"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hadsizliğe en güzel cevap

Mehmet KARA
23 Ağustos 2020, Pazar
ABD’de de Kasım ayında yapılacak seçimler dünyayı yakından ilgilendiriyor. Seçime aylar kala başkanlık için yarışan iki adayın açıklamaları dünyada gelecek iki yıl için ipuçları da veriyor.

Başkan adaylarından Joe Biden’in 7-8 ay önce Türkiye’nin iç politikası ile ilgili yaptığı hadsiz, çirkin ve vahim sözleri bir haftadır Türkiye’nin gündemini oluşturuyor.

Öncelikle şunu söyleyelim. Bu açıklama öncelikle Türk demokrasisine ve millî iradeye yapılmış bir hadsizliktir. Bu hadsizliğe verilecek en güzel cevapta “tam demokrasi”dir.

Açıklama ortaya çıktığı andan itibaren muhalefet partilerinin hemen tepki göstermeleri dikkat çekmişti. Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Bu tür provokatif açıklamalara iktidarı ile muhalefeti ile gerekli kararlı ortak tutum almak her sorumlu demok-   ratik aktörün boyun borcudur” derken maalesef bu yapılamadı. İktidar muhalefeti, muhalefet iktidarı suçlayarak ortak bir noktada buluşamadı.  “Demokrasi ve millet iradesi” vurgusu konusunda birlik ve beraberlik sergilenemedi.

Oysa yapılması gereken başta iktidar partileri olmak üzere bütün muhalefet partilerinin ortak bir bildiri hazırlayıp “ortak tepki” göstermeleriyle. Bu zor değildi, ama yapılmadı, yapılamadı. 

*

“AÇIKLAMA ÖNCEDEN BİLİNİYOR”MUŞ!

Bu açıklamadan günler sonra dahi, muhalefet partilerinin de dikkat çektiği gibi en başta Cumhurbaşkanı Erdoğan, sonra hükümet yetkililerinin tepki göstermemesi ise dikkat çekici.

Diğer yandan da Biden’in aylar önce yaptığı açıklamanın yeni ortaya çıkması aslında başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere devleti yönetenlerin bir kusuru olarak görenler de var. Devletin resmî haber ajansının aylar önce açıklamayı İngilizce verdiği ancak Türkçe’ye çevirip abonelerine servis etmediği ortaya çıkması da düşündürücü…

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un açıklamalarından açıklamanın 7-8 ay önce yapıldığını öğrendik. Muhalefetin “7 ay niye beklediniz?” sorularına cevap veren Altun, “Sizi bekledik. O konuşmayı siz de biliyordunuz biz de. Biz konuştuk. Siz neden sustunuz?" ifadelerini kullanması da “garip kaçan bir açıklama” olarak değerlendirildi.

Madem bu açıklama önceden biliniyordu, neden muhalefetin tepki vermesi beklendi? Tepki vermesi gereken başta Dışişleri Bakanlığı olması gerekmez mi? Cevap verme sorumluluğu önce hükümetin değil mi? Dışişleri eski Bakanı ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun önceden bilinmesine rağmen cevap verilmemesini “vazifeyi ihmal” görmesi yanlış mıdır? Biden’in bu hadsiz açıklamasına atanan devletin üst düzey bürok- ratların mı, yoksa en üst makamların mı cevap vermesi gerekirdi? Suçu muhalefete yıkıp bu işin altından kurtulunabilinir mi?

Öncelikle bu sorulara cevap verilmesi gerekiyor. 

*

BİR KISIM MEDYANIN GARİP TUTUMU?

İktidarı destekleyen medyanın da bu açıklama karşısındaki tutumu da ibretlikti.

Bir yandan Biden’in açıklamalarına tepki gösterirken bir yandan da ABD Başkanı Trump’un Erdoğan’ı “öven” açıklamalarını ve Trump’un, Biden için “Erdoğan ile başa çıkamaz” sözlerini manşetlerine taşıdılar.

Trump’ın Erdoğan gibi yabancı liderler birinci sınıf satranç oyuncusu, zehir gibi insanlar. Ben onların hepsini tanıyorum, hepsiyle işleri iyi götürüyoruz” sözlerini aktarırken, Türkiye ve Erdoğan açısından sıkıntılı olan “Geçen hafta dünya liderleri benden Erdoğan'ı bir aramamı rica etti. 'Neden?' diye sordum. Dediler ki 'O bir tek seni dinler, bizi dinlemiyor... Ve biliyor musunuz, bunu herkesin ortasında söylemek istemiyorum, ama bu doğru. Ben onunla anlaşabiliyorum. Beni dinliyor” sözlerini ya görmezden geldiler ya da çok küçük gördüler. Oysa bu sözlere de Biden’in “densiz ve vahim sözleri” kadar tepki gösterilmesi gerekiyordu.

*

TRUMP’IN KÜSTAH MEKTUBUNA HAK ETTİĞİ CEVAP VERİLDİ Mİ?

Burada şunu da not etmemiz gerekiyor:

Biden’in bu açıklamayı yaptığı günlerden birkaç ay öncesinde Trump’un ortaya çıkan “skandal mektubu”nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çirkin ifadeler ve tehditler kullanırken bu mektuba da anında cevap verilmemişti. 

Şimdi olduğu gibi Trump bir yandan Erdoğan’a “Benim dostum, harika bir lider, çok iyi ilişkilerimiz var” övgüler düzerken bir yandan da çirkin bir ifade kullanmıştı! 

O tarihte dikkat çeken bir ayrıntı da 9 Ekim 2019 tarihli mektubun gönderildiği tarihte, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekâtı'na başladığı güne denk gelmesi olmuştu. Mektubunda “Sayın Cumhurbaşkanı, gelin iyi bir anlaşma yapalım! Binlerce kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulmak istemezsiniz ve biz de Türk ekonomisini mahvetmekten sorumlu olmak istemeyiz ve bunu yaparız. Size bunun bir örneğini Pastör Brunson olayında yaşatmıştım” deme küstahlığında bulunmuş, ama gereken cevap aynı üslûpla verilmemişti.

*

NE DEMEK İSTEDİ?

Millî Eğitim eski bakanlarından Hüseyin Çelik, Biden’in açıklamalarına tepki gösterirken sosyal medya hesabından, “Biden’ın sözleri, derin ABD’nin genetik kodlarının deşifresidir. ABD gittiği her yere kan, gözyaşı, yetim çocuklar, dul kadınlar ve harap ülkeler bıraktı. 1 Mart Tezkeresi’ne red oyu verdiğimizde, ‘evet’te ısrar eden arkadaşlar umarım intibaha gelmiştir. Jo, küstah, Trump manyak…” diyerek bir paylaşımda bulundu.

Sayın Çelik’in bu mesajındaki “uyanması gerekenler” kimlerdi ve ne demek istemişti? Bunun cevabı da bulamadı.

*

CEVAP NE OLMALI?

Bu tartışmada son söz olarak şunları söylemek lâzım. Gerek Biden, gerekse de Trump’un bu çirkin, bir ülkenin içişlerine müdahale anlamına gelecek ve milletin iradesine darbe sayılabilecek ifadelerine en güzel cevap tam demokrasi olacaktır. Türkiye tam demokrasiye geçmediği sürece böyle müdahaleler ve çirkin ifadeler eksik olmayacaktır.

Şu anda tatilde olan millî iradenin tecelligâhı Meclis’ten de ortak bir ses çıkmalıdır. Partilerin grup başkanvekillerinin hazırlayacağı ortak bir metinle demokrasi ve millî irade vurgusu ile net bir şekilde başta Biden olmak üzere Trump’a cevap verilmelidir.

Okunma Sayısı: 2116
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı