Anayasa Mahkemesi’nin seçim barajıyla ilgili bireysel başvuruyu üç hafta içinde görüşeceğini açıklanmasından sonra yapılan tartışmalar esnasında iktidara yakın kaynaklar, ya da iktidar mensupları, Anayasa Mahkemesinin “darbe ürünü” olduğunu söylemeye başladılar.
Evet, AYM 1960 darbesinde sonra oluşturulan bir kurum. Bunun yanında MGK da, YÖK de darbeler sonrası oluşturulan kurumlar… Hem şu anda tartışılan yüzde 10’luk seçim barajı, siyasî partiler ve seçim kanunu da darbecilerin getirdiği kanunlar değil mi?
O zaman bunu söyleyenlere, “Kaldırın o vakit bu üç kurumu, elinizden tutan mı var?” sorusu akla gelmez mi?
Bu yüzden de tek başına mahkemeyi darbe ürünü olarak eleştirmek yetmiyor. Darbelerin getirdiği kanunlar, tüzükler, yönetmelikler, kurumlar hâlâ sapasağlam ayakta duruyor! En başta da anayasa duruyor. Bu yüzden anayasadan başlamak üzere darbelerin getirdiği antidemokratik bütün kurum, kuruluş, yasa, tüzük ne varsa hepsi değiştirilsin. Bu yüzden son günlerdeki tartışmayı da fırsata dönüştürüp, bütün darbe ürünleri çöpe atılabilir. Millet de sizden bunu bekliyor ey siyasetçiler… Ne duruyorsunuz.
* * *
GASBEDİLME TARTIŞMASI
Yüzde 10 seçim barajı Meclis genel kurulunda değişik vesilelerle gündeme geliyor. HDP’nin “seçim ve siyasî partiler rejiminin yol açtığı sorunların araştırılması” konusundaki grup önerisinde AKP’li ve CHP’li vekiller yaptıkları tartışmalarla baraj sisteminin çarpıklığını gözler önüne serdiler.
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, “2002 yılından bu yana Parlamentoda gasbedilmiş koltuklarda oturan milletvekilleri var. Çok açık. Sistemden kaynaklı… Hesabı yaparsanız görürsünüz. 2002 yılında 178 milletvekiliniz gasbedilmiş koltuklara geldi, oturdu; 2002 seçimlerinde. 178, hak etmediğiniz, işgal ettiğiniz koltuk” deyince AKP’li vekiller, bu “gasbedilmişliğin” bütün partilerde olduğunu söylediler. Tezcan da bunu kabul etti.
Peşinden AKP’li vekillerden Mehmet Metiner, “Dar bölge sıfır baraj yapalım” diye teklif de bulundu.
AKP adına konuşan Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ise, “2002’de CHP’nin aldığı oy oranı yüzde 19,8; temsil yüzde 35 yani 2 kişiden 1 kişi… Toplam 167 milletvekili var, yaklaşık 67 milletvekili, herhâlde -Sayın Tezcan’ın dediğine göre- milletvekilliğini gasp etmiş” dediğinde bu sefer de CHP’lilerden tepki geldi. Can bunun üzerine, “Bu bir hakarettir. Ne CHP milletvekilleri ne AKP milletvekilleri hiç gaspta bulunmamıştır...” diyerek konuşmasını sürdürdü. Konuşma karşılıklı sataşmalarla devam edip gitti. Ama bütün bunlar hep konuşulurken, çözümüne kimse yanaşmıyor. Yüzde 10 seçim barajı durduğu müddetçe de bu “gasbedilme” tartışması sürüp gidecek…
* * *
‘DOĞAN GÖRÜNÜMLÜ ŞAHİN’
Soyadı “Şahin” olan ve yakından tanıştığımız bir gazeteci arkadaşımız, Aydın Doğan grubunda işe başlayıp orada yönetici olmasından sonra gazeteciler kendi arasında ona “Doğan görünümlü Şahin” diye espri yapıyorlardı.
Bu hafta MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin grup toplantısında, Başbakan Davutoğlu’nu eleştirirken, “Davutoğlu her fırsat ve zeminde; doğal görünümlü şahin otomobil gibi ses çıkarmaktadır” dediğini duyunca bu arkadaşımızı düşünüp tebessüm ettik. Ayrıca klasik arabalara merakıyla bilinen Bahçeli’nden örneklerini de buradan vermesi beklenirdi, o da öyle yaptı. Ne doğan kaldı, ne de şahin ama siyasî espriler de hâlâ kullanılıyor.