"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

‘İntihar’ etmedi (mi)?

Mehmet KARA
15 Ağustos 2015, Cumartesi
Meclis tatilde. Seçimin üzerinden 69 gün geçti, hâlâ hükümet kurulabilmiş değil. Türkiye bu süre içinde istifa etmiş bir hükümetle yönetiliyor. Bakanların yarıdan fazlası seçimde milletvekili seçilemedi.

23 Haziran’da milletvekilleri yemin etmişti. Bundan tam 16 gün sonra 9 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Davutoğlu’na hükümeti kurma görevi (seçimden 32 gün sonra) verdi.

23 Ağustos’ta Anayasa gereği hükümet kurulması için gereken 45 günlük süre doluyor. Eğer bu tarihte hükümet kurulamazsa, seçimlerin yenilenmesi kararı Bakanlar Kurulu tarafından 48 saat içinde ilân edilecek. Ve 90 günü takip eden ilk Pazar günü seçim yapılacak.

Hükümeti kurma görevini alan Davutoğlu, parlamentoda bulunan üç siyasî parti genel başkanı (Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Demirtaş) ile görüşmüştü. Ardından AKP ve CHP heyetleri keşif ve birbirini tanıma amaçlı (istikşafi) toplam 35 saat olmak üzere beş sefer görüştüler.

İki partinin yetkilileri görüşmelerin neticelerini, keşiflerinin neticelerini genel başkanlarına anlatmışlardı. Bu raporları değerlendiren Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu önceki gün bir araya geldiler.  Davutoğlu 3 aylık seçim hükümeti teklif etti, Kılıçdaroğlu, “4 yıllık hükümet olsun” dedi. Sonuçta “hükümet kurmama”da anlaştılar.

Aslında başından beri böyle bir sonucun olacağı belliydi? Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belliydi. Yani, sürpriz değildi.

O zaman neden ülkeyi bu kadar oyaladılar sorusu akıllara geliyor. 

Erdoğan başından beri “koalisyona karşı olduğunu” saklamadı. Erken seçimi işaret etti. Bunun adını “yeniden seçim” diye koydu. 

Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesine bir gün kala, “Sayın başbakan ilkeleri, düşünceleri karşı tarafla örtüşürse ortaklık adımı atabilir. Örtüşmüyorsa intihar edecek hali yoktur” diyerek tavrını net şekilde ortaya koydu.

Buna göre Davutoğlu da “intihar” etmemeyi tercih mi etmiş oluyor? Zaten iki partinin ilkeleri ve görüşlerinin örtüşmediği ortada değil mi? Adeta iki zıt kutup değiller mi? Bu görüşmeler başlamadan bilinmiyor muydu? CHP daha koalisyon görüşmeleri başlamadan 14 ilkesini açıklamamış mıydı? Bunlar bilindiğine göre neden millet oyalandı?

Zaten Kılıçdağoğlu’da görüşmeler sürerken, “Davutoğlu samimî olarak bir koalisyon kurmak istiyor. Fakat Cumhurbaşkanlığı’nda oturan kişi izin vermiyor. Sabah akşam neden konuşuyorsun sen arkadaş?” dememiş miydi?

AKP’nin CHP ile koalisyon kurulmamasını isteyenlere baktığımızda “saray”a yakın kişiler olduğunu da net şekilde görebiliriz. Zaten hükümet olunamayacağı ortaya çıkınca adeta “sevinç naraları” atmalarından da bu belli oldu.

Aslında Erdoğan oyun kurmaya seçimlerin hemen ardından CHP’nin eski genel başkanı Deniz Baykal ile görüşmesi ile başlamıştı. Meclis Başkanlığı seçimi için görüşüldüğü söylense de bu görüşme ile siyasette bir dizaynın başladığı anlaşılıyor. Zira, bu görüşmenin hâlâ sırları tam olarak ortaya çıkmış değil. 

Bu arada seçimin hemen ardından Erdoğan’la görüşen Baykal’ın, “AK Parti hükümet kurmak istemiyor. MHP zaten tutumunu Meclis Başkanlığı seçimlerinde gösterdi. Koalisyon görüşmeleri tiyatrodan ibaret. Kasım’da seçim var” demesi bu oyunun bir parçası mıydı? Şimdi bu sorunun cevabının da bulunması lâzım.

Hükümet kurma görevini iade etmeyeceğini söyleyen Davutoğlu, seçim ve azınlık hükümetlerine kapısını kapatan Bahçeli’den randevu istedi. Bahçeli, “MHP, AKP’yle görüşmeye daha önceki şartları saklı ve baki kalmak kaydıyla açıktır. Fakat önce, Sayın Davutoğlu’ndan bağımsız tavır beklemek ve sarayın yönlendirmesine sırtını döndüğünü tam manasıyla görmek en tabiî ve haklı beklentimizdir. Parti olarak azınlık hükümeti veya seçim hükümeti formüllerine kapalı duruşumuz bozulmamıştır. Bu konuda geri adım atmamız eşyanın tabiatına aykırıdır” ifadeleriyle cevap verdi.

Bahçeli’nin “daha önceki şartlar” dediği, Cumhurbaşkanın anayasal çizgilere çekilmesi, 4 bakanın yüce divana gönderilmesi, çözüm sürecinin rafa kalkmasıydı. Çözüm süreci rafa kalktı, ancak AKP’nin neredeyse en önemli kırmızı çizgisi cumhurbaşkanına dokunulmaması… Yüce divana da sıcak baktıkları söylenemez. Öte yandan MHP erken seçime de karşı.

Bu durumda ne olacak? Davutoğlu’nun görevini son güne kadar iade etmeyeceği ortaya çıktı. Bu durumda Meclis’ten erken seçimi aldırmaya çalışacak. Bunun için Meclis’in olağanüstü toplantıya çağrılması gerekiyor. AKP tek başına seçim kararı olabilecek sayıya sahip değil. Bir partinin destek vermesi, ya da oylamaya katılmaması gerekiyor. MHP tıpkı meclis Başkanlığı seçimlerinde olduğu gibi oylamaya katılmayabilir mi? Onun ötesinde “erken seçim” için AKP hangi partiden destek alıp, erken seçim kararı çıkartabilecek. Bunu bugünden başlamak üzere hafta başından itibaren yapılacak görüşmelerden sonra öğrenebileceğiz.

Görülen o ki, seçim en büyük ihtimal. Tâ seçimlerden bir gün sonra olduğu gibi…

Oysa milletin mesajı açıktı. Partilere “uzlaşın” dedi. Kavgadan bıktığını, kutuplaştırıcı sözlerin artık terk edilmesini istedi. Partiler bu mesajı anlayıp, uzlaşmanın yollarını bulamadılar. Millet şimdi sözünü anlamayanlara nasıl bir cevap verecek onu da göreceğiz.

Okunma Sayısı: 2206
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • necati

    16.8.2015 00:01:18

    AKP acık net olarak görünüyorki hiç bir zaman ortak hükümet kurmayacak ve mecliside çalıştırmadan erkek secime gitmek için bütün oyunları oynuyor oynayacak. Çünki meclis çalışırsa kısa sürde de olsa akp nin alyhine bircok kanun cıkacak. ve akp iktidardan düştüğü gün işi bitecek. Bundan dolayı kumar oynamaya devam edecek milletin sırtından halkın parasıyla oynanan bu kumarda akp kalbetmeli yoksa milletin hali harap. Bunun için de dp nin tekrar canlanması şart. Artık millet meclisteki hiç bir partiye tek başına iktidar vermeyecek. Ama akp verilmeyen iktidarı gasp etmeye de devam edecek. Yazık oluyor bu ülkeye ve islam alemine..

  • Sezai Mumcu

    15.8.2015 04:58:36

    Demokratlar (DP) hâlâ erken secim icin hazirlik reaksiyonu göstermiyor, neden? Iste size AKPye ödünc giden yüzde 30 oyun en azindan yüzde 10una tekrar talip olma firsati.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı