"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İç güvenlik sınavı

Mehmet KARA
21 Şubat 2015, Cumartesi
Görüşülmesi iki defa ertelenen iç güvenlik kanunu bu hafta başındaki görüşmelerinin tartışmalı geçebileceği belliydi.

Bunun sinyalleri alınıyordu. Maalesef daha genel kurulda gündeme alıp alınmaması konuşulurken yaşanan kavgalar neticesinde 5 milletvekili yaralandı. Vekiller birbirlerine sandalyelerle saldırdılar. Yumruklar konuştu, kan aktı. Perşembe günkü görüşmeleri gece geç saatlere kadar sürerken (Saat 01.50’de meclis oturumu kapandı) yine tekmeler, yumruklar konuştu. Bir milletvekili 2.5-3 metrelik merdivenden düşerek yaralandı.

Oysa, geçen hafta dediğimiz gibi iktidarın da muhalefetin de bu paketle ilgili görüşlerini, itirazlarını görüşmeler başlamadan ortaya koyması gerekiyordu. Ama bunlar bölük pörçük açıklamalarla ortaya konuldu. 

ORTAK BİR ZEMİN

Hükümet muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin görüşlerini dikkat almadı. “Ben yaptıysam doğrudur” mantığı içinde hareket etti. Ortak zemini sağlayacak, eleştirileri dikkate alacak olan muhalefet değil, iktidardır.

***

Peki, bu çok mu zor?

AKP grup başkanvekilleri muhalefet partilerini ziyaret edip paket hakkında bilgi verse, itirazları dikkate alsa bu tür kavgalar olur muydu? Daha önce bunların örnekleri gördük. Ama böyle bir kültür de kayboldu. Başbakan parti genel başkanlarını ziyaret etse böyle kapsamlı bir paketi görüşseler olmaz mıydı? Bunu yapmak hiç zor değildi? Ama yapılmadı, yapılamadı…

Daha görüşmelerine geçilip geçilmemesi tartışılırken yaşananlar millet olarak bizleri utandırdı. Vekillerimizi utandırmamış olacak ki, hâlâ kendilerini savunmaya, haklılıklarını ortaya koymaya çalıştılar, çalışıyorlar…

Tabiî haklılıklarını ortaya koyarken de ibretlik ifadeler kullanıyorlar.

AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın, “Kadın Milletvekilleri kendilerini darp etmişlerdir. Onlar fiilî saldırı yapmışlardır. Hiçbir AKP milletvekili özellikle kadınlara dokunmayı kendilerine yakıştırmazlar. CHP Milletvekili Sayın Musa Çam o arbede sırasında ayakları mermere takıldı ve düştü. Hiçbir AKP’li vekilin ona bir saldırısı yoktur” cümlesi bunlardan birisi oldu.

Daha önce CHP’li bir vekile yumruk attığı için Meclis Genel Kurulu tarafından kınama cezası alan AKP’li Ortay Saral’ın, “Sebahat Tuncel’e vurmadım sadece ittim, ama Ertuğrul Kürkçü’ye 3-5 yumruk salladım” diye kendini savunması da ibretlik başka bir açıklama oldu.

Meclis’te “tokmak”la milletvekillerine saldıran Saral’ın bir televizyonda gazetecinin, “Ben anlamıyorum hakikaten bu tokmağı alıp vurdunuz. Bir şeker durumu var mı?” sorusuna “Böyle bir muhalefet olursa insan şeker hastası da olur” demesi de milleti temsil eden bir vekilin ibretlik sözleriydi.

Bütün bunların “gizli oturum”da yapılması, görüntülerin ve fotoğrafların dışarı sızmasını engelleyemedi. Video ve fotoğraflar cep telefonu görüntüleriyle dışarıya sızdı. Millet de kimin kavga ettiğini, kimin sözlerinin doğru olduğunu görmüş oldu.

Bu kavgadan sonra şu soru hep soruluyor. “Daha iç güvenlik paketi geçmeden kan aktıysa, geçtikten sonra neler olur?”

Meclis Genel Kurulu 19 -27 Şubat tarihleri ve 2-6 Mart tarihleri arasında İç Güvenlik Paketi için çalışacak. Yani AKP kararlı. Seçimden önce bu paketi yasalaştırmak istiyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Yasa çıkacak. Beyhude uğraşıyorsunuz. Bu tren artık bu raydan çıkmaz.” sözleri de, Başbakan Davutoğlu’nun “Paket çıkacak, çıkacak, çıkacak…” diye ısrarını ve kararlılığı gösteriyor.

***

132 maddelik iç güvenlik kanun tasarında şu itirazlara hükümetin “tatmin edici” cevap vermesi gerekmez mi? 

Tasarıyı savunurken AB müktesebatına uygun olduğu ve birçok Avrupa ülkesinde benzeri kanunların olduğu hatırlatılıyor ama kanun tasarısının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesinde yer alan hayat hakkı, 3. maddesinde yer alan işkence yasağı, 5. maddesinde yer alan kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, 6. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkı, 10. maddesinde yer alan ifade özgürlüğü ve 11. maddede yer alan toplanma özgürlüğü hakları açısından sakıncalar taşıdığı uzun süredir söyleniyor. Hem anayasanın 2., 18., 49., 50., 55. Maddelerine aykırı olduğu da ifade ediliyor. Bütün bunların cevapları verilmesi gerekmez mi?

Polise sözlü emirle araçları durma ve arama yetkisinin verilmesi, şüphelinin aracının kapalı bölümlerinin araştırması doğru mu? Mevcut yasada yargıda olan gözaltı yetkisinin 24-48 saat polise verilmesinin nedeni nedir? Vali ve kaymakamlara her türlü araca izin almadan el koyma yetkisi verilmesi sakıncalı değil mi? Eylemde molotof kullananlara silâh kullanma yetkisi verilmesi ne tür sakıncalar doğurur?

***

Bu soruları çoğaltmak mümkün ve kanun tasarısı gündeme geldiği günden bu yana bu ve benzeri sorular hep tekrarlanıyor. Bunları “Yasa çıkacak, çıkacak, çıkacak” diye kestirip atmadan önce konuşup orta bir yolun bulunması bu kavgaları da tartışmaları da azaltacaktı.

Çok mu zordu diyalogla meselenin çözülmesi, çok mu zordu oturup konuşmak…

***

16 bin 183

Yeni Asya’nın yayın hayatına başlamasından bu yana tam 46 yıl geçti. Bugün tamı tamına 16 bin 183. nüshasını okumaktasınız. Bu 46 yılda Yeni Asya’nın ne badireler atlattığı hepimizin malûmu. Darbelerde, ara dönemlerde yapılan baskılar bu dönemde değişik bir şekilde devam ediyor.

Yeni Asya’yı en iyi anlatan cümlelerden birisi hiç kuşkusuz ki, “tavizsiz istikrar çizgisi”dir…

Sadece son günlerdeki kavgalara bakıldığında dahi Yeni Asya’nın çizgisinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Dik duruşunu her zaman muhafaza etti, etmeye de devam edecektir. Dik duruşunu hiçbir zaman bozmadığı için birileri tarafından anlaşılmakta zorlanılırsa da er ya da geç haklılığı ve anlaşılırlığı ortaya çıkmıştır. Yıllardır bizi görmezden gelenlerin şimdi “İyi ki varsınız” sözlerini sık sık duyuyoruz....

Biz de diyoruz ki… İyi ki varsın Yeni Asya… Dik duruşumuzu, tavizsiz çizgimizi, hak bildiğimiz yolda yürümeyi devam ettireceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Yeni Asya, Hak’tan, haklıdan, adaletten, özgürlükten, demokrasiden yana olmaya, Risale-i Nur’un medyadaki dili olmaya, özgürlükçü, demokrat, insan hak ve hürriyetlerine değer vermeye, dengeli, radikalizme prim vermeyen, doğrulatmadığı haberi asla yayınlamayan, doğru bildiği hak yolda yayın hayatını sürdürmeye, sağduyulu ve çözüme katkı yaklaşımıyla yayın hayatını kararlı bir şekilde sürdürmeye devam edecektir…

Hakikatlerin geç de olsa ortaya çıkma gibi bir özelliği vardır. Yeni Asya’nın çizgisi de öyledir.

Hizmet dolu daha nice yıllara…

Okunma Sayısı: 1539
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı