Hükümetin “çocuklara karşı cinsel istismar suçları” ile ilgili Meclis’e getirdiği ve ilk oylaması kabul edilen sonrasında “karar yeter sayısı” bulunamadığı için genel kuruldan çıkmayan tasarı Adalet Komisyonu’na çekildi.
Komisyonda Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, “Aslında tecavüzcüleri kapsamıyordu, iyi anlatamadık” dedikten sonra, yapılan oylamanın ardından oy çokluğuyla “cinsel istismar önergesi” tasarı metninden çıkarıldı.
Bozdağ’ın, “Bu fıkranın algı kurbanı olduğunu gördük” sözleri önergenin yanlış olduğuna hâlâ inanmadığını bir göstergesi olması açısından ilginç…
Önceki hafta Perşembe günü Meclis’te kabul edilen “fıkra” ile ilgili büyük bir kamuoyu oluşmuştu. Hükümet, hukukçular, sivil toplum kuruluşları ve muhalefet partilerinin tepkisine rağmen tasarıya “kararlı” bir şekilde sahip çıkmıştı.
Tepkilerin artmasıyla önce partinin kadın milletvekillerini toplayan ve çok uzun görüşmeler yapan Yıldırım, ardından Bakanlar Kurulu’nda konuyu değerlendirdi. Ve CHP ve MHP’den görüş alınması ve mutabakat sağlanması için grup başkanvekillerine talep verdi. İki partiden de “tasarıyı geri çekin” denmesine rağmen, geri adım atılmadı.
Tâ ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özbekistan yolunda “Eleştirileri ve önerileri dikkate alarak geniş bir mutabakat içinde sorunu çözün” sözlerine kadar…
Buna bir de Sümeyya Erdoğan’ın yönetiminde olduğu KADEM’in bu tasarıya karşı çıktığını belirtelim. Türkiye’deki birçok kadın sivil toplum kuruluşu, muhalefet, kendi milletvekilleri, partinin kurucuları bu tasarıya karşı çıkması üzerine geri adım atmayan hükümet Erdoğan’ın bu “çağrısı” ile geri attı. Daha doğru ifadeyle “adım atmak zorunda” kaldı.
* * *
TEKLİFİN GERİ ÇEKİLME SERÜVENİ
Bu arada AKP içinden kulis bilgilerini en iyi alan gazetecilerden birisi olan Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’nin “Teklif nasıl geri çekildi?” başlıklı yazısındaki ayrıntı da önemli.
Meğer Başbakan ve Adalet Bakanı’nı ikna edemeyen AKP’li kadın milletvekilleri o sırada Özbekistan’da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ulaşmışlar ve “rahatsızlıklarını” iletmişler. Ve tasarının kendilerinden habersiz getirildiğini söylemişler, ondan sonra Erdoğan bu çağrısını yapmış.
Bu arada hem bakanlar kurulunda hem de bayan milletvekilleri ile yapılan toplantıda tasarının metinden çıkarılması isteyenler de “azınlıkta” kalmış. Tasarıyı kararlı bir şekilde savunan ve tasarının karşısında olanları acımasızca eleştiren medya mensuplarının sessizliği de dikkat çekici ve ibretlik. Sessizliklerini bozup özür dileyen de bugüne kadar çıkmadı ya da biz görmedik.
Bütün bu gelişmeleri görünce, “Tasarının geri çekilmesiyle ilgili kime teşekkür edilmeli?” diye bir soru aklımıza takıldı.
Haklı bir şekilde büyük tepki çeken bu tasarının geri çekilmesinin ardından hükümete yakın kesimler ya da bazı AKP’li milletvekilleri tasarıyı geri çektiği için kendilerine teşekkür edilmesini bekliyorlar…
O zaman şu soru akla gelmez mi? Peki, bu tasarıyı Meclis’e getiren kim? Sadece önergeyi imzalayanlar mı yanlış yaptılar? Ona ilk oylamada oy veren, tasarıyı getiren, onu son ana kadar savunan kişilerin hiç mi suçu günahı yok?
Soru şu: Tasarının geri çekilmesi için, sivil toplum kuruluşlarına mı, Sümeyya Erdoğan’ın yönetiminde olduğu KADEM’e mi, hükümete mi, muhalefet partilerine mi, ilk andan itibaren konuyu gündeminde tutan basın yayın organlarına mı teşekkür etmek lâzım?
Şu aşamada, böyle yanlış bir tasarının Meclis’ten geçmemesi için çalışan bütün herkese teşekkür etmek en doğrusu olacak…
* * *
KHK İLE ÇIKAR MI?
Önerge metni tasarıdan çıkarıldı, ama Anayasa Mahkemesi’nin kararı dolayısıyla tasarının diğer maddelerinin yeni bir düzenlemeyle 11 Aralık tarihine kadar yasalaşması gerekiyor. Tartışılan önergenin tekrar getirilmesi “çağrı”dan sonra zor görünüyor. O zaman bakalım nasıl bir metin getirilecek?
Diğer yandan, CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu’nun bir endişesi var. OHAL ile ilgisi olmayan konular hakkında KHK çıkarılmaya başlandığını söyleyen Bekaroğlu, “Korkarım, bugün geri çektiğiniz erken evliliklerle ilgili düzenlemeyi KHK ile getirebilirsiniz, endişe ediyoruz. Çünkü bunu rektör seçimleriyle ilgili yaptınız” diye bu endişesini dile getiriyor.
Bu tartışmalardan sonra hükümet başka tartışmalara yol açacak bir düzenleme getirmeye çalışır mı, hem de bir gece ansızın... Bekleyip görelim...