Ama gerçek son anda anlaşıldı. Konuşma zaten bu kadardı.

HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın bu hafta içinde partisinin yaptığı konuşmadan bahsediyoruz. Demirtaş, 3-4 dakika süren konuşmasında, “Tarihimizin en kısa grup toplantısı yapacağız. Biz bir pazarlık hareketi, pazarlık partisi değiliz. AKP  ile kirli bir pazarlık olmadı asla olmayacak. Sayın Recep Tayyip Erdoğan HDP varoldukça, HDP’liler bu topraklarda yaşadıkça sen başkan olamayacaksın. Seni başkan yaptırmayacağız” dedi ve kürsüden indi. İnerken de üç kez “seni başkan yaptırmayacağız” demeyi de ihmal etmeden.

Bu konuşma saatlerce yapılan konuşmalardan daha fazla ilgi gördü. Grup konuşmaları genelde 1 saate yakın olur ve genel başkanlar bir haftalık gündemi değerlendirirler. Değerlendirirken de üslûpsuz konuşmalar, sert ifadeler kullanılırlar. Bu konuşmalar da 3-4 gün gündemdeki yerini korur. Ancak bu kısa konuşma üzerinde daha fazla konuşuldu.

Bu kadar kısa konuşmanın bu kadar etkili olması diğer liderleri de bu yola iter mi bilemeyiz, ama bir şeyin ilki ilgi görür.

«««

ELEŞTİRİYE CEVAP BAŞKA YERDEN GELDİ!

Bu konuşmaya cevabın Başbakan Ahmet Davutoğlu’dan gelmesi ise dikkat çekiciydi.

Erdoğan’a “Seni başkan yaptırmayacağız” diye seslenen Demirtaş’a sosyal medya üzerinden “Had bilmezliğin ve demokrasiye saygısızlığın yeni örneği” diyen Davutoğlu, “Ak Parti’nin Demirtaş gibilerin ittifakına da verecekleri akla da ihtiyacı yok. Bize aziz milletimiz yeter” şeklinde cevap verdi.

Bir de son günlerde sık sık gündeme getirilen bir konuda da görüşlerini açıkladı Davutoğlu… “Bu vesayetçilerle dün sayın Cumhurbaşkanımıza ‘muhtar bile olamazsın’ diyenler bugün sokağa çıkamaz durumdadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığına karar verecek olan sadece ve sadece aziz milletimizdir” diyerek şu meşhur “Muhtar bile olamaz” manşetini gündemine getirdi.

Burada ilginç olan ise Demirtaş, Erdoğan’a seslenirken, cevabın başka yerden gelmesi oldu…

«««

SEÇMENE SELÂM AÇIKLAMASI!

Tabiî Demirtaş’ın bu açıklamasının bir seçim çalışması olduğunu da yabana atmamak lâzım.

Hükümet ile çözüm sürecini götüren HDP’nin “başkanlık sistemi konusu”nda AKP ile anlaştıklarının yüksek sesle dillendirilmesi federasyonu (!) savunan bir parti için handikap. Son seçimlerde Güneydoğu’da en fazla oyu AKP ve HDP aldı. Birisinin zayıflaması diğerinin işine yarayacağı içinde de çözüm sürecini beraber götürseler de dışarıda farklı açıklamalar hatta çok ağır ifadelerle seçmene “selâm” gönderiyorlar.

Demirtaş’ın bu kısa grup toplantısı bu açıdan da değerlendirilmelidir. Demirtaş bu sözleri ile HDP’ye oy verebileceklerin “Acaba seçim sonrası AKP’ ile işbirliği yaparlar mı, Erdoğan’ın başkanlık sistemine onay verirler mi?” noktasındaki kulislerin önüne geçmeye çalışıyor.

Yani, Meclis tarihinde belki de ilk kez bu kadar kısa yapılan toplantıdaki sözlerin maksadı “Bu söylentileri boşa çıkarmak” olarak değerlendirebiliriz.

«««

DEMEK Kİ KÜLLİYEN YALAN DEĞİLMİŞ

Diğer yandan,  geçtiğimiz haftadan beri AKP ile HDP arasında bir polemik sürüp gidiyor.

Geçtiğimiz hafta Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile HDP’li Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder Meclis’te görüşmüşlerdi. Çıkışta, Buldan, 16 kişilik izleme heyeti oluşturulduğunu, HDP’lilerin bu heyetle birlikte İmralı’ya gideceğini söylemiş ve 16 kişilik heyette âkil insanlar ve bölge başkanları ile isimleri belirlenecek 9 kişinin yer alacağını açıklamıştı.

Bu açıklamanın hemen ardından, Akdoğan, sosyal medyadan bunun “külliyen yalan” olduğunu açıkladı. Ve “Görüşmeye atfen yapılan açıklamalar sürecin ciddiyetiyle bağdaşmamaktadır” diye de ilâve etti. Hatta bu görüşmeyi “sıradan bir görüşme” olarak da değerlendirmişti.

Ancak geldiğimiz noktada Akdoğan “külliyen yalan” ve “sıradan” dediği görüşmeden sonra bir heyetin olduğunu açıkladı! İzleme Komitesi’nde 5-6 kişinin yer alacağını, bu isimlerden bazılarının belirlendiğini, önümüzdeki hafta nihaî kararı Başbakan Davutoğlu’nun vereceğini söyledi. Buldan bu sözlerden sonra bir takipçisinin “Y. Akdoğan ‘izleme komitesi’ için daha önce ‘külliyen yalan” demişti, şimdi 16 değil 5-6 kişiden oluşacak diye açıklama yapmış” twitini paylaşarak gönderme yaptı.

Buldan daha öncede, Dolmahçe’de görüşmeleri öncesi “ortak açıklama söz konusu değil” diyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a “Bu arada Bülent Bey’e selâmlar” diye bir twit göndererek “mesajını” vermişti.

Bütün bu karşılıklı polemikler sürerken Tayyip Erdoğan Ukrayna’ya giderken bu heyete sıcak bakmadığı “Şimdi yeni romanlar mı yazdıracak” şeklinde sözleriyle gösterdi.

Davutoğlu’nun onayını bekleyen izleme heyeti listesinin akıbeti bundan sonra ne olur bilinmez, ama Erdoğan’ın dediğinin olma ihtimali daha yüksek!

Çözüm sürecinin taraflarının karşılıklı ince mesajları devam edeceğe benziyor. Bakalım daha neler olacak bu iş nereye varacak, göreceğiz…