"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gerginlik siyasetinden beslenenler!

Mehmet KARA
02 Mayıs 2015, Cumartesi
Seçimlere yaklaşık 1 ay gibi bir süre kalmışken, içinden geçilen dönemi özetleyecek iki kelime, “gerginlik siyaseti” olsa gerek.

Yıllardır yazılıyor, çiziliyor, söyleniyor, ama siyasetçiler artık bunu huy haline getirdi ve bu gerginlikten beslenir oldular.

Böyle olunca da en büyük zararı toplum olarak biz çekiyoruz. İnsanlarda tahammül kalmadı. Tahammülsüzlük beraberinde hatayı getiriyor. En ufak bir konuda dahi hemen kavga çıkıyor. Otobüste, dolmuşta siyasî konu başta olmak kavga edilmediği bir güne rastlamak artık imkânsız hale geldi.

İnsanların görüşlerine tahammül etme artık neredeyse sıfırlandı. Bu durum maalesef hayatın her alanını içine aldı. Basın kuruluşları arasında da bunu yaşıyoruz.

Geçtiğimiz hafta içerisinde medyanın bazı Ankara temsilcileri AKP Genel Başkan Başdanışmanı Hüseyin Çelik’in dâvetine katılırken, bazı temsilciler de “millî ittifak”ın genel başkanları Mustafa Kamalak ve Mustafa Destici’nin dâvetine katıldı.

Her iki dâvete katılanlara baktığımızda bu gerginlik ve kutuplaşmanın basını da içine aldığını görüyoruz.

Millî ittifakın dâvetine katılanlardan birisiydik. Genel başkanların gündeminde pek çok konu vardı. Değişik konularda sorulara da cevap verdiler. İki genel başkanın da üzerinde durduğu en önemli konu, toplumdaki bu gerilimdi. Her ikisi de rahatsızlıklarını dile getirdiler.

“Siyasî partiler bu ülkenin evlâtlarının kurmuş olduğu partilerdir. Sağcısı, solcusu, Alevisi, Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi bir bakıma apartman komşuları gibidir. Aynı apartmanda da farklı düşünen insanlar var. Eğer komşular birbirinin gırtlağına yapışırsa o apartmanda huzur olmaz” diye haklı bir soru sordu Kamalak…

Şu anda yaşananlar da bir bakıma bu baskıyı gösteriyor. Devletin başındaki ismin, “Ya kabul edecekler ya da yok olacaklar” sözü bunun kanıtı değil mi?

* * *

HUKUK, BU KADAR PERDELENMEMİŞTİ!

Gerilimin yaşandığı en büyük alanlarda birisi de şüphe yok ki yargı alanında yaşanıyor. Hükümetin politikalarına aykırı karar veren yargı mensupları ya sürülüyorlar, ya haklarında işlem yapılıp açığa alınıyorlar. “Konjonktüre” uygun karar vermeyen yargı mensupları korku içindeler. Böyle olunca da yargıya “güven” azılıyor.

Kamalak, Türkiye’deki hukuk sistemini değerlendirirken, “Hukuk sistemimiz darbe dönemlerinde bile bu kadar perdelenmemiş, hukuka karşı güven bu kadar sarsılmamıştı. Darbeci geliyordu, ‘ben darbe ürünü olan kuralı koyarım’ diyordu. Baştan sıkıyönetim ilân ediliyordu. Herkes biliyordu ki o dönemde şu hukuk kuralları uygulanır. Bu arada herkes biliyordu ki iyi, kötü, doğru, yanlış; mahkemelerin vermiş olduğu kararlar uygulanır. Ama şu an ne doğru ne yanlış bilemiyoruz” diyerek bir bakıma geldiğimiz noktayı özetledi.

Destici’nin yorumları ve benzetmesi de enteresandı: “Yargının hiçbir dönemde bu kadar bağımsızlığını yitirdiğine şahit olmamıştık. Çıksam millete, ‘ey milletim, bana oy verirseniz, Yargıtay başkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı, RTÜK Başkanı ben olacağım, TRT Genel Müdürü, Müsteşar, milletvekili ben olacağım. Cumhurbaşkanı, Başbakan ben olacağım üstüne bir de devlet başkanı ben olacağım’ desem bana oy verir misin? Ama şu anda öyle birisi var Türkiye’de…”

* * *

KUTUPLAŞTIRANLARA DERS VERELİM

Türkiye bu gerginlik sarmalından bir an önce çıkmalı. Tabiî bunu yapacak siyasetçilerin bir kısmı gerilimden beslendiği için bunu yapmayacaklardır.

Bunu millet olarak biz yapalım. Siyasetçilere de gereken cevabı sandıkta verelim. “Biz artık gerilim istemiyoruz” diyelim. “Siz isteseniz de kutuplaşmayacağız. Siyasî görüşümüz, etnik kimliğimiz farklı olsa da biz kardeşiz” diyelim. Ve onlara bir ders verelim…

Okunma Sayısı: 1447
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı