"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sandığa giderken...

Mehmet KARA
15 Nisan 2017, Cumartesi
Yarın sandık başına gidiyoruz. Günlerdir süren kampanyalar bugün bitecek. Son sözü millet olarak biz söyleyeceğiz.

Devlet Bahçeli’nin “fiili durumu anayasal duruma getirmek” anlayışı ile ortaya attığı ve bugünlere kadar gelen 18 maddelik Türk tipi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi için oyumuzu maddeleri tekrar okuyup, bu paketin milletimizin hayrına mı olduğunu düşünerek, hangi sorunumuzu çözeceğini, demokrasi ve hürriyetlerin geri mi gideceğini kendimize sorup, düşünüp oyumuzu kullanacağız.

AKP, 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde tek başına iktidar olma şansını kaybetmiş, 45 gün içinde de hükümet kurulamaması(!) üzerine 5 ay sonra 1 Kasım 2015 tarihinde tekrar seçimlere gidilmişti. Seçimlerde, kurulduğu günden bu yana en fazla oy oranı ile iktidara gelmiş, ama anayasayı değiştirecek çoğunluğu yakalayamamıştı.

O tarihten bu yana gelişen olaylara bakıldığında bu kadar kısa bir sürede siyasî tarihimize çok şey sığdı. Seçimi kazanmış bir başbakan, hem partisinden hem de hükümetten ayrılmak zorunda kaldı meselâ.

İKİ SENE ÖNCE TARAFSIZLIĞINI TARTIŞIYORDUK

Sadece 7 Haziran seçimlerinden bir gün önceki yazımıza baktığımızda bile nelerin değiştiğini görebiliriz.

“Şüphesiz ki, bu seçimin en dikkat çeken tarafı ‘tarafsızım’ diyen cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın parti genel başkanları kadar miting yapması oldu. ‘Toplu açılış’ ve seçim yasakları başladıktan sonra ‘halkla buluşmalar’ adıyla yapılan mitinglerde bu tarafsızlığa pek uygun hareket etmediği de görüldü. Hükümeti bir tek yerde eleştirmezken, özellikle CHP, MHP ve HDP’yi eleştirip, adeta yerden yere vurması bunun en büyük göstergesi oldu. Hele hele bir mitingin de AKP’nin ‘Onlar konuşur, AK Parti yapar’ sloganının ilk kısmını söylemesi de tarafsızlığının ‘ne kadar’ olduğunu gösterdi. Erdoğan, AKP’nin sloganının ‘Onlar konuşur’ kısmını kendi söylerken, ‘AK Parti yapar’ kısmını ise meydandakilere söyletti. Ardından da konuşmasını sürdürdü. Erdoğan, bazen günde birkaç yerde yaptığı mitinglerden sonra “Bundan önceki geçmiş seçimlerdeki heyecanı görmüyorum. Alıştığım eski canlılık, eski hareketlilik, maalesef yok” itirafı da gösterdi ki, Başbakan Davutoğlu ile paralel yürüttükleri kampanyadaki heyecanı ne yaptıysa arttıramadı. 7 Haziran 2015 seçimleri bütün tartışmalarının ötesinde bu mitinglerle tarihe not düşüldü…”

ŞİMDİ KONUŞULMADI BİLE…

Nereden nereye… Daha iki sene önce neyi konuşuyormuşuz?

Referandum kampanyalarında geçmişte olduğu gibi ne tarafsızlık tartışıldı, ne seçim yasakları… Her şey alenileşti. Eğer yarın değişiklik kabul edilirse, ileri de bunları okuduğumuzda “bunlar da varmış” diyeceğiz.

PAKET NELER GETİRİYOR?

Eğer hayır oyu çıkmazsa, cumhurbaşkanı ertesi gün partisine üye olacağını açıkladı bile. Bu sene içinde AKP bir olağanüstü kongre yapıp Erdoğan’ın genel başkan olması sürpriz olmayacaktır. Maddelerden birçoğu 2019’da yürürlüğe girecek, ancak “partili cumhurbaşkanlığı sistemi”ne fiilen geçmiş olacağız.

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun “yüksek” kelimesi çıkacak ve bir ay içinde 13 üyeden 4’ünü cumhurbaşkanı seçecek, Adalet Bakanı ve müsteşarı da “doğal üye” olduğu için, bu sayı 6’ya çıkacak. 7’sini de Meclis seçecek.

1 Kasım 2019’a kadar da kanunlarda ve mevzuatlarda değişiklik yapıldığında bu tarihten sonra da artık başbakan olmayacak, bakanlar Meclis dışından seçilecek ve cumhurbaşkanına karşı sorumlu olacak. Millet tarafından seçilen vekiller bakan olurlarsa vekillikleri düşecek. Bakanlar için Meclis’te güvenoyu yapılmayacak, sözlü soru sorulamayacak. Önceden “yürütmenin başı” olan başbakana soru sorulabilirken, 2019’dan sonra “yürütmenin başı” olacak cumhurbaşkanına soru dahi sorulamayacak.

Cumhurbaşkanı, yardımcıları ve bakanlar hakkında soruşturma açılması için 360, yüce divana göndermek için 400 oy şartı getirildiği için, soruşturma açılması neredeyse imkânsız hale gelecek.

Meclis ülkenin bütçesini dahi hazırlayamayacak. Cumhurbaşkanı bütçeyi hazırlayıp Meclis’e gönderecek kabul edilmezse dahi önceki yılın bütçesi ile devam edilecek. Önceden Cumhurbaşkanının vekâleti Meclis başkanında iken, şimdi milletin seçmediği, atanan cumhurbaşkanı yardımcısında olacak. Cumhurbaşkanı tek başına OHAL ilân edebilecek ve OHAL KHK’ları çıkartabilecek… Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinden 13’ünü seçecek...

OKUYUP, DÜŞÜNÜP, KARARIMIZI VERELİM..

İki aydır bunlar çok konuşuldu, tartışıldı, ama maddelerin ne götürdüğünden ziyade siyasî bir seçim havasına büründürüldü. İnsanların maddeler üzerinden değil partiler üzerinden tartışılması sağlandı. İnsanlar tercihlerini söylemekten çekinir hale getirildi.

Unutmayalım ki, yarın bir seçim yapılmayacak… Vekilimizi, belediye başkanımızı seçmeyeceğiz. Bir sistem değişikliği getiren 18 maddelik bir anayasa değişliği için oyumuzu kullanacağız.

Son günde maddeleri bir kez daha okuyup, çocuklarımızı, geleceğimizi düşünüp, taşınıp sandığa gidelim…

Okunma Sayısı: 2701
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    15.4.2017 17:54:04

    Halkin bir secimden bu kadar kortugunu ben görmedim! Allah'tan korkun bre!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı