"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Renk ve koku problemi var, ama…

Mehmet KARA
14 Eylül 2014, Pazar
Ankara’nın suyu bir süredir bulanık akıyor.
Sudan pis kokular geliyor. Ankaralılar musluktan su içmek bir yana bulaşıklarını yıkarken ve duş alırken dahi tedirgin. Su ile ilgili şikâyetler artınca Ankara Büyükşehir belediye Başkanı Melih Gökçek geçti kameralar karşısına, suyun temiz olduğunu ispat etmek için bardak bardak su içti.
Bunun üzerine Meclis’te basın toplantısı düzenleyen CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Ankara’nın musluk suyunu şişelere koyup teşhir etti. Bulanık suyu kameralara gösterip Gökçek’e meydan okudu: “Gelsin bundan içsin” dedi.
Hadi diyelim Gök, bunu muhalefet etmek adına yaptı da, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun açıklamalarına ne demeli? Bakan, “Ankara’nın suyunda sülfattan dolayı renk ve koku problemi var. Yoksa temiz. Ben de içerim. Ama biz Ankara’da evde musluktan değil, damacadan su içiyoruz” diye konuşması kendi partisinden seçilen belediye başkanını zor durumda bıraktı. Peki, renk ve koku problemi varsa, bunu çözmek belediyenin işi değil mi? Hadi diyelim zararlı değil, kötü kokan ve kötü görünen suyu kimin içi alır?
Bu olay bize, Çernobil felâketi sonrası çaylarda radyasyon olduğu iddialarını yalanlamak için kameraların önünde çay içen Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral’ı hatırlattı.
Özetle, Ankara’nın siyasî tartışmaları gibi suyu da pis. Bu pisliği temizleyecek kişiler ise “görüntü” peşinde…
İnsan bazen değil çok zaman hayret ediyor…
«««
SİYASETTEKİ SAKİNLİK SEVİNDİRİYOR!
Bilmem dikkatinizi çekiyor mu? Siyasette sessizlik var. Polemikler, karşılıklı hakaretler, kutuplaştırıcı konuşmalar artık havada uçuşmuyor. Bundan millet olarak son derece mutluyuz elbette. Tabii bu gerginliklerinin olmamasında Meclis’te ya da meydanlarda karşılıklı atışmaların olmamasının etkisi büyük. Bu sessizliğin nedenlerinden biri de Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildikten sonra az görülmesi ve konuşma yapmamasına bağlayanlar da çok. Elbette bunun da siyasetin sakinliğinde etkisinin olduğu muhakkak. Ancak, insanların korkusu Erdoğan’ın tekrar meydanlara çıkması ve konuşmaya başlaması… Bu korkunun nedeni Erdoğan bütün illeri kapsayan “teşekkür mitingleri”ne başlayacak olması… Eski performansını gösterir mi, yoksa 77 milyonun cumhurbaşkanı olduğunu bilerek mi konuşur onu da bekleyip göreceğiz.
«««
ZAMANLAMASI MANİDAR!
Yıllardır polislere, doktorlara hep zam yapılacağı söylenir. Ağızlarına bir kaşık bal sürülür, ama bir türlü zam yapılmaz. Bu sefer öyle bir kesime zam sözü verildi ki, tepkiler çığ gibi büyüdü. Hatta bu sözler icraata bile döküldü. AKP’li 5 grup başkanvekilinin imzası ile Meclis’e bir teklif bile sunuldu. Teklife göre hakim ve savcılara 1155 lira seyyanen maaş zammı yapılacak. Teklif de sicil affı da var. Bu teklif Meclis’in açılacağı 1 Ekim’den sonra mı görüşülür, yoksa Meclis olağanüstü toplantıya çağrılıp mı görüşülür onu göreceğiz.
Ancak burada dikkat çeken başka bir husus daha var. Bu daha da önemli. Malûmunuz Ekim ayı içinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) seçimler yapılacak. Bunu dikkate alan muhalefet bu zam teklifini “siyasî rüşvet” olarak değerlendiriyor. Diğer memurlar da ayrımcılık yapıldığından şikayetçi. Önceden memurlara altı ayda bir yapılan, enflasyon farkının da verildiği zam bu yıl bir seferliğe mahsus olmak üzere 123 lira olarak verilmişti.
Şimdi çalışan kesimlerden yapılan yorum şu: “Cübbelilere 123+1155 TL zam, bize 123 TL… Hak mı bu? Biz de mi cübbe giyelim.” Hatta işin başka bir yönü de hakim ve savcılara yapılacak bu zammın adliyelerde çalışanlara verilmeyecek olması. Sendikalar bu duruma tepkililer, adliye önünde eylem yaparak da bu tepkileri dile getiriyorlar.
Sonuç olarak yapılan zamla ilgili şu yorum yapılıyor: Zamanlama manidar… Ne dersiniz?
«««
“BORÇLUNUN HAPSE KONULMASINA…”
Mitinglerde ve grup toplantılarında yüksek ses tonuyla konuşmasıyla tanıdığımız MHP Genel Devlet Bahçeli’nin ikili görüşmelerde ve sohbetlerdeki tarzı bunun tam tersi. Yaptığı esprilerle etrafındakileri tebessüm ettirir.
Meclis Genel Kurulu’nda 62. hükümet programı üzerinki görüşmeler öncesi kuliste otururken onun güldüğünü görenler, nedenini merak ettiler. Bahçeli’nin neden güldüğü ise sonradan kendisine anlatılan bir fıkradan olduğu anlaşılmış. Fıkra şöyleymiş:
“Geçmiş zamanlarda alacağı olan birisi bir türlü bu alacağını alamıyormuş. Alacaklı olan kişi son çareyi Kadı’ya gitmekte bulmuş. Kadı’nın huzuruna çıkmış borçlu ve alacaklı. Ve sormuş Kadı borçluya; ‘Neden ödemiyorsun borcunu?’ diye sormuş. Borçlu, ‘Ben parayı bulduğumda alacaklıya ulaşamıyorum. O bana ulaştığında da param olmuyor. Bu nedenle bir türlü ödeyemedim” diyerek kendisini savunmuş. Bu savunmadan sonra kadı kararını vermiş. ‘Alacaklının hapse konulmasına; borçlunun parası olduğunda hapse gidip ödemesine…”
Bu fıkra bir taraftan tebessüm ettirirken, diğer yandan da “manidar” bulunmuş.
«««
TWEET ÂLEMİNDEN…

Sosyal medyanın artık büyük bir güç olduğu konusu şüphe götürmüyor. Kötü amaçla, hakaret ve küfür içerikli kullanılmadığı zaman ilginç diyaloglara da rastlanıyor. Yeni Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Katar’a düzenlediği ziyaret kapsamında Twitter’da “Bahreyn’de herhangi bir Türk inşaat firması bulunmuyor. Türk inşaat firmaları Bahreyn’e daha fazla ilgi göstermeliler” diye tweet atmış. Buna cevap yazan Talip Doğan Karlıbel’in cevabı günlerdir konuşuluyor. Karlıbel şöyle yazmış: “Sayın Bakanım, Bahreyn’de inşaat yolsuzluğuna idam cezası var onun için Türk müteahhitler gitmiyordur…”
Bakan bey bir cevap yazdı mı bilemiyoruz ama bu cevap tek başına çok manidar bulundu.
Okunma Sayısı: 1425
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı