Seçime giderken ülkenin ekonomisini tarif etmek için “açıklanmayan kriz” kullanıldı. “Beka sorunu” var denilirken aslında büyük bir ekonomik sorun görmezden geliniyor. Oysa enflasyon rakamlarından tutun da hayat pahalılığına kadar birçok gösterge ekonominin kötüye gittiğini gösteriyor. Seçimden sonra da durumun değişmeyeceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Kampanya döneminde bir bakanın sözü akıllarda kalan konuşma oldu. İzmir’de düzenlenen tarım fuarında konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Tarım savunmadan daha önemlidir” derken, “Neden bunu söylüyorum? Teknoloji, savunma sanayii elbette önemli. Eğer üretim yoksa buzdolabı boşsa karnınız açsa bunun hiçbir anlamı yok. Eğer tüm teknolojilere sahip olduğunuz halde yiyeceğe sahip değilseniz tabiî afette, savaşta aç kalmanız işten bile değil. Uçaklarınız, roketleriniz olabilir, teknolojiniz çok yüksek olabilir, ama buzdolabı boşsa bunların hepsi  boştur. O yüzden buzdolabının mutlaka dolu olması lâzım” demişti.

Bu süre zarfında buzdolabını dolduran oldu mu bilemiyoruz, ama seçimin ardından zaten içi boş olan buzdolabının fişini çekmek zorunda kalınmaz inşaallah...

«««

HARFLERİN ANLAMI

“Biz Türkiye’de beka sorunu diyoruz, ama gerçek sorun belli oldu Kemal, Meral, Temel… Hepsi beş harften oluşan bir ittifakın kapsamı içerisinde bulunan anlamlı isimler olarak dikkat çekiyor” demişti cumhur ittifakının ortaklarından Devlet Bahçeli...

Buna karşılık, “İttifak ortağı Cumhurbaşkanı’nın ilk ismi de 5 harfli” denildi. Devlet ve Tayyip isimleri ise 6 harfli.

Bahçeli’nin buna benzer çok hesapları var. O dönem bu hesabı yapınca Gazi Üniversitesi’nden öğrencisi eski milletvekili Şamil Tayyar şunları yazmıştı: “Bahçeli, üniversitede hocamdı. Türkiye Ekonomisi dersine girerdi. Lisede matematik bölümünden mezun olmanın faydasını gördüm, 100’le geçtim. Ama bu sandık formülünü çözemedim.”

Bu hesap şöyleydi: “Yani şu A partisi, bu B partisi. C ittifak partisi. Altına da onun yanında F ve E partileri. O zaman buraya, A’ya bir mühür vuracaksınız. İkincisine B’ye bir mühür vuracaksınız. C’ye vuracaksınız, ama hangi partiden birisi olarak ittifaka katılmışsa oradaki E partisinin mührünü de vurman lâzım. O zaman E ile F’nin mühürleri toplamı C’yi oluşturur. C’nin çıkaracağı milletvekilinin kendi arasındaki dağılımı da E ve F partilerinin milletvekili sayısı olur. Dolayısıyla onlar da Meclis’te temsil edilir. Eğer barajı aşmış bir rakamı oluşturmuşlarsa, Hazine’den yardım alma gibi bir durum da oluşmuş olur. Bunlar tartışılsın diye söylüyoruz.” 

O dönem ittifakların nasıl olacağı çok tartışılmış, ama Bahçeli’nin bu formülü anlaşılamamıştı. Öyle görünüyor ki, “beş harf anlamlı isimler” meselesi de çözümsüz kalacak.

«««

YANLIŞ MI BİLİNİYOR?

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Erdoğan’ın gitmesini isteyenler 31 Mart’ta avuçlarını yalayacak” demiş.

Biz mi yanlış biliyoruz, 31 Mart’ta cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmayacak... Millet sandığa belediye başkanını, muhtarını, azasını seçmek için gidecek...