"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Milletin tokadı

Mehmet KARA
07 Ağustos 2016, Pazar
15 Temmuz’da yaşanan kanlı darbe girişimini hiç şüphe yok ki, milletin darbelere karşı duruşu engellemiştir.

27 Mayıs’ta, 12 Eylül’de yapılamayanı yapan millet darbeye direnerek hem demokrasisine hem iradesine sahip çıktı. Bu duruşa bir de medya ve Meclis’i eklersek darbeyi önleyen kesimi 3M ile ifade edebiliriz… 

Bu kanlı darbe girişiminden sonra daha ilk saatlerden itibaren parti farkı gözetmeksizin milletin kenetlenmesi, o tarihten bu yana meydanlarda “darbeye hayır, demokrasiye evet” diye haykırması hem darbeyi önledi, hem de demokrasiye sahip çıkıldığını gösterdi. Adeta milletin darbecilere karşı tokadı oldu.

Millet demokrasi ve idaresi için kenetlenirken ve birlikte tepki gösterirken, siyasetçilerin de darbe girişimi olduğu gün bombalanan Meclis’te bir araya gelmeleri ve tepki göstermeleri de çok değerliydi. Birbiriyle neredeyse hiçbir meselede ortak bir tavır alamayan partilerin Meclis genel kurulunda birleşmeleri ve sığınıkta “darbeye karşı demokrasi” için ortak bir akılda buluşmaları ve girilen sığınıkta bir “demokrasi bildirisi” hazırlamaları ve bunu grubu bulunan dört partinin imzalaması da demokrasi adına sevindirici bir gelişme oldu.

Çünkü, yıllardan beri kutuplaşan ve kutuplaştırılan siyaset yüzünden milletin arzu ettiği bir çok gelişme yapılamazken, milletin bir araya gelmesi mümkün olamıyordu.

CHP’nin İstanbul Taksim’de yaptığı “Demokrasi mitingine” AKP’nin üst düzeyde katılması sonrasında da liderlerin Cumhurbaşkanlığında bir araya gelmesi, Meclis’te demokrasiye sahip çıkılan konuşmalarla ve liderlerin birbirlerini ziyaret etmeleri ile devam etti.

«

Bugün İstanbul’da Yenikapı’da yapılacak olan “Demokrasi ve Şehitler” mitingine başta Erdoğan olmak üzere Binali Yıdırım, Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılacak olması demokrasi adına ümit vericidir. Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’ın da miting de olacağının açıklamasının demokrasi manasında anlamı büyük olacak. 

Bu birlikteliğin hürriyetlerin genişlemesi, insan haklarının kâmil manada gelişmesi ve en başta da yeni, sivil bir anayasanın yapılabilmesi için de bir başlangıç olması temenni ediliyor.

Bu mitinge bir takım gerekçelerle çağrılmayan HDP ile Meclis dışında olan ve demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan diğer siyasî partilerinde çağırılıp darbecilere ve bundan sonra aklından darbe geçirecekler iyi bir cevap olabilirdi, ama bu yapılamadı. Ancak bir çok siyasî parti mitinge dâvet edilmemesine rağmen “demokrasi” adına meydanlarda olacağını açıkladı. Bu da iyi bir gelişmedir.

Bu mitingle, “söz konusu demokrasi ise siyasî parti ve düşünce farkı olmayacağının” ve demokrasiye sahip çıkıldığına çok önemli bir görüntü verilmiş olacaktır. Bir bakıma bugünkü görüntü hain terör örgütlerine, demokrasiye karşı olanlara, darbecilere milletin “demokrasi tokadı” olacaktır.

Geçmişte darbelere destek veren partilerin olduğu bilinince bu birliktelik önemi daha da iyi anlaşılıyor.

15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra iktidar ve muhalefetin birlik, bütünlük mesajları vermesi demokrasiye olan bağlılığın bir göstergesi olmuştur. Kanlı darbe girişiminde, bu haince saldırı karşısında siyasî partilerin iktidarın yanında durması gerekli olduğu kadar, iktidarın da muhalefetin ikazlarına kulak vermesi gerekir. Bu felâketin atlatılması ve normalleşip demokratik kuralların işlemesi için bu son derece önemlidir.

Muhalefetin OHAL ve KHK ile ilgili endişelerini iletmesi, iktidarında bu endişeleri not edip, endişeleri dikkate alacaklarını açıklaması yerinde olmuştur. Bu minvalde “Meclis devre dışı bırakılıyor” görüntüsünün de düzeltilmesi de gerekiyor.

«

YAKIŞMADI!

Bütün bunlar olurken, 15 Temmuz’dan bu yana birkaç kez bu birlik ve beraberlik ve demokrasiye sahip çıkma görüntüsüne zarar veren görüntülerde olmadı değil. Sonradan özür dilemiş olsa da Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı Şeref Malkoç’un özel bir televizyon kanalında gülerek, “Bu tabi Devlet Bahçeli için de bir imkândır. Ömründe görmediği bir kalabalığa hitap edecek” demesi hiç yakışmadı. Tayyip Erdoğan’ın da tepki gösterdiği bu tavır bir canlı yayın kazası mı sorularını akıllara getirirken, bunun özürle kapatılamayacağına da şüphe yok.

Diğer yandan, önce bir heyet göndereceğini açıklayan, sonra da milletin sesine kulak veren Kılıçdaroğlu’nun mitinge katılacağını açıklamasından sonra “Keşke gelse, ancak ‘ne olur gel’ tavrı gereksiz. Gelirse vatansever, gelse yanlı yanlısı olarak anılır” benzeri sözlerin söylenmesi de yakışıksız olmuştur.

Okunma Sayısı: 3343
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı