"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sarayın maliyeti, bütçe açığının yüzde 7’si

Mehmet KARA
09 Kasım 2014, Pazar
Meclis Plân Bütçe Komisyonunda 2015 yılı bütçesi görüşmeleri başladığından beri tartışmalar bitmek bilmiyor. Bütçe görüşmelerinde ilginç ayrıntılar da ortaya çıkıyor.

4.5 milyar lira Suriyeli göçmenlere harcanırken, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na 1 milyar 375 milyon lira harcandığı bizzat Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından Komisyonda açıklandı. Bunun yanında Cumhurbaşkanlığı için alınan uçağın maliyetinin ise 410 milyon TL olduğunu bildirdi. Yani ikisini topladığınızda yaklaşık 1.8 milyar lira. Bu rakamı yazıp Türk Lirasından atılan altı sıfırı yanına koyarsanız neredeyse bir satırı dolduruyor. Tabiî Bakan bu rakamları açıklar açıklamaz bu para ile ne kadar hastane, ne kadar okul yapılacağı teker teker ortaya konulmaya başlandı. Bu parayla neler yapılabileceğini birkaç rakamı paylaşalım. 30 bin konut, 105 yataklı 30 hastane, 12 derslikli 60 bin okul. Maden ocaklarında 12 bin yaşam odası yapılırken, 785 milyon litre mazot alınabiliyor... 

Liste böyle devam edip gidiyor. Hem bu sayede öğrendik ki, bu rakam 2014 bütçe açığının yüzde 7’siymiş. 

O SARAYDA NASIL KALACAK?

“Saray” (nâm-ı diğer Ak Saray) ve “uçan saray” diye adlandırılan uçakla ilgili tartışmalar hem siyasetin malzemesi olurken hem de Meclis’te her fırsatta gündeme getiriliyor.
Meselâ, “Yükseköğretim Personel Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” görüşülürken MHP Genel Başkan Yardımcısı Zühal Topcu, bunları gündeme getirirken, “Bu kadar aç insan varken ve gittikçe de Türkiye’nin ekonomik sorunları kartopu etkisiyle, bu milletin, özellikle çalışanın, asgarî ücretle çalışanın sırtına binmişken bu sarayları nasıl yaptırıyoruz ve bu saraylarda nasıl kalacağız ve bu uçaklara nasıl binip gideceğiz? İnsanın biraz bunları değerlendirmesi ve karşıdaki o asgarî ücretle çalışanın gözlerinin içine bakamaması gerekiyor” demesi tansiyonu arttırmaya yetti.
Topcu’nun sözlerini, “Sayın Cumhurbaşkanı aslında kendisi için bir kaçış odası yaptırdı Beştepe’ye; yolsuzluktan, hırsızlıktan, hesap vermekten kaçınmak için. Ancak er ya da geç, beytülmale el uzatmanın, ihaleye fesat karıştırmanın, ihale havuzlarının hesabını bu yüce millet soracaktır” diye bitirmesi, AKP Grup Başkanvekili Mihrimah Belma Satır’ın sert tepkisiyle karşılaştı, “Kendisini gerçekten çok esefle dinledik ve kınıyorum” diye Topcu’ya tepkisini dile getirdi.
Sonra sataşma gerekçesiyle Topcu kürsüye çıktı ve Saray’ın “kaçak” olduğunu iddia edip, “Yargı kararına rağmen o kaçak yapının orada bulunması Türkiye Cumhuriyeti devleti için kara bir lekedir” dedi. Peşinden AKP sıralarından gürültüler ve sataşmalar ardı arkasına gelmeye başladı.
Satır, bu sözlere cevap verirken şu ilginç açıklamayı yaptı: “Toplumu incitmiştir’ dedi sayın konuşmacı, milletvekili arkadaşımız. Bu binanın yapıldığı birkaç yıldır biliniyor. ‘İncitmiştir’ dediğiniz toplum, yüzde 50’den fazla oy oranıyla Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı o makama lâyık gördü ve oraya gönderdi; bunu da özellikle söylemek istiyorum…”

TARTIŞMA BÖYLE UZAYIP GİTTİ

Meclis görüşmeleri bu tartışmalarla devam ederken, AKP sözcüleri değişik vesilelerle çıktıkları kürsüde binanın kaçak olmadığını söylerken, muhalefet kaçak olduğu konusunda ısrarını sürdürdü. Tepkiler karşısında Cumhurbaşkanlığı Sarayı yerine Başbakanlık’tan açıklama yapılması da ilginçti. Başbakanlık, bu binanın milletin olduğunu vurgulama gereği duydu. Zaten bu biliniyor. Kimse alıp götürecek değil de, ihtişam ve yapılan masrafa itiraz var. Bir de 1000 odada ne işlerin yapılacağına… Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın da dediği gibi buna israf olarak bakmak lâzım. Yine Arınç’ın deyimiyli “hem bu para az para da değil…”
Başbakanlık binası olarak inşaatına başlanıp cumhurbaşkanlığı sarayına dönüşen 1000 odalı bu yapıyla ilgili daha epey şeyler öğreneceğiniz. Uzun süre siyasetin konusu olmaya devam edecek. Bu yapı ile ilgili daha birçok da iddia var. Bu iddiaların önümüzdeki günlerde doğru olup olmadığı da ortaya çıkacak. Bir de artık dilimizi de alıştırmamız lâzım. Köşk yerine Saray dememiz gerekiyor artık…

“VALLAHİ BİLLAHİ SİZ BUNA İNANMIYORSUNUZ!”

Bu tartışmalar arasında görüşülen “Yükseköğretim Personel Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” görüşmelerinin sonunda milletvekilleri Millî Eğitim Bakanına sorular yönelttiler. Esprileriyle meşhur Bakan Nabi Avcı ise sorulara yine bu üslûpla cevap verdi.
Soruların sorulmasından sonra, “Şimdi, önce kolay sorulardan başlayalım” diye sözlerine başlayan Avcı, “Rektörü profesör olmayan kaç üniversitemiz var?” sorusuna, “Öyle bir şey yok, bütün rektörlerimiz profesör” diye cevap verdi. İstanbul Milletvekili, Celal Dinçer’in, “Sayın Bakan, dekanı?” sormasına üzerine, “Dekanlardan profesör olmayan dekan yok, yasa gereği olmuyor zaten” cevabını verdi. 
Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın, “Yalnız bunlar ortaya çıkarsa çok mahcup olursunuz” diye seslenmesine, “Mahcup oluruz tabiî, onun için ben de korka korka söylüyorum zaten” diyerek cevap yetiştirdi. Bunu gazetelerin yazdığı söylenince de, “Gazetelere çok fazla inanmayın, Bakanınıza inanın” diye cevap verdi.
Büyük sorunlarla boğuşan Avcı’ya bunun gibi birçok soru soruldu. Bakan ise kısa kısa cevap vermeyi tercih etti. Karşılıklı konuşmalar ve atışmalarla geçen görüşmeler sonucunda “karar yeter sayısı” bulamadığı için görüşmeler tamamlanamadı. Tasarı ertesi gün ancak yasalaşabildi.
Ama akıllarda bakanın yarı espriyle cevaplandırdığı sorular ve Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, “Sayın Bakan, oradan buraya bakınca saf gibi mi gözüküyoruz? Yani öyle mi gözüküyor oradan buraya bakınca?” sözü ile, Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın, “Siz buna inanmıyorsunuz Sayın Bakan, vallahi billahi siz buna inanmıyorsunuz” sözleri kaldı...

Okunma Sayısı: 1755
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı