"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Koalisyon “pazarlıkları”!

Mehmet KARA
14 Haziran 2015, Pazar
Seçim bitti. Millet sandıklarda konuştu ve mesajını verdi. Kutuplaşmaya ve ayrıştırıcı konuşmalara prim vermediğini gösterdi. “Hiçbirinizi tek başına iktidar yapmıyorum, uzlaşın” dedi.

Şimdi ise söz, yetki ve sorumluluk siyasî partilerde ve liderlerde... Siyasetçilerin, milletin bu mesajını doğru okuyup, milletin hayrına olacak adımları atmaları gerekiyor. Seçimden çıkan tablodan her parti kendine düşen mesajı aldı. Öncelikle seçim sonuçları milletin iradesinin bütün kesimler tarafından doğru anlaşılıp ve en önemlisi de bu iradeye saygı duyulmaları gerektiriyor. Bu bakımdan, oy oranlarına bakıp, yakın olduğu partiye oy verilmemesi karşılığında milleti suçlayanlar yanlış yapmaktadırlar. Bu eleştiri en başta demokrasiye ve millî iradeye saygısızlıktır.

Seçime katılım oranının yüzde 87, Meclis’te temsil oranının yüzde 95’e ulaşması toplumun siyasete ve TBMM’ye olan güvenini de ortaya koyması açısından önemlidir. Türk demokrasisi için de hayırlıdır.

***

1982 darbesinin “hediye”si olan seçim barajı sonucunda dört parti seçim barajını geçti. İlginç sonuçlar çıktı. İktidardaki AKP yüzde 41 oy alırken, 2011 seçimlerine göre oy oranı yaklaşık yüzde 9 düştü. CHP’de hem oy oranı hem de milletvekili sayısında düşüş yaşandı. MHP ve HDP oylarını arttırırken 80’er milletvekili çıkardı. 

Seçim sisteminin çarpıklığı bu seçimde bir kez daha ortaya çıktı. 2002’de yapılan seçimlerde yüzde 34 oy alan AKP, 363 milletvekili çıkarmıştı. Şimdi 2002’ye göre daha fazla oy almasına rağmen ancak 258 milletvekili çıkartabildi. AKP, 2002 yılından 2001 yılına kadar oylarını arttırmasına rağmen milletvekili hep düşerek gelmesi de seçim sisteminin bir neticesi.

Diğer yandan yüzde 16 oy MHP ile yüzde 13 alan HDP’nin 80 milletvekili çıkarması da sistemin çarpıklığının bir neticesi. Bu seçimde olmadı, ancak geçtiğimiz seçimlerde yaşanmıştı; Yüzde 9.75 oy olan bir parti milyonlarca oy olmasına rağmen hiç milletvekili çıkartamamıştı.

***

Bu sonuçlara göre hiçbir parti hükümeti kuramıyor. Koalisyon ve azınlık hükümeti senaryoları konuşulmaya başladı. Şu ana kadar yaşanan gelişmelere bakıldığında hükümeti kurma görevi önce birinci partiye yani AKP’ye verilecek. Şu ana kadar CHP ve HDP, AKP ile bir koalisyon içinde olmayacaklarını açıkladı. MHP; AKP, CHP, HDP koalisyonunun denenmesini isterken kapıları tam olarak kapatmadı.

YSK’nın kesin sonuçları 18-19 Haziran’da ilân edilmesi bekleniyor. Buna göre vekiller 23 ya da 24 Haziran’da yemin edecek. 10 gün içinde Meclis Başkanı’nın seçilmesi gerekiyor. İşte burada partilerin ince hesapları ortaya çıkacak. Protokolde cumhurbaşkanından sonra 2. sırada yer alan Meclis Başkanlığı kurulması düşünülen koalisyon için “Başbakan sizden, Meclis Başkanı bizden olmalı” düşüncesiyle “pazarlık konusu” yapılacaktır. Daha şimdiden Deniz Baykal (CHP), Ekmeleddin İhsanoğlu (MHP), Meral Akşener’in (MHP) Meclis Başkanlığı için isimleri geçiyor. AKP eğer koalisyon yapmayı düşünüyorsa Meclis Başkanlığı konusunda adım atmak zorunda. Çünkü, bu durum masaya kesin getirilecektir.

CHP, MHP ve HDP cumhurbaşkanın konumu ve 4 eski bakanla ilgili soruşturmaların Meclis açılır açılmaz düzenlenmesini istiyor. Görülen o ki üç partinin de ilk önceli bu konular olacak.

AKP’de değişik sesler çıkıyor. Partinin önde gelen isimlerinden bazıları partinin koalisyonda mutlaka olması gerektiğini söylerken, bazı isimler AKP’nin koalisyon dışında olması gerektiğini söylüyorlar.

Tabiî seçim ve azınlık hükümeti de senaryolardan birisi… Ancak özellikle azınlık hükümetinin bu tablodan çıkması hayli zor görünüyor. Yapılsa da çalışması mümkün değil. Seçim hükümeti de şu aşamada pek mümkün görülmüyor.. Zira, yeni seçilen milletvekillerinin bir çoğunun seçim hükümetine destek vermesi uzak bir ihtimal görünüyor.

***

Şu anda konuşulan koalisyon formüllerine bakıldığında çok bilinmeyenli bir denklem gibi…

Seçim sonuçlarına bakıldığında “geniş tabanlı” yani dört partinin ya da üç partinin ortak hükümet kurması neden düşünülmesin? Tabiî bu çok zor ve imkânsız gibi görünebilir. Bunu şunun için söylüyoruz. Meclis’in geniş tabanlı oluşması, demokratik, sivil ve özgürlükçü Yeni Anayasa için bir şans olarak kullanılabilir. Madem Türkiye’nin en önemli meselelerinin başında 1982 darbe anayasasının değiştirilememesi geliyor. Bu fırsat olamaz mı?  

Bu safhada başta partilerin genel başkanları ve parti yönetimlerine görev düşüyor. Çok zor olsa da seçim meydanlarındaki tartışmalar, gerginlikler ve söylemler artık geride bırakılabilmelidir. Türkiye’nin muhtemel bir krizine, tıkanıklığa, çözümsüzlüğe fırsat verilmelidirler. Sorun değil, çözüme odaklı düşünmelidirler. 

Okunma Sayısı: 1393
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı