, siyasî” gibi yorumlar yapılmasına alışmıştık ama bir yüksek mahkemenin aldığı karara “darbe” denildiğine de şahit olduk.

Erdoğan’ın eski Başdanışmanı da olan AKP Ankara Milletvekili Aydın Ünal, Twitter’dan tepkisini, “Darbe ürünü Anayasa Mahkemesi bir kez daha siyasi karar vererek TBMM’yi, siyaseti, milli iradeyi ve milleti yok saydı... Anlaşılıyor ki vesayete ve darbe zihniyetine karşı hep dikkatli, hep hazırlıklı olmak gerekiyor. Zira su uyusa bile darbeciler uyumuyor” diye yazarak gösterdi.

AYM’nin kanunu iptal edildiğinin duyulmasından sonra ilk tepkiyi AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar verdi. Tayyar, “Yargıtay, Danıştay, YSK, RTÜK şimdi AYM. Yakında TSK zıplar. İktidar boşluk kaldırmaz. Vakit kaybetmeden erken seçim. Ya zillet ya millet” dedi.

Bunları okuyunca aklımıza şu sorular geldi: AKP’nin çıkardığı kanun, mevcut anayasaya ve hukuka uygun mu, bunu hiç düşündünüz mü?

GÖRÜŞMELERDE MANİDAR İSİMLER

Saray’dan (pardon dilimiz sürçtü) Beştepe Külliyesi’nden Hükümeti kurmakla görevlendirilen Ahmet Davutoğlu, her partiye değişik heyetle gitmeyi tercih etti. CHP’ye ekonomi ağırlı, eskiden sosyal demokrat görüşlü kişilerle, MHP’ye eski ülkücü kişilerle, HDP’ye de “çözüm süreci” heyetinde yer alan milletvekilleri ile gitmesi dikkat çekti.

Ama asıl önemli olan başka bir konu var.

AKP heyetinde en dikkat çekici isimler şüphesiz ki, hem CHP hem de MHP’ye giden heyetin içerisinde Erdoğan’ın eski danışmanlarının olması. Çiçeği burnunda milletvekili olan Ertan Aydın MHP’deki görüşmelere, Mücahit Aslan da CHP’deki görüşmeye katıldı. HDP’ye de yine Erdoğan’a yakın isimler olarak bilinen Efkan Alâ ve Yalçın Akdoğan’ın katılması da manidardı.

Bu da, “Erdoğan’ın koalisyon görüşmelerindeki resmî açıklamaların harincedeki konuşmalara ne kadar önem(!) verdiğini gösteriyor” yorumlarına yol açtı.

NOKTA

Çözüm sürecinin koordinatörü AKP’nin önemli ismi Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın seçim öncesinde HDP’nin barajı geçmesinin demokrasi için bir tehdit olduğunu söylemesini ve HDP’nin barajı aşmasının tepkili bir durum olacağını söylediğini hatırlıyoruz. Bir de, “HDP’ye oy veren insanlar, HDP’nin barajı geçmesi halinde AK Parti iktidarı güç kaybederse, Çözüm Süreci falan kalmaz” demesi de arşivlerde duruyor. Hâl böyleyken, barajı aşan HDP ile görüşmeye giden heyet içinde yer alması, “Büyük konuşmamak lazım” ve “hayat işte” sözlerini hatırlattı. HDP’nin barajı aşması demokrasi için büyük tehdit değilmiş anlaşılan…

DB...

AKP Genel Başkanı Davutoğlu’nun koalisyon görüşmesi için hafta başında Kılıçdaroğlu’na giderken bindiği sivil plakalı aracın plakası gözlerden kaçmadı.Bunun bir anlamı var mıydı bilemeyiz ama plakanın “06 DB 0353” olması hemen Devlet Bahçeli’nin isminin baş harfleri olan DB’yi akla getirdi. Hemen, “Biz CHP’ye geliyoruz ama gönlümüzde AKP-MHP koalisyonu var” mesajı olarak değerlendirenler bile oldu. Bir de sonundaki 0353 rakamı ile değişik senaryolar yazılmaya çalışılsa da kayda değer bir şey bulunamadı. Bunun yorumu matematik uzmanı Bahçeli’ye bırakıldı.

SARAY'IN ŞARLARI

Davutoğlu koalisyon hükümeti kurmak için ikinci tur için çalışmalarını yürütüyor. Davutoğlu’nu hükümeti kurmakla görevlendiren Erdoğan ise “koalisyon şartları”nı sıralamış. Geçmişi gündeme getirmeyin. Büyük yatırımları durdurmayın… Cumhurbaşkanlığı üzerinden tartışmayın… Görüşmeleri uzatmayın…

Şu şartlara bakınca ilk ikisinin bütün muhalefet partilerinin ön şartı olduğunu görmebiliriz. Yani, “17-25 Aralık, Saray durumu ve Erdoğan’ın anayasal çizgilere çekilmesi gibi konuları gündeme getirmeyin” demek istemiş. Muhalefet ne der bakacağız…