"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlk iş OHAL’i uzatmak oldu, ama...

Mehmet KARA
22 Nisan 2017, Cumartesi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kimsenin aklının ucundan dahi geçmediği bir dönemde “Fiili durumu anayasal hale getirmek amacıyla” ortaya attığı 18 maddelik anayasa değişikliği referandumu geçtiğimiz haftasonu yapıldı.

YSK tarafından resmî olarak açıklanmasa da yüzde 51.4 evet, yüzde 48.6 hayır olarak ilân edildi. Resmî sonuçlar açıklanır açıklanmaz 18 maddeden üç tanesi hemen devreye girecek. Cumhurbaşkanı AKP’ye dâvet edilecek, Hâkimler Savcılar Kurulu’nun yapısı değişecek, askerî mahkemeler kaldırılacak.

Diğer yandan da referandum bitti, ama tartışması hâlâ devam ediyor. Yüksek Seçim Kurulu yapılan itirazları reddetmesine rağmen bu tartışmalar süreceğe benziyor.

***

Referandumun hemen ardından yapılan ilk icraat OHAL’in uzatılması oldu. Pazartesi günü MGK akşam saatlerinde toplandı. Peşinden de bakanlar kurulu toplanıp “MGK’nın tavsiye kararını” onayladı. Ertesi gün sabah erken saatlerde Meclis’e gönderilen Başbakanlık tezkeresi yoğun tartışmalar arasında 3. kez uzatıldı. Böylece devleti yönetenlerin “45 günde biter” ya da “bir daha uzatılmasını istemiyorum” dediği OHAL, bir yılı doldurmuş olacak.

Burada dikkat çeken bir durum ise referanduma günler kala toplanan MGK’nın “hassasiyetleri” dikkate alarak gündemine almaması olmuştu. Zira, OHAL’in uzatılmasının süresi referandum tarihinden üç gün sonra, yani 19 Nisan’da doluyordu. MGK gündemine almayınca OHAL’in uzatılmayabileceği söylenmişti. Ancak öyle olmadı, halkoylamasından sonra tekrar uzatıldı.

OHAL’in uzatılması için bir gün çalışan Meclis iki hafta süreyle yeniden çalışmalarına ara verdi. Ara verilmesinin gerekçesinin “milletvekillerinin referandum kampanyasında çok yorulması ve TBMM’de halen süren tadilat gerekçe gösterilmesi” de işin bir başka ilginç noktası oldu. Muhalefet çalışmalara ara verilmesinin, “referanduma ilişkin usûlsüzlük iddialarının konuşulmasının engellenmesi amacı taşıdığı”nı iddia ettiyse de ara verildi.

***

OHAL’in uzatılması için bu kadar acele edilirken, “ihraç, kapatma gibi uygulamalarla mağdur olduğunu düşünen kişi ve kurumların itirazlarını incelemek üzere” OHAL kapsamında 23 Ocak’ta çıkarılan 685 No’lu kanun hükmünde kararname (KHK) ile OHAL kapsamındaki ‘Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’ kurulmasına kararı verildi. Ancak bugüne kadar kurulmadı.

Oysa, ilgili kararnameye göre, komisyonun üyelerinin 23 Şubat’a kadar belirlenmesi gerekiyordu. Ancak kuruluş tarihi olan o tarihten bu yana 3 ay geçmesine rağmen komisyonun kurulduğuna, üyelerine, sekreteryasına, nerede çalışacağına dair herhangi bir açıklama yapılmadı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Mart ayının sonunda “Bu hafta kurulabilir” açıklaması yapmasına rağmen… 

Üç üyesinin başbakan, bir üyesinin Adalet Bakanı, bir üyesini İçişleri Bakanı, bir üyesini de HSYK’nın belirleyeceği ve 7 kişiden oluşacak kurulun yüzbinleri geçen dosyayı nasıl görüşeceği hâlâ merak edilirken, bir de 3 aydır kurulamaması mağduriyetlerinin uzamasına sebep oluyor. 

OHAL’in ilânından bu yana yayınlanan kararnamelerle 10 binden fazla kurum kapatıldığı, yüzbinin üzerinde memur ihraç edildiği, onbinlerce memurun açıkta olduğu düşünüldüğünde bu komisyonun ne kadar mağduriyetleri sonlandırabileceği ve bu işin altından nasıl kalkabileceği de tartışmalı…

Çıkan KHK’larla mağdurların olduğu yüksek sesle dillendirilmeye başlandığında hükümet, başta başbakanlık, ilgili kurumlar ve illerdeki valiliklere, mağdur olduğunu düşünenlerin müracaat etmesini istemişti. Mağdur olduğunu düşünen kamu görevlileri bu kurumlara itirazlarını yapmış, buralardan bir sonuç çıkmadığı görüldüğü için bu komisyon oluşturulmuştu. En azından böyle söylenmişti…

***

Bu komisyonun 2 yıl çalışacağı, bu süre yetmezse Bakanlar Kurulu kararıyla birer yıl uzatılabileceği de hesaba katılırsa mağduriyetlerinin ne kadar uzun süreceği de ortaya çıkıyor.

Açıklananlara göre komisyonun verdiği kararların icraî nitelikte olacak. Yani itiraz eden kişinin itirazını değerlendirip görevine iadesi yönünde bir karar verirse görevine iade edilecek ve görevine başlatabilecek. Komisyon talebin reddine karar vermesi durumunda ise ilgili kişinin idarî yargıya, istinafa, Danıştay’a, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruya ve AİHM’e gidebilecek. 

Şimdilerde bu komisyonun 15 Temmuz darbe teşebbüsünün yıl dönümüne ancak yetişebileceği söyleniyor.

Türkiye’nin kuruluşundan bu yana üyesi olduğu Avrupa Konseyi (AK) Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland’ın AİHM’  yapılan on binlerce başvuruyu hatırlatarak, “Türkiye etkin bir mekanizmayı derhal harekete geçirmezse AİHM bu dâvâlara bakmak zorunda kalır” dediğinin ifade edilmesini de not düşelim.

Başbakan Binali Yıldırım’ın komisyonun kurulduğu günlerde söylediği “Geç kalan adaletin adalet olmadığı”nı söylediğini bir kez daha hatırlatmakta fayda var.

Okunma Sayısı: 5351
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ozkan

    22.4.2017 09:47:31

    Adaletin olmadigi yerde zulum vardir sayin binali yildirim bey... zulum varsa bu topraklarda dunyada da ahirette de ulkenin lideri olarak hesap ilk size düser kanaatindeyim...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı