"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Dünya Barış günü”ymüş!

Mehmet KARA
07 Eylül 2015, Pazartesi
1 Eylül “Dünya Barış Günü”ydü. Ortadoğu kan gölüydü. Artık ölümler adeta -maalesef- normalleşti.

Onbinlerce insan öldü, ölmeye devam ediyor. Milyonlarca insan göç etmek zorunda kaldı.

Ülkemizin Güneydoğu ve Doğu’sunda adı konulmamış bir “çatışma” var. Seçimden bu yana onlarca polis ve askerimiz şehit oldu.

Bütün bunlar olurken 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutlamanın da bir anlamı kalmıyor tabi. Zaten barışı isteyen de yok. Herkesin bir hesabı var. Yabancı güçlerin oyuncağı olanlar barışı isterler mi? Gün dolayısıyla açıklama yapılmaması da bunun göstergesi oldu. Kimsenin aklında “barış, huzur, güven” neden yok?

Suriyeli Kenan’ın “Siz savaşı durdurun. Biz Avrupa’ya gitmek istemiyoruz; gitsek de zaten ölüyoruz…” sözleri bir şey ifade etmiyor mu?

Mantığa bak!

İktidara yakın bir gazetede bir yazarın yazdıklarını görünce “Bu nasıl mantık?” sorusunu sorduk.

Şöyle yazmış: “AK Parti 7 Haziran seçiminden ‘tek başına iktidarla’ çıksaydı böyle bir tehditle karşı karşıya kalmayacaktık…” Yazar, bunu neden söylediğini de şöyle yazmış. “Bir hükümet önde geleni, ‘Türkiye’nin son 12-13 yılda elde ettiği kazanımlar tehdit altında’ diyor. Çok doğru; memleketimiz koskoca 2015 yılını kaybetmiş olmayacaktı.”

Demokrasiye inanan bir insan bunu söyler mi? Halk böyle takdir etmiş. Demokrasilerde halkın iradesi en önemli irade değil mi? Halkın kararını bir nevi tehdit olarak görmek de neyin nesi?

Aynı sonuç çıkarsa yine “kaos” mu denilecek?

7 Haziran’daki seçimde milletin iradesine “Millet kaosu seçti, hayırlı olsun” diyerek yorum getiren Meclis Anayasa Komisyonu eski Başkanı Burhan Kuzu gibi, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da “2014 yılının 10 Ağustos’unda Cumhurbaşkanı yerine başkanı seçmiş olsaydık Türkiye bugün bu kaosu yaşamayacak mıydı? Yaşamayacaktı” diye “kaos” söylemine katılmıştı.

Bakan bu sözünün arkasında durmaya (!) devam ediyor. Hatta sözünü bir adım öte götürdü ve “Bugün yaşanan kaosların sebebi bu ülkede başkanlık sistemi olmadığı içindir. Bugünü bırakın, Erdoğan’ı da bırakın. Bu tuzağı kuranlar, hep kişiler üzerinden sistemi millete yanlış anlatıyorlar. O gün, 70-80 arası bu ülkede önde gelen 4 siyasî partinin o günkü tiyatro oyunu milleti darbeye götürdü” dedi.

Milletin iradesiyle kaos kelimesi arasındaki ilişkiyi nasıl kuruyorlar, anlamış değiliz. Ya aynı sonuç çıkarsa yine mi “kaos” olacak? Başkan seçilene kadar kaos devam mı edecek?

“Mezarı kirlettiler!”

Ülkücü hareketin lideri Alparslan Türkeş’in oğlu ve MHP’nin eski Genel Başkan yardımcısı Tuğrul Türkeş’in seçim hükümetinde yer alması MHP’de şaşkınlık ve öfke meydana getirirmişti. Neticede partiden ihraç edildi. 

Bütün bunlar olurken, ilginç bir gelişme yaşandı.

Başbakan Davutoğlu, yardımcısı Türkeş’i alıp Alparslan Türkeş’in Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yakın olan mezarını ziyaret edip, karanfiller bıraktılar, duâ ettiler.

Ölüm yıl dönümü de değil, başka özel bir gün de değildi. Tabiî birçok kişi bu duruma şaşırdı kaldı.

Ancak bu ilginç olay karşısında MHP’den daha da ilginç bir tepki geldi. Türkeş’in mezarı ve çevresi “Türkeş’in mezarını kirlettiler” gerekçesiyle zemzem ve gül suyuyla yıkandı. 

Son yıllarda siyasette ilginç olaylardan geçilmiyor. Türkeş’in partisinin kararını dinlemeyip başbakan yardımcısı olmasından başlayarak devam eden süreçte ilginç gelişmelere şahit olduk, oluyoruz…

Okunma Sayısı: 1973
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı