"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Özür dileme polemiği

Mehmet KARA
08 Kasım 2014, Cumartesi
ABD’de ara seçimleri kaybeden Obama’nın durumu artık çok zor. Bu durum ABD’de “topal örnek” diye adlandırılıyor. Obama ve partisi bu duruma düşerken, Yardımcısı Biden ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında da “özür polemiği” yaşanıyor.

Peki nereden çıktı bu polemik?

ABD’nin 2 numaralı ismi Joe Biden, Türkiye veya bölgedeki diğer müttefik ve partnerlerinin kastederek Suriye’de IŞİD veya diğer şiddet yanlısı “aşırıcılar”ın büyümesine destek verdiğini söylemişti.  Bu sözler başta Erdoğan olmak üzere hükümetten tepki almıştı. Erdoğan, “Eğer Biden, bu tür ifadeler kullandıysa benim için tarih olmuştur” demişti. Bunun üzerine Beyaz Saray sözcüleri Biden’in Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan yetkililerini arayarak “özür” dilediğini açıklamıştı. Günler sonra Biden bir televizyon kanalında çıkıp “özür” dilemediğini söyledi. En son olarak da Beyaz Saray Biden’in sözleri için “özür değil, pişmanlık” olarak açıkladı. Şimdi Erdoğan başta olmak üzere ismi geçen ülkelerin tavrı merak edilirken, kimin doğru söylediği de  muamma olarak ortada duruyor. Esas merak edilen ise Erdoğan’ın “benim için tarih olmuştur” sözü. Bakalım Erdoğan, Biden’in açıklamasından sonra ne gibi tavır içine girecek. Özür dilemek büyük bir erdem, ama ortada özür diledi-dilemedi polemiği varken, bu erdem de ortada kalmış oldu. Bir de “tarih olur” cümlesi…

* * * 


“TUHAF CÜMLE”DEN HERKES BİR ŞEY ANLIYOR!

Erdoğan’ın ilk kez başkanlık ettiği Millî Güvenlik Kurulu toplantısından sonra açıklanan “bildiri”deki “Legal görünüm altındaki illegal faaliyet yürüten paralel yapılanmalar” ifadesi ile ilgili tartışmalar sürüyor. 
Erdoğan’ın aylar öncesinden “Paralel yapı ulusal tehdit sayılacak” diyerek haber verdiği için MGK bildirisindeki ifade buna yorumlanmıştı. Sonrasında yapılan kulis haberlerde Erdoğan ve hükümet kanadının “kırmızı kitap” diye hatırlanan ve gizli anayasa diye bilinen bu kitaba “paralel yapı”yı eklemek isteği ancak asker kanadının bütün cemaatleri bu kitaba girmesi gerektiğini söylemesinden sonra bu ısrardan vazgeçildiği söylendi.  Bunun aksini söyleyenler de oldu. Yani, bu görüşün kabul edildiği ve “paralel yapılanmalarla birlikte bütün cemaatlerin” de kırmızı kitaba girdiği de söylendi. MGK kararlarını açıklamak suç teşkil ederken, önümüzdeki günlerde bu şıklardan hangisinin olduğu da ortaya çıkar sanıyoruz. MGK bildirisindeki bu cümleden başka mana çıkaranlar da oldu. HDP Milletvekili Hasip Kaplan, Meclis’te öyle bir şey ortaya attı ki, siyasetin gündemi bir anda buna yoğunlaştı. Kaplan, bildirideki bu cümle ile “cemaat” değil, HDP’nin kastedildiğini söylerken, HDP’nin kapatılması için kamuoyu oluşturulması kararının alındığını ileri sürdü. Kaplan bu sözlerinin dayanağını ise hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın “Biz partilerin kapatılması taraftarı değiliz” dedikten sonra “ama” ile başlayan “Ama bu tür olaylarda başat rolü oynayan parti demokratik ülkelerde bile yaşamaz” sözlerine dayandırıyor.
Bu açıklamanın ardından Meclis Başkanı Cemil Çiçek, “Parti kapatmalar artık günümüzde kabul edilebilecek bir husus değildir” açıklamasını yaparken, aynı zamanda MGK’ya katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, siyasî partilerin kapatılması devrinin kapandığını, partilerin kapanması için “zorlaştırıcı” ve “imkânsızlaştırıcı” düzenlemelerin yapıldığını vurguladı. MGK bildirisindeki “Legal görünüm altındaki illegal faaliyet yürüten paralel yapılanmalar” ifadesi üzerinden daha çok yorumlar yapılacaktır. Bu cümle ile neyin kastedildiği yıllar sonra da olsa ortaya çıkar. Hiçbir şey saklı kalmaz. Eğer “tüm cemaatler”, hukukçuların söylediği gibi “hukukta yeri olmayan” kırmızı kitaba girdiyse kokusu hükümetin hazırlayacağı kanunlarda ortaya çıkar. Tıpkı, 2004 MGK’sında alınan kararın yıllar sonra uygulamaya konulmaya çalışılması gibi…


* * * 


GARİP OLAN OLMAMASI DEĞİL Mİ?

CHP genel merkez binasına mescid açılması, neredeyse bütün gazetelerde ve televizyonlarda haber oldu. Kimileri bunu “açılım” olarak değerlendirirken, kimileri parti içinde bölünmeye yol açacağını söyledi.
Aslında bunda garip olan bir şey yok. Koskoca CHP genel merkezine bugüne kadar mescid açılmaması garip karşılanmalıydı. Bunun için parti içinde bir milletvekilinin bunu “din istismarı” olarak görmesi kadar garip bir şey de olamaz. Mescid’in açılmasını sağlayan genel başkan yardımcısı Mehmet Bekaroğlu’nun dediği gibi, mescid olayı abartılmamalı bir ihtiyaç giderilmiş oldu. Aslında, itiraz edilecekse mescidin küçük olmasına edilmeli. 

Okunma Sayısı: 1607
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı