"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

OHAL’de “olağanüstü” uzatma!

Mehmet KARA
07 Ocak 2017, Cumartesi
15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından, MGK’nın tavsiyesi, Bakanlar Kurulu kararı ve Meclis’in onayıyla 21 Temmuz 2016 tarihinde 3 ay süreyle ilân edilen Olağanüstü Hal’in (OHAL) süresi 20 Ekim 2016 tarihinde sona ermiş, Türkiye genelinde uygulanan OHAL, üç aylık ikinci bir uzatmaya gidilmişti. İkinci uzatma ise 19 Ocak 2017 tarihinde sona eriyor…

Hem ilk defa ilân edilmesinde hem de uzatılmasında uygulanan yol üçüncü uygulamada “farklı” ve kafaları karıştıran bir şekilde oldu…

Hafta başında Bakanlar Kurulu toplantısından sonra gazetecilerin sorusu üzerine Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, “OHAL gerektiği kadar devam edecektir. Biz de isteriz ki yarın sabah OHAL kalksın. Bugünkü Bakanlar Kurulu’na gelmedi. Bugünkü Bakanlar Kurulu’na gelmedi” demişti.

Ertesi gün Başbakan Binali Yıldırım grup toplantısında OHAL’in Meclis’e gönderildiğini, “hafta içinde” Meclis’te görüşüleceğini açıkladı.

Ancak, hafta içinde görüşüleceği söylenen OHAL’in ikinci kez uzatılması kararı aynı gün Meclis’e gece yarısında “Bakanlar Kurulu kararı” olarak getirilerek, uzatıldı.

«««

Şu ana kadar MGK’nın tavsiyesi Bakanlar Kurulu’nun kararı olarak Meclis’e gönderilen OHAL’in 2. kez uzatılmasına bakılınca ne MGK’nın toplanması ne de Bakanlar Kurulu’nda görüşülmesi söz konusu idi. 19 Ocak’a kadar süre varken, neden böyle bir yöntemin tercih edildiği ise merak konusu oldu? Neden apar topar Meclis’e getirildi? Yıldırım ile Kurtulmuş’un açıklamalarındaki karışıklık nereden çıktı?

Başka bir soru ise hükümet sözcüsü Kurtulmuş, “Bakanlar Kurulu’na gelmedi. Belki önümüzdeki hafta gelebilir” demesine rağmen, Başbakan Yıldırım’ın “OHAL’in uzatılması Bakanlar Kurulunda mı kararlaştırıldı?” sorusuna da “Gayet tabiî, usûl neyse önceki gibi, aynı şekilde” cevabını vermesi de kafaları iyice karıştırmıştı.

Böyle “garip bir uzatma” muhalefet tarafından Meclis’te gündeme getirilirken, Kurtulmuş bu ilginç gelişmeyi şöyle anlattı: “Olağanüstü Hâl Yasası’nın 3’üncü maddesine göre, olağanüstü hâlin uzatılmasıyla ilgili Bakanlar Kurulu bu prensip kararını alırken aynen ifadesi, diyor ki: ‘Karar almadan önce Millî Güvenlik Kurulunun görüşünü alır.’ Bu sabah itibarıyla Millî Güvenlik Kurulu üyelerinin ve Bakanlar Kurulu üyelerinin bu konuyla ilgili kararları, iradeleri gerçekleştirilmiş, imzaları alınmış ve bu anlamda Bakanlar Kurulunun prensip kararına dayanak teşkil eden Millî Güvenlik Kurulunun prensip kararı da Bakanlar Kuruluna gönderilmiştir. Herhangi bir işlem eksikliği yoktur…”

Anlaşıldı ki, hem MGK üyeleri hem de Bakanlar kâğıt üzerinde alınan karara imza atmışlar.

Bu açıklamadan sonra sorular cevap bulamazken, milletvekillerinin “Ne zaman? Nasıl oldu? Evrak üzerinden mi aldınız? Millî Güvenlik Kurulunu ne zaman topladınız?” sorusuna ise “Bakanlar bazı kararlar elden dolaştırılarak alınır, hatta bazen öyle olur ki uzakta olanlar faksla imzalayıverir. İdarî kararlarda karar alıcıların iradesinin beyan edilmesi yeterlidir ve idarî kararları tamamlar. Dolayısıyla, meselenin aslı budur, herhangi bir usûl hatası yoktur, imzalar tamdır. İdare hukuku bakımından hiçbir eksiklik yoktur, karar yerinde ve doğrudur” diyen Kurtulmuş’un sözlerinden sonra gece yarısını geçerken OHAL’İn 2. kez uzatılması kararı Meclis’ten çıktı…

«««

OHAL uzatılınca Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin “Olağanüstü hali ben istemiyorum kardeşim. Türkiye’de her şeyin normal olmasını ben de istiyorum. Eğer Türkiye evet her şeyi halletti, terörle mücadelesini, bu ihanetle mücadeleyi bitirdi, ben sürmesini istemiyorum. Açıkça söylüyorum. İkinci uzatmadan sonra uzatılmasını istemiyorum” ifadesini hatırladık.

Bir de, “OHAL ile normal zamanlarda yapamayacağımız şeyleri yapabilme gücüne sahip olduk” diyen Erdoğan’ın sözlerini…

Garipliklerle dolu 2. uzatmaya bakılınca şunu söylemek mümkün oldu. Adı üzerinde olağanüstü hal… Uzatılması bile OHAL şartlarında “olağanüstü” yapıldı.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin askıya alındığı “olağanüstü” halden “olağan” hale dönülmesi, “normalleşme ve (Abdullah Gül’ün Paris’te bahsettiği) güçlü bir demokrasi ve demokrasi hukukuna geçiş”in ne zaman olacağı da merak konusu…

Okunma Sayısı: 4538
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı