"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Oyunu kim oynadı?

Mehmet KARA
02 Kasım 2015, Pazartesi
7 Haziran seçimlerinde millet hiçbir partiye tek başına iktidar olma yetkisi vermemiş, “Uzlaşın, anlaşın bir hükümet kurun” demişti.

Ama siyasetçiler bu mesajı anlamadılar ve ülkeyi 5 ay içinde ikinci bir seçime götürdüler. Bu yazıyı yazdığımız saatlerde henüz seçim sonuçları açıklanmamıştı. Bu yüzden de bugünden sonra nasıl bir tablo ile karşılayacağız, nasıl bir süreç bizi bekliyor bilemiyoruz.

Malûmunuz, Cumhurbaşkanı yüzde 40.8 oy alan AKP’nin Genel Başkanı Davutoğlu’na hükümeti kurma görevi vermişti. O da anayasal süre içerisinde hükümet kuramamıştı. Aslında kurmak da istememişti. 32 gün CHP ile birbirlerini tanımaya çalışmışlardı. Davutoğlu sonrasında “seçim hükümeti” teklifi götürmüş ve CHP ile bir koalisyon kurulamamıştı. Peşinden de MHP’ye de aynı teklifle gitmiş oradan da eli boş dönmüştü. Sonuçta seçim hükümeti kurulmuştu.

Şimdi neden bu safahatı anlattığımızı sorarsanız, anlatalım…

Seçimlere birkaç gün kala Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın sözleri bu anlamda dikkat çekiciydi. “Bu süreçte bir oyun oynandı. ‘AK Parti HDP ile birlikte hükümetin içerisine girip bir fotoğraf oluştursun da zorda kalsın’ diye bir kurnazlık yaptılar, ama kendi aleyhlerine döndü” demiş Akdoğan…

O zaman şunu sormak lâzım değil mi: Çözüm sürecinin başındaki isim olarak HDP ile yıllarca süreci beraber götürmediniz mi? Bu bakımdan hükümet kurmanın ne mahsuru vardı? Hükümet bile kuramadığınız bir partiyle nasıl bu süreci götürebildiniz? Bir de 45 gün süreyle hükümetçilik oyununu kim oynadı? Bugün sonuç aynı çıkarsa bir oyun daha seyretmeye hazırlıklı olalım mı?

Haydi şimdi!

AKP’nin önemli isimlerinden olan Bülent Arınç, artık milletvekili değil, partisinde ve hükümette de bir görevi de yok. Seçimlere günler kala çıktığı bir televizyon programında yaptığı açıklamalar dikkat çekiciydi, ancak yeterince ilgi görmedi. Bunda “özgül ağırlığı”nın artık yok olması mı etkili oldu, yoksa söylediklerine pek itibar mı edilmedi, bilemiyoruz.

Arınç o konuşmasında Başbakan yardımcısıyken sorumlu olduğu Anadolu Ajansı ve TRT’nin kendisine ambargo uyguladığını söylemesi üzerine gözler şu anda bu iki kurumdan sorumlu olan Yalçın Akdoğan’a çevrilmişti. Akdoğan ise, “Öncelikle Sayın Arınç’ın söyledikleri üzerine yorum yapmak istemem” demişti.

Akdoğan’ın bu sözleri 7 Haziran öncesi Gökçek ile polemiğe giren Arınç’ın sözlerini hatırımıza getirdi. Arınç, Erdoğan’ın çözüm süreci ile ilgili tavrını doğru bulmadığını açıklaması ile başlayan polemik, Gökçek’in Arınç’ın istifasını istemesine kadar varmıştı. Gökçek’in kendisi ile ilgili açıklamalarına “terbiyesiz, hayasız” gibi sert sözlerle cevap vermiş ve seçimlerden sonra 100 konuyu açıklayacağını söylemişti.

Geçtiğimiz 5 ay içinde bunları açıklamadı. Son röportajında “Seçimden sonra artık televizyonlara çok çıkacağız” diyen Arınç bakalım bu “100 konu”yu açıklamayacak mı? Çünkü öyle iddialar vardı ki, yenilir yutulur cinsten değildi…

İtiraf!

Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla 81 ilden gelen vatandaşlara Saray’da resepsiyon veren Tayyip Erdoğan, bir itirafda (!) da bulunmuş.

Saray yapıldığı günlerde yapılan masraf ve 1150 odası ile çok tartışılmıştı. Erdoğan resepsiyon da, vatandaşlarına seslenirken, bunlara açıklık getirirken, “Bakın altınlarla kaplı burası. Bizim biliyorsunuz kullandığımız klozetler de altın kaplama…” demiş.

Tabi bunları espri ve bir nazire ile söylemiş. “Şu sarımsı renkleri altın zannediyorlar” diye de ekleyerek esprisini güçlendirmiş…

Sahi, klozetleri gören oldu mu?

Nokta

Bir bilânço:

Bağımsız İletişim Ağı’nın (BİA) Medya Gözlem raporu yayımlandı. Rapora göre, Temmuz - Eylül döneminde 101 site, 40 twitter hesabı, 178 habere sansür geldi; 21 gazeteci, 3 medya, 1 matbaaya saldırı oldu. Gözaltılar 6 kat arttı; 28 gazeteciye TMK, 60’ına TCK dâvâsı var. 24 gazeteci ve 9 dağıtımcı Ekim’de cezaevinde girdi.

Buna bir de iki televizyon ve iki gazetenin yayınlarına son verilmesini eklersek basın hürriyetinden bahsetmek gülünç olur.

Ama devleti yönetenlerimiz ne diyor, “Basınımız özgür…” Hadi hep beraber ağlanacak halimize gülelim…

Okunma Sayısı: 2560
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı