"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mağduriyetler için komisyon kurulmalı

Mehmet KARA
10 Eylül 2016, Cumartesi
15 Temmuz kanlı darbe teşebbüssünden sonra yürütülen soruşturmalarda yüzbini aşkın memur açığa alındı, 50 binin üzerinde memurun görevine son verildi, binlerce kişi tutuklandı. Tutuklananların ya da gözaltında bulunanların mal varlıklarına el konuldu.

Türkiye her sabah yeni bir operasyon dalgası ile uyanırken, insanlardaki tedirginlik ve korku had safhaya çıkmış durumda. Bırakın komşusuyla aileler birbiriyle konuşmaktan dahi çekinir oldu.

OHAL çerçevesinde peşpeşe çıkan Kanun Hükmünde Kararnamelerle, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında açığa alma, ihraç ve tutuklamalar da, isnad edilen suçlarla ilgisi olmayanların da bu kategori de değerlendirildiği ile ilgili şikâyetler geliyordu. İktidara yakın gazetecilerden “gözünün yaşına bakmayın, kim şikâyet ediliyorsa alın, içeri tıkın” diyenler çoğunluğu oluştururken az sayıda gazeteci ve siyasetçi “cadı avı yapılıyor, suçsuz insanlar da içeri alınıyor” diye yazabiliyorlardı.

Kamu görevlilerinin açığa alınması, sonrasında da atılmalarına netice veren işlemlerle ilgili kriterler gazeteler de yer aldı. “Bu yapıya ait olduğu söylenen bankada hesabı olmak, dernek ve sendikaya üye olmak, kurban bağışı yapmak, sosyal medyada paylaşım yapmak, iş yeri arkadaşlarından bilgi almak, gazete ve dergiye abone olmak, çocuğunu dershane ve okula göndermek, sohbetlere katılmak” gibi 16 kriterle bu işlemlerin yapıldığı söyleniyor.

En son KHK ile görevden alınmalarda, 4-5 sene önce bu bankadan ev kredisi çekmiş ve taksitleri ödeyen ya da orada hesabı olan birinden ev aldıktan sonra oraya havale yapanların da şikâyetler arasında yer alıyor.

Açığa alınanlara savunma hakkı dahi verilmezken, açığa alınmadan atılan birçok kişi olduğu da ortaya çıktı.

Bunlar kısık sesle dile getirilirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çin’deki programının son gününde Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Küçükyılmaz’ın tanıdığı bir insanın evinin aranmasına tepki gösterip, “Eğer bu insanın evi aranıyorsa bu operasyon ‘bize’ dönmüş demektir! Namaz kılanı Fethullahçı sanan, Meşveretçi, Yazıcı, Okuyucu, Nakşi, Kadiri arasındaki farkı bilmeyen 28 Şubatçılarla FETÖ temizliği yapılamaz” demesi sıkıntının varlığını ortaya koydu.

Peşinden de Çin’den dönerken gazetecilere Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bunu söyleyenler kendilerine göre doğru da söyleyebilirler. Ama şu var ki at izi, it izine karışmış vaziyette. ‘Ben bir şey atayım da nasılsa tutar’ diyenler var. Bazıları böyle yapıyor. Özellikle yazılı ve görsel medya dünyasında bu çok var. Bazen fırsat bulduğumda TV’leri izliyorum. Öyle yorumlar yapıyorlar ki suçladıkları o insanın bu işle hiç alâkası yok.” demesinden sonra bakanlardan, iktidara yakın gazetecilere kadar herkes seslerini çok daha gür çıkarmaya başladılar.

Erdoğan’ın valilere söylediği, “Açığa alma yarışana girmeyin” sözünü de not edelim.

Böyle bir sıkıntı varsa, Erdoğan’ın bu sözlerine bakmadan dile getirip, iktidara ve bu işleri yapanlara yardımcı olması gerekmez miydi? Bunu günler önce hatırlatanlara “hain” damgasının vurulması neyin nesiydi? Şimdi bu insanlardan helâllik ya da en azından özür dilemek gerekmez mi? Başbakan Yıldırım ve Yardımcısı Türkeş’in “cadı avı”, “kılı kırk yaracağız” sözleri neden o günlerde dikkate alınmadı?

Mağduriyetlerle ilgili yeni bir KHK çıkarılabileceği söyleniyor. Peki, bu mağduriyetler olmadan, yaftalamalar yapılmadan, insanlar tedirgin edilmeden önce neden yapılmadı?

Millete silâh sıkmış, Meclis’e, Genelkurmay’a ve Özel Harekâta bombalar yağdırıp insanları şehit edenler, bunlara emir verenler ve bu darbe teşebbüsünün içinde olanlar, bu teşebbüse yardım edenler elbette ki hak ettikleri cezayı almalıdırlar. Ama mağduriyetlerin oluşmasına da imkân verilmemelidir.

Şu anda yapılması gereken şikâyetlerle, ispiyonla, gammazlama ile açığa alınanlarla ilgili hüküm vermeden önce titiz bir çalışma yapılması ve sağlam verilerle hareket edilmesi gerekmektedir. Partiler bir araya gelip mağduriyetleri sona erdirmek için “komisyon” kurmalıdırlar.  

Meclis Adalet Komisyonu üyesi AKP Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya’nın dikkat çektiği şu hususla yazımızı noktalayalım:

“Yürütülen soruşturma darbeci silâhlı terör örgütüne yönelik bir soruşturmadır. Bu soruşturmanın birinci hedefi, terör örgütünün yöneticileri ile doğrudan darbeye katılan ve kalkışanlardır. Söz konusu kişiler dururken; sohbete katıldı, geçmişte birkaç ay derneğe üye oldu, bir kurban parası verdi diye ikinci derece sorumluları tutuklamak, en kötüsü de bu hain gruptan 17/25 Aralık süreci sonrası kesinkes ayrılan kişileri gözaltına alıp tutuklamak soruşturmanın amacına hizmet etmez. FETÖ/PDY, Ergenekon ve Balyoz yargılamalarında amaç dışına çıkıp kendi örgütüne yer açtığı için, bugün bir kısım gerçek darbecilerin kahraman edası ile gezmesine sebep olundu. İçinde bulunduğumuz süreçte kamu görevlileri, çok hassas davranmalıdır. Bilhassa yereldeki ihbar ve beyanlar titizlikle incelenmeli, doğru ve yanlış birbirinden ayrılmalıdır. Unutmamalıyız ki Allah’ın bizlere yardımı, adaletle hükmettiğimiz sürece var olacaktır…”

Unutmamak gerekir ki, darbelerin demokrasiye ve hukuka verdiği büyük zarar, ancak hukuk yoluyla ve demokrasi içinde kalınarak yapılabilir.

Okunma Sayısı: 2758
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah

    17.9.2016 00:36:51

    Çok iyi bir değerlendirme sayın Hocam,herkesin kuzu olduğu bir zaman da sizin gibi realist düşünürlere bu ülkenin ihtiyacı var..

  • Sedat Özcan

    10.9.2016 22:40:57

    Sizin mahlasınız kesinlikle CESUR YÜREK OLMALI bu dehşetli zamanda mertçe masumların yanında olduğunu z için Allah razı o lsun

  • Nisan

    10.9.2016 21:34:15

    Şu günlerde. .Valilikler e dilekçe verilmesi gerektiği söyleniyor. ..orada masumlar ayiklanacak miş. ..hiç inandırıcı gelmiyorken...başka birşey duyduk...sempatizanlar...dikkate alinmiyacakmis. ..yahu bu nasıl ayırt edilecek...aynı kriterlere bakılacak ise biz Masumlar in vay haline. .Rabbim sen görüyor sun

  • Fatıma

    10.9.2016 20:21:07

    Ya helal olsun size böyle bir dönemde hakikati haykırabiliyorsunuz. Allah sizden razı olsun gerçekleri,insanların yaşadıklarını,hissettiklerini tam anlamıyla dile getirmişsiniz. Adalet mutlaka tecelli edecek ondan hiç şüphe yok ama keşke insanlar yara almadan olsa.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı