"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Fesih”e yeni isim bulundu

Mehmet KARA
10 Nisan 2017, Pazartesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i fesih yetkisi yok, tamamen yalan. Ey Kılıçdaroğlu, sen bunu ispat edersen ben cumhurbaşkanlığından istifa edeceğim” demesiyle başlayan tartışma devam ediyor.

“Fesih” meselesini şöyle özetleyebiliriz. Mevcut anayasada Cumhurbaşkanı’na 45 gün içinde hükümetin kurulamaması şartı ile TBMM Başkanı’na danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verme yetkisi varken, 16 Nisan’da oylanacak metinde Cumhurbaşkanı’nın bu yetkisi şarta bağlı değil. Cumhurbaşkanı seçim kararı aldığında Meclis ve Cumhurbaşkanı seçimi birlikte yapılacak. Süre şartı da yok. Cumhurbaşkanı yeniden aday olabilecek.

Yani, ha fesih denilsin ha yenileme… Neticede Cumhurbaşkanı tek başına 600 kişilik Meclis’i seçimlere götürebilecekken, Meclisi seçime götürmek için 360 milletvekili çoğunluğuna ulaşması gerekiyor.

Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya da bu tartışmaya farklı bir boyut kazandırdı. “Fesih, feshedilen organla birlikte feshedeni de ortadan kaldırıyorsa o fesih değil. Bu, anayasa biliminin yeni adlandırmak zorunda kalacağı yepyeni bir durum. Birlikte sona erme… Fesih, hiçbir zaman feshedenin varlığına son vermez. Feshedenin varlığına da son veriyorsa o ne? İşte ona ad vermek lâzım. Ben, buna öneri isim olarak ‘birlikte yenilenme’ diyorum…”

 “Zam yaptık” yerine “güncelleme” denilince zam yapılmamış mı oluyor? İsmine fesih denilmeyince karşılıklı fesih mi olmayacak?

Bakalım, “fesih” denilmemesi için bu duruma başka ne isim verilecek?

İyimaya’nın “Ne ‘evet’te ne ‘hayır’da kaos olmaz. Türkiye o dönemleri aştı, olmaz” diye de bir ifade kullandı. Referanduma 5 gün kala bu ifadesini de buraya not edelim…

«««

AKP İL BİNASINA “HAYIR” PANKARTI ASILSAYDI…

Referanduma günler kala, kampanyalarda yaşananlar siyasî tarihimizde hiç de iyi hatırlanmayacak izler bıraktı.

Saadet Partisi’nin İstanbul İl Başkanlığı’na asılan “evet” pankartı bunlardan birisiydi.

Referandumda hayır kararını verdikten sonra eleştirilen SP’ye böyle bir hareketin yapılacağı kimsenin aklına dahi gelmezdi. Vinçle getirilip asılmaya çalışılan “evet parkartı”yla ilgili SP İl Başkanı Birol Aydın, “Bu durum ne centilmenliğe ne siyasî nezakete ne ahlâkî değerlere sığamayacak kadar kınanacak bir durum” diye tepki gösterirken, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun, “Çok çirkin bir hareket… İnsan bu kadar çaresiz olur mu?” diye sorması millî görüş gömleğini çıkartan hükümet için düşündürücü olmalı…

Olmaz ve olamaz, ama yine de şöyle bir soru soralım. SP’liler bir vinç kiralayıp “hayır” pankartını AKP il binasına assa ne olurdu? Karamollaoğlu bu soruyu şöyle cevaplıyor: “Biz bunu yapsaydık vatan haini ilân edilirdik…”

Peki, tepki sadece bununla kalır mıydı?

«««

KORKMAYIN!

Geçtiğimiz gün iş çıkışı eve giderken otobüste iki kişi arasındaki bir konuşmaya şahit oldum: Birisi endişeli bir sesle, “16 Nisan’dan sonra hayır verenleri tutuklayacaklarmış... Her sandığa gizli kamera koyabilir” derken diğeri tepki göstererek, “Peki bu nasıl olacak kimin ne oy kullandığını nasıl bileceklermiş? Böyle şey olur mu?” derken, “Olsun… Aman kimseye ne yönde oy kullanacağını söyleme…” şeklinde konuşma ben durakta inene kadar sürdü.

Elbette böyle bir şey olmaz…. Ancak bunun konuşulması dahi ne kadar korkutucu ve ürkütücü…

Hem Cumhurbaşkanı Bursa meydanından güvence verdi: “Korkmayın 16 Nisan’da kimseye bir şey olmayacak, sizler gibi denize dökmeyeceğiz…” diyerek…

«««

“GİZLİ HAYIRCILAR!”

Referanduma altı gün kalan, kampanyaların eşit şartlarda yapıldığını söylemek mümkün değil. Böyle bir görüntüye sebep olan ise, devlet imkânlarının kullanılması, medyanın özgür olmaması, meydanların bir tarafa kapanması gibi sebepler oldu.

Neredeyse bütün anketçiler hâlâ kararsızların olduğu fikrinde birleşiyor. Anketçilerin birleştikleri bir nokta da özellikle “hayır” görüşünde olanların bu iradelerini tam olarak yansıtamadıkları…

Bir de “gizli hayırcılar”ın olduğu konuşuluyor. AKP içinde bazı milletvekillerinin bile “hayır” görüşünde olduğu, ama bunu açıklayamadıklarından dahi ifade ediliyorsa burada eksik ve yanlış olan bir şeyin olduğunu ortaya koyar…

İşte bu noktada demokratik kurallar akla geliyor. Eğer birisi oyunu özgürce söyleyemiyorsa, millet iradesinin sandığa tam olarak yansıdığından ve demokrasiden bahsedilebilir mi?

«««

ÇADIR KARIŞABİLİR

Referanduma günler kala, “önemli gelişmeler”in olabileceğinin konuşulması dikkat çekiyor.

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce. “Acaba diyorum, Adil Öksüz bunların ellerinde de seçimi iki gün kala yakalayacaklar diyorum. Ya mağduriyet bulacaklar ya da çakma kahramanlık…” diye bir iddia ortaya attı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise, “15 Temmuz kontrollü bir darbe girişimidir, elimizde dosya var; iktidarda 120-180 bylock’çu var!” diyerek bir iddia ortaya attı. Hem Erdoğan, hem de Binali Yıldırım, varsa böyle bir dosya, bunun açıklanmasını ısrarla istiyor.

İşte bu iki iddia ortaya atılınca birinci olursa diğerinin devreye sokulabileceği de söyleniyor.

Bizim oraların bir sözü var. Bunlar olursa işte o zaman çadır karışır…

Ancak, bizim temennimiz demokratik bir yarış olması ve milletin iradesinin sandığa tam ve eksiksiz yansımasıdır.

Okunma Sayısı: 2981
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    10.4.2017 21:19:34

    Yeni Secim Anlayisi: Iki Hayir bir EVET yaptigina göre. Kari koca birlikte ayni sandikta oy verirlerse bu iki HAYIR bir EVET yerine gecer! Kurnazda cözüm bitmez.

  • IV:Murat

    10.4.2017 06:02:59

    hey ahmak iyi maya. tebeddülü esma ile hakikat tebeddül etmez.ha şems demişsin ha güneş ne fark eder,biri arapça diğeri türkçe.fesih arapça bir kelime yenileme türkçe.birbirinin aynısı.ahmet'e mehmet demekle ne değişir hey hala bu yaşta bile bir yerlere yaranma çabasında olan doyumsuz insan..tuh sana ki zamanında seni ahrarlardan sanmış oy vermiştim.kim bu aziz milletten bir şeyler gizleyip kandırmaya çalışır yüzleri kapkara olsun.Bir yerlere yaranmak ve biraz daha yağlı börekten nemalanmak için hakikati kim gizlerse bu milletin bütün vebali boyunlarında olsun inşaallah.bir ayağın çukurda hala dünyalık için ne debelenip durursun ey"HEL MİN MEZİD" diyen nefs-i emmare.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı