Barış dini olan İslâmiyet, masum insanların öldürülmesine kesinlikle karşıdır. Bu yüzden de İslâm’ın terörle irtibatlandırılması mümkün değildir.
Son yıllarda Müslüman olduğu söyleyen terör örgütleri türedi. Bunlar yüce dinimizi terörle anılmasına sebep oluyor. Hatta, “İslâm adına” cami içinde canlı bombalar patlatıyorlar. Bunların en büyük zararı da İslâm’a ve Müslümanlara oluyor. Bunu söyleyenler de maalesef “cihad” yaptıklarını söylüyorlar.
İslâm âlemi bu ve benzeri terör yüzünden bir türlü karışıklık ve karmaşıklıktan kurtulamıyor.
El Kaide ile başlayan şimdilerde de adını “Irak Şam İslam Devleti” (IŞİD) koyan bir örgüt maalesef her geçen gün İslâm’ın terörle anılmasına vesile veriyor.
Tabiî onlar isimlerine İslâm kelimesi koyunca da İslâm düşmanlarının eline fırsat veriyor. İslâm ve Müslümanlığı bilmeyenlere de İslâm’ın böyle hatırlanmasını sağlıyor.
Geçtiğimiz hafta içinde Türkiye’yi ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’le Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basın toplantısında bir gazetecinin IŞİD için “İslâm devleti”ni kullanıp soru sormasının suçlusu sadece o gazeteci değil elbette…
Erdoğan bu soruyu, “Burada hanımefendi bir sürç-ü lisan etti. Onu belirtmek istiyorum. İslâm Devleti dediğiniz zaman, oradan terör çıkmaz. Terör örgütü DAEŞ’tir, İslâm Devleti değil” diye düzeltmesi yerinde oldu.
İslâm’ın barış dini olduğu terörizm, şiddet ve nefretle anılamayacağı dünyaya iyi anlatılmalı. Yoksa bu tür çirkin benzetmeler ve çirkin yakıştırmalar devam edip gidecektir…
İYİ Kİ MUHALEFET VAR
15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra iktidar ile muhalefet sergilediği olumlu duruş takdir edildi. Özellikle Başbakan’ın CHP ve MHP genel başkanları ile görüşmesi “Yenikapı ruhu”nun yaşatılması açısından önemli.
Çünkü demokrasilerde iktidarları muhalefet denetler. Bu açıdan, muhalefetin ikazlarına kulak vermeyen iktidar, “Ben yaptım oldu” derse en başta demokrasiye zarar verir.
Muhalefet partileri ile Avrupa turuna çıkan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin bu anlamda söylediği, “İyi ki CHP var, iyi ki MHP var, iyi ki diğer partiler var ki, Türkiye’de bu güç ortaya çıkıyor” cümlesi de bu anlamda değerli.
Bu tavrın devam etmesi başta terörü olmak üzere, ekonomik, sosyal problemleri bitirir.
ESPRİ YAPMIŞ
Darbe teşebbüsü, peşinden artan terör olayları, Güneydoğu’dan gelen şehit haberleri, Gaziantep’teki hain saldırı, Suriye’ye askerimizin girmesi ülkeyi gerdikçe geriyor. İnsanlar gülmeyi unuttu, endişe bütün topluma hakim olmuş durumda.
Böyle bir ortamda, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun “5 çocuğu olmayanı genel müdür atamayacağım” sözleri tartışma meydana getirmişti.
Gelen tepkiler üzerine, “Benim bir sürü genel müdürüm var, kiminin bir, kiminin iki, kiminin dört çocuğu var. Tabiî ki ona bakmıyoruz” diye açıklama yapan Eroğlu’na, “5 çocuk taraması yaptıracakmışsınız?” sorusu sorulmuş... Bakan bey buna gülerek “Yok ya espri yaptım. Oradaki arkadaşlara takıldım. Böyle şey olur mu?” diye cevap vermiş.
Bu ortamda artık espriler ya anlaşılamıyor, ya espri yerinde ve zemininde yapılmıyor.