"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

‘Kaos’tan çıkış neye bağlı?!

Mehmet KARA
09 Kasım 2015, Pazartesi

AKP’deki “üç dönem kuralı” dolayısıyla 7 Haziran’da aday olamayan Burhan Kuzu seçim sonuçlarının açıklanmasından hemen sonra sosyal paylaşım sitesi twitter de, “Bu ülkeyi bu muhalefete teslim etmek uçuruma atmak demektir, dedim. Millet ülkeyi uçuruma atmayı tercih etti. Hayırlı olsun... Koalisyonlar Allah’ın belâsı dedim; millet koalisyonu tercih etti. Hayırlı olsun… Evet seçim bitti millet kararını verdi. Ya istikrar ya kaos dedim; millet kaosu seçti, hayırlı olsun…” demişti.

Demokrasiye ve millî iradeye bakış açışını bu sözlerle gösteren Burhan Kuzu, 1 Kasım seçimlerinden sonra “kaostan” bahsetmiyor. Yine twitter de şunu paylaştı: “Aziz milletimin sağ duyusunu yürekten kutluyorum. Ülke üzerinde kurulan hain planları sezdi ve bozdu. Buna milletin feraseti denir…”

25. dönemde milletvekili olamayan Kuzu, Cumhurbaşkanı danışmanı olmuştu. Şimdi ise İstanbul’dan milletvekili seçildi. Bu sözlerinden sonra hep yüksek sesle bakan olmak istediğini söyleyen Kuzu, bakan olur mu, onu da bir-iki hafta içinde görürüz. Ancak bir seçimin sonucunu kaos olarak yorumlayan Kuzu’nun bu sözleri siyasî tarihimizde hep hatırlanacaktır!..

İsmi şu anda Meclis Başkanlığı için de geçiyor. Aslında Erdoğan’ın stratejisine uygun bir isim… Şöyle ki, başkanlık sistemini Erdoğan’dan sonra en çok seslendiren isim Anayasa profesörü Kuzu. Yeni anayasa bu dönemde gündeme gelecek. Şüphesiz, (Davutoğlu çok sıcak bakmasa da) AKP’nin yeni anayasayı isterken birinci önceliği başkanlık sistemi olacaktır. Yeni Anayasa çalışmalarını da Meclis başkanı yürüteceğine göre en uygun isim Kuzu gibi görünüyor. 

Burada Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun “2014 yılının 10 Ağustos’unda Cumhurbaşkanı yerine başkanı seçmiş olsaydık Türkiye bugün bu kaosu yaşamayacak mıydı? Yaşamayacaktı” sözlerini de hatırlatalım.

Zaten, Kuzu’ya göre millet bu sefer kaosu da seçmedi. 

Sayın Kuzu bakanlık istiyor, ama Meclis Başkanlığı’na da hayır demez gibi görünüyor. Bakarsınız Kuzu, Meclis Başkanı olur ve sistem değişikliği gerçekleşir, bu durumda Müezzinoğlu’nun da dediği olur ülke tam olarak kaostan kurtulur. Bekleyip görelim.

Nokta

AKP’li bir vekil MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye çok teşekkür etmiş!

Normal şartlarda Türk siyasetinde bunun olması imkânsız. Hele böyle kutuplaşmış bir Türkiye’de… Ama oldu.

Devlet Bahçeli’nin 7 Haziran seçimlerinden sonra izlediği tavır hep eleştirildi. Seçim neticelerine bakıldığında da MHP’ye oy verenlerinde Bahçeli’nin bu tavrını beğenmediği ortaya çıkmış oldu.

Bahçeli’nin, kritik dönemeçlerde AKP’yi destekleyen tavırları da olmuştu. İki seçim arasındaki tavırlarının da AKP’nin işine yaradığını herkes görüyordu. Ama her halde bir tek kendisi bunu göremedi.

İşte bu yüzden AKP Manisa Milletvekili Recai Berber’in, “Bize destek verenlere, Devlet Bahçeli’ye çok teşekkür ediyorum. Onların sayesinde bunlar oldu” demesi de yerinde olmuş.

Yüzde 4 onun gibi düşünüyormuş!

7 Haziran seçimlerinin ardından MHP, CHP ve HDP’den bazı vekillerin Saray’a gidip Erdoğan’la görüştükleri açıklanmıştı. Bu isimlerin HDP’den Celal Doğan, CHP’den Deniz Baykal, MHP’den de Tuğrul Türkeş olduğu iddia edilmişti. Deniz Baykal ve Celal Doğan Saray’a gittiğini söylerken, Türkeş, Saray’a gidip gitmediğine net cevap vermezken, Bahçeli’nin Saray’a gittiğini söylemişti.

(Burada bir not düşelim. Yeniçağ Gazetesinin Ankara Temsilcisi Ahmet Takan, Kurban Bayramında Bahçeli’nin Erdoğan’la gizlice görüştüğünü açıkladı. MHP yalanladı, ama Takan iddiasında ısrarını sürdürüyor…)

Neyse biz asıl mevzuya dönelim. Tuğrul Türkeş belki o tarihte Saray’a gitmedi, ama seçim hükümeti sırasında Köşk’e çıkarak Davutoğlu ile görüşüp başbakan yardımcılığını kabul etti. Sonrasında partisinden atıldı. Şimdi ise AKP milletvekili…

Seçimin ardından hem milletvekili seçildiği için sevinen hem de babasının partisi olan MHP’nin oylarının düşmesine kendinden pay çıkartan Tuğrul Türkeş, HDP ve MHP’nin baraj altında kalmamasına da sevindiğini söylemiş.

7 Haziran’da yüzde 16.2 oy alan MHP, bu seçimde oylarını yüzde 11.9’a düşürdü. Milletvekili sayısı ise 80’den 40’a düştü. Türkeş’in ilginç bir yorumu da bu sonuçlara göre kendisine nasıl pay çıkardığı ile ilgili. “Demek ki, daha önce MHP’ye oy veren seçmenin yüzde 4’ü benim gibi düşündü, ya da ben onlar gibi düşündüm” demiş Türkeş.

Sonuçlara bakınca Türkeş’in yorumu yerinde gibi görünse de buradan yüzde 12’lik kısmın da onun gibi düşünmediği ortaya çıkar. Hem de babasının partisinden…

Herkes kendine bir pay çıkarsa da seçimde millet herkese bir cevap vermiş gözüküyor. 

Okunma Sayısı: 1953
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı