"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Geçmişin hesabı mı görülüyor?

Mehmet KARA
27 Şubat 2017, Pazartesi
Başbakan Yıldırım, OHAL kapsamındaki Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile bazı akademisyenlerin ihracı konusunda “Haksızlık varsa düzelecek. Maalesef bazı yöneticiler geçmiş hesaplarını görüyor” yorumunu getiriyor.

100 binin üzerinde ihracın yaşandığı, onbinlerce kamu görevlisinin açığa alındığı bir dönemde bu ifade çok dikkat çekici bulundu.

Şimdi akıllarda şu soru var. Bazı yöneticiler tıpkı başbakanın bahsettiği gibi “geçmiş hesaplar”ını mı görüyor? Eğer böyle bir durum varsa, vah ki vah!

***

MEĞER İŞLER “GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ” DEĞİLMİŞ!

3 Kasım 2002’den beri iktidarda olan AKP’den 2 cumhurbaşkanı, 4 başbakan çıktı.

Tek başına iktidar olan partide şimdiye kadar cumhurbaşkanı ile başbakanın arasında sorunların olduğu söylenmiyordu. Türk Tipi Cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemini anlatmak için parlamenter sistemin “çift başlılığı” önlemek için getirildiği savunulmaya başlandığında sorunlar dile getirilmeye başlandı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birileri diyor ki 10 yıldır işler yürüyor, hiçbir sorun yok. Nereden biliyorsun? Onu bir de bize sor. Farklı iddiaları, farklı hedefleri olan kişiler bu makamlara geldiğinde mevcut durumla seyredin gümbürtüyü” diyerek bunu adeta deşifre etti.

Yeni sistemde de bunun olabileceğini, ama asgariye düşeceğini savunun Erdoğan, “Aynı siyasî ekolden gelen, aynı ideallere sahip, birbirlerini yakından tanıyan insanlar bu makamlarda olduğu için sorun çıkmadı. Ben söylüyorum, önceki Sayın Cumhurbaşkanı ile bu noktada sıkıntılar yaşadık, gürültü patırtı olmadıysa o da bizim sabrımızdan kaynaklanmıştır. Çünkü, ‘Devletin tepesinde kavga gürültü olmaz’ diye inandık, sabrettik ve sabırla hamdolsun işi bu noktaya kadar getirdik” diye de ilâve etmiş.

Peki, bu neden 15 sene sonra söyleniyor? Referandum olmasa bunları da öğrenemeyecektik. Biz de gül gibi geçinip gidiyorlar biliyorduk. Meğer kazın ayağı öyle değilmiş…

***

MEHRİBAN HANIM YARDIMCI OLURSA…

Referanduma gidip yetkilerini arttıran Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, eşi Mehriban Aliyeva’yı imzaladığı kararname ile Cumhurbaşkanı yardımcısı yapması başta ülkemizde olmak üzere dünyada en çok konuşulan konularından başında geliyor.

Bizde belki referandum olmasa kimsenin dikkatini çekmeyecekti, ama 16 Nisan’da oylanacak olan anayasa değişikliği teklifinde cumhurbaşkanının yetkileri arttırıldığı için Türkiye’de bu kadar konuşulması tabiî… Buna bir de Aliyev’in “Referandumdan sonra Türkiye’de yeni bir dönem başlayacak” sözünü de not edelim.

Aliyev Türkiye’de bunun eleştirilmesine çok içerlemiş ve kızmış olmalı ki, kendisini eleştiren bir televizyonun yayınını ülkesinde durdurmuş.

Geçenlerde bir okuyucumuz bir olay anlattı. Bir arkadaşını ziyaret etmiş. Aliyev’in eşini başkan yapmasının ardından oyunun rengini değiştirdiğini söylemiş.

Bu da gösteriyor ki, millet sloganlarla hareket ediyor. 18 maddelik anayasa değişiklik paketin neler getirip neler götüreceğini daha bilmiyor. Bu anketlerde de ortaya çıktı. Yoksa, muhtevasını bilseler böyle haberlerle karar değiştirirler mi?

***

“SİSTEM MÜSAİT!”

Aliyev işi Mehriban Aliyeva’yı Cumhurbaşkanı birinci yardımcısı olarak atamasına yorum getiren AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, “Bugün varsayalım ki başbakan kendi eşini başbakan yardımcısı yaptı, yurt dışına gittiğinde de vekâletini verdi, buna ne engel var? Onu yapan bunu da yapar, hoş değil, ama hukuken bir engel yok. Bunun sistemle bir alâkası da yok. Başkanlık modelinde de bunu yapan yapar, parlamenter sistemde de yapan yapar. Bu doğru bir şey değil, ama ‘Başkanlık gelince bu olur da şimdi olmaz’ diye bir şey yok” demiş.

Sayın Kuzu gibi, Aliyev’in eşini cumhurbaşkanı birinci yardımcılığına getirmesini yanlış bulanlar, esas olarak cumhurbaşkanının yetkilerinin artmasının yanlışlığını tartışması gerekemez mi? Şu anki sistem de hukuken engel olmaması yanlışsa, yeni sistemde düzeltilemez miydi?

***

“YİNE YOLDAN ÇIKTINIZ!”

Meclis’te özellikle de AKP grubu miting havasında yapılmaya devam ediyor. Başbakan Yıldırım adeta sloganlardan konuşamıyor. Konuşmasının bütünlüğünün bozulduğu da gözleniyor. Bu hafta da öyle oldu. Yıldırım sık sık kesilen konuşmasını, “Siz biraz dinlenirken ben biraz konuşayım” sözleri ile sürdürmeye çalıştı, ama tam muvaffak olamadı. 

Konuşmasını sloganlar eşliğinde sürdürürken son günlerde bu durumdan rahatsız olmadığı da görülüyor. Konuşmasını rahat rahat yapamasa da bu devam edecek anlaşılan…

Okunma Sayısı: 3651
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    27.2.2017 03:44:07

    Referandum'da evet cikarsa Baskan esi Emine Erdogan, ogullari veya kizlarinin Baskan yardimciligina atanmasini kim engelleyebilir?

  • Müslüman

    27.2.2017 01:16:17

    Bir kere öncelikle şunu belirtmeliyim ki çok akıllısınız Sayın; Mehmet KARA. Gerçekten insanın aklında ve kalbinde icraatında ne varsa diline o yansır! Gerçekten hiç kimseyle şahsi hesabımız olmadığı halde geçmişte aralarında ki şahsi hesablarının yüzünden kurban seçildik ve ihraç olduk! Yalnız Hak Hakkı Hak bilene karşı savunulur saygısızlık olmaması için ALLAH var o bize fazlasıyla yeter!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı