"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gerçekten “uyum” var mı?

Mehmet KARA
31 Ocak 2015, Cumartesi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın aday olduğundan beri söylediği bir cümle var. Her fırsatta, “farklı bir cumhurbaşkanı olacağım” diyor. Öyle de yapıyor.

Konuşmalarının bir çoğunda adeta bir siyasî partinin genel başkanı gibi konuşuyor, hükümetin 12 yıllık icraatlarını anlatıyor. Muhalefet partilerini başbakan üslûbuyla eleştiriyor. Yani, başbakan gibi hareket etmeyi sürdürüyor…

Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bakanlar kurulu toplandı. Buradan yansıyan görüntüler üzerinde hâlâ yorum yapılıyor. Özellikle sinirlendiği zaman dahi yüzündeki tebessüm ifadesi kaybolmayan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun toplantıdaki fotoğrafa yansıyan “asık suratlı” görüntüsü üzerinden yorumlar yapılıyor.

Sadece devletin ajansı fotoğraf çekebildiği için, bu görüntünün servis edilmesine anlamlar yükleniyor. “Acaba cumhurbaşkanı ile başbakan arasında hoşnutsuzluk mu var? Bakanlar Kurulu’nun Saray’da toplanması Davutoğlu’nu rahatsız mı etti?” türü yorumlar yapıldı, yapılıyor…

Aslında her iki taraftan da “Aramızda bir sorun yok. Bunu söylemek hatta düşünmek bile ülkenin zararına olur” türünden açıklamalar olsa da, Erdoğan’ın baskın karakteri, Davutoğlu’nu gölgede bıraktığını söylesek yanlış olmaz.

Tabiî bunlar konuşulurken “yetki tartışması”, dolayısıyla da “başkanlık sistemi” de gündeme geldi.

Bazı AKP’li vekillerin “cumhurbaşkanı icranın başı” deseler de Davutoğlu’nun son grup toplantısında “Hesap sorma ve sorumluluk anlamında, yetki anlamında muhatap bakanlar kurulu’dur… Hesap verecek biziz” deme gereğini hissetmesi de ilginç değil mi? Bir bakıma bu tür sözlere bir cevap olarak değerlendirilemez mi?

***

Son günlerde böyle bir görüntünün ve yorumların oluşmasına sebep olan birkaç olayı aktarırsak, meramımız daha net anlaşılır.

Malûmunuz Salı günleri Meclis’te partilerin grup toplantıları olur. Bu haftaki grup toplantılarında her parti genel başkanı bu yetki tartışmasını gündemine almıştı. Bahçeli, “Erdoğan Davutoğlu’nun ruhunun şifreleriyle oynamıştır” derken, Kılıçdaroğlu, “Davutoğlu 23 Nisan çocuğu gibi” yakıştırmasını yaptı.

Son günlerdeki tartışmalar ve parti genel başkanlarının bu eleştirilerine cevap veren Davutoğlu ise, “Bizi kıskanmasınlar” dedi. Erdoğan ile tam bir “uyum içinde” olduklarını söyledi.

Ama burada dikkat çeken bir görüntü vardı. AKP grubuna henüz Davutoğlu gelmeden, salondan “Recep Tayyip Erdoğan” sloganları atılıyordu.

Bu slogan bize, “Siyasî liderimiz Erdoğan” diyen milletvekillerini ve “2015 yılında yapılacak seçimlere lidersiz gireceğiz. Başımızda lider olmayacak. Yani bugüne kadar Recep Tayyip Erdoğan çalıştı, biz oyları aldık” diyen bir belediye başkanının sözlerini hatırlattı.

Yine geçtiğimiz hafta yapılan AKP’nin bir kongresinde Davutoğlu’nun fotoğrafının asılmadığını, ancak “tarafsız olması gereken Erdoğan”ın fotoğrafını asılmasını burada aktarmak lâzım.

Başbakan Yüce Divan oylamasına yurtdışında olduğu için katılmaması ve bakanların yüce divana gitme konusundaki fikirleri ve “kol koparılması” sözleri hafızalarımızda. Saray’ın ağırlığı ile fireler de olsa dört eski bakanın Yüce Divan’a gönderilmemesi parti içinde kimin daha “güçlü ve etkili” olduğunu göstermesi bakımından bir ölçü oldu.

Saray’da “gölge kabine” olarak yorumlanan yeni başkanlıkların oluşturulmasını bunlara ilâve etmek lâzım. Bir de, Başkanlık sistemi yüksek perdeden tartışılırken, Hükümet Sözcüsünün çıkıp, “Parlamenter sistem devam ediyor” demesi de havada kalıyor.

Bakanlar Kurulu’na her zaman başkanlık etmese de, Erdoğan’ın konuşmalarında dile getirdiği bazı konular vakit geçirmeden bakanlar kurulunda gündeme alınıp, çalışma başlatılıyor ve bir an önce görüşülüp Meclis’e sevk edilmesi için azamî gayret sarf ediliyor. Bu da aslında Saray ile Başbakanlık arasındaki ilişkinin durumunu özetliyor.

***

Parlamenter sistemde cumhurbaşkanlarının parti genel başkanı gibi konuşması yanlıştır. Çünkü bu sisteme göre cumhurbaşkanı tarafsızdır ve siyaset üstü olması beklenir.

Halk tarafından seçilmiş olsa da şu andaki sistem parlamenter sistemdir.

Aslında Cumhurbaşkanının tarafsız davranmaması ve icranın başı gibi hareket etmesi en başta başbakan ve bakanlar kuruluna zarar verir…

Bütün bu tartışmalar yaşanırken, seçimlere doğru merak edilen bir konuda milletvekili listelerini kimin yapacağı… Bu konudaki yorumlar şimdiden yapılmaya başlandı bile…

Bir soru da şu: Gerçekten aralarında bir uyum var mı, yoksa var gibi mi davranıyorlar. Uyum varsa anlattığımız birkaç olay neyin nesi?

***

DÜZELTME VE ÖZÜR: Dünkü gazetemizde de yer alan bir haber de tashih hatası oluşmuştur. Yeni Asya’ya verilen ve bizim tarafımızdan alınan ödülü Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı KÜLTÜR MEMUR-SEN vermiştir. Düzeltir özür dileriz.

Okunma Sayısı: 1277
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı