Evet bir bakıma bu maksatla, hastanelerde yaşanan sıkıntıları Bakan’a duyurmak amacıyla yazılmış bir yazıdır… Her gün hastanelerde yaşanan sıkıntıları Sayın Bakanın bilmesi söz konusu değil. Belki aşağıda yaşadığımız aksaklıkları hatırlatırsak bundan sonra yaşanacak sıkıntıların önüne geçilebilir. Çünkü her gün günlerce hasta insan bu sıkıntıları yaşıyor.
Hükümetin en çok övündüğü hizmetlerin başında sağlık, duble yollar ve eğitim geliyor. Hastaneleri birleştirmek büyük hizmetlerden birisi olmakta birlikte hastanelerde yaşananlara bakıldığında bu birleşmenin görünürde olduğu ama aksaklıkların yıllardır devam ettiğini söylemekte yanlış olmaz.

* *  *

“MÜHÜR” SIRASI (!)

Şimdi bizzat yaşandığımız bir olayı anlatalım: Hafta başında annemin bir rahatsızlığı dolayısıyla bilgisayarla randevu sisteminin olmadığı, eski SSK hastanesi olarak bilinen Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesine sabah 06.45 gibi gittik ve barkot sırasına girdik. 07.00 gibi barkot verilmeye başlandı. Barkotla sıramızı aldıktan sonra 8.30’a kadar bekledik. Sıramız geldiğinde doktor bey muayenesi yaptı ve kan tahlili ile birlikte MR ve işitme testi verdi.
Kan tahlilini yaptırdıktan sonra, MR çektirmek için alt kata indik. Orada “MR randevu” yazan bölümün önüne gidip bekledik. Sıra bize geldiğinde doktorun verdiği kâğıdı elimizden alıp üzerine “Etlik” yazılı bir mühür basıldıktan sonra Etlik’te bulunan hastaneye gitmemiz istendi. (Ankara’yı bilmeyenler için söyleyelim. Arabanız yoksa Dışkapı hastanesinden Etlik’e gitmek için iki otobüs ya da dolmuşa binmeniz gerekiyor.)
Etlik hastanesine gidip “mr”nin çekileceği binaya gittik. Orada da sıra vardı. Kâğıdı bırakmamızı istediler. Kâğıdı bıraktık. Yarım saatten fazla bekledikten sonra kağıdı bize verdiler. Kâğıtta mr çektireceğimiz saatin olmasını beklerken, aynı kağıdın üzerine “Ulus hastanesi” mührünün basıldığını gördük. Bunu götürüp başhekime imzalattırdık. Bu arada Etlik hastanesi bizim adımıza Ulus Hastanesi’nden gece 00.40’a randevu aldığına görünce de sevindik!
Öğle saatlerinde bitirdiğimiz bu işlemlerden sonra evimize gittik. Aynı günün gecesi mr’ımızı çektirdik. (arabanız yoksa bu işlemleri bir günde zor yaptırabilirsiniz.)
Hafta ortasında, annemin “işitme testi”ni Dışkapı’da yaptırdık.
Haftanın son güne olan Cuma günü ise mr sonuçlarını almak için Etlik’e gittik. Şaşırmayın. MR Ulus hastanesinde çekildi. Oradan bize bir cd verildi, ancak raporu 5 gün sonra Etlik’ten alacağımızı söylendiğinde de şaşırmıştık, neyse gidip raporu aldık. Şimdi yarın bu sonuçları yine sabah 6.45’de barkot sırasına girip sıra aldıktan sonra doktorumuza göstereceğiz. (İnşallah annemizin ciddî bir rahatsızlığı çıkmaz. Amin. Duâlarınızı bekleriz.)

* *  *

AKSAKLIKLAR ÇÖZÜM BEKLİYOR

Şimdi bunları yaptıktan sonra sağlık sisteminin ücretsiz olduğunu söyleyenlere de bir çift sözümüz olacak: Oradan aldığımız barkotlar için ayrı ayrı para ödenecekmiş. İlâç yazılırsa ona ayrı para, hastaneye katkı yapı için ayrı para verilecek. (Daha doğrusu babamın emekli maaşından kesilecek. )
Sağlık sisteminin ücretsiz olduğu ile ilgili şunu da söyleyebiliriz: Eski adı ‘sağlık ocağı’ olan aile hekimlerine gidildiğinde eskiden ücret alınmıyordu. Şimdi ücretli. Bir ilaç yazdırmaya gittiğinizde bile bu ücreti ödüyorsunuz. Bu ücret bazen ilâcın ücretinden daha fazla oluyor.
Ankara’nın en büyük hastanelerinden birisi olan Dışkapı Eğitim Hastanesinde MR cihazının olmaması da büyük bir eksiklik.
Sayın bakanım. Sistem işliyor olabilir, ama örnekte görüleceği gibi aksaklıklar var. Kırtasiye halen devam ediyor. Enerji boşa tüketiliyor. Personel angarya işlerle uğraştırılıyor. Ankara dışından sevkli gelen hastaların bu işlemleri bir günde bitirememesi dolayısıyla kalacak yer sıkıntısı çekiyor.
Bu aksaklıklar ve “mühür çilesi” kısa zamanda çözüm bekliyor.

* *  *

“ESKİDEN DAHA KÖTÜYDÜ”NÜN ARKASINA SIĞINILMAMALI

Son bir not iletilim. Bu aksakları anlatıp çözüm bulunması gerektiğini sosyal medyada paylaştığımızda bazı arkadaşlarımızın sistemin eskiden daha kötü olduğunu randevu sisteminin olmadığını, bir film için bir hafta beklendiğini, bunları yaptırmak için geçmişte torpil arandığını yazmışlar.
Bu arkadaşlara da şunu hatırlatalım: Bahsettiğiniz tarihten bu yana bilgisayar devri başladı. Sağlık alanında bütün dünyada hızlı gelişmeler yaşandı. Sağlık alanındaki cihazlarda büyük gelişmeler yapıldı. Türkiye’nin buna ayak uydurması tabiîdir. Bu yüzden “eskiden daha kötüydü” gibi bir savunma şimdi yaşanan aksaklıklarının giderilmeyeceğini anlamına gelmez. Elbette dünyada olduğu gibi ülkemizde de cihazlar ve hizmet açısından gelişmeler yaşanacaktır. Yani, “eskiden daha iyiydi”nin arkasına sığınılması geçerli bir savunma değil.