"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Seçim mi, geçim mi?

Mehmet KARA
20 Nisan 2015, Pazartesi
Türkiye seçime giderken, ekonomik göstergelerin kötü hali, insanların seçimden çok geçimini düşünmesine sebep oluyor.

İşsizlik rakamları beklenenin üstünde çıktı. İşsizlik oranı yüzde 11.3, tarım dışı işsizlik oranı 13.4, genç işsizlik oranı ise yüzde 20 oldu! Bunlar resmî rakamlar. Bir de kayıtsız işsizler var. Bunlar da eklenince bu rakam çok daha fazla…

Gıda fiyatlarında anormal artışlar var. Vatandaş pazarlardan dahi alış veriş yapamıyor. Patates 5 lirayı geçmiş durumda. Gıda enflasyonu yüzde 17’leri geçiyor.

Dolar her gün rekor üstüne rekor kırıyor. Bu hafta içinde 2.73’yi gördü. “Faiz indir” sözleriyle alevlenen tartışmalara dış piyasalardaki gelişmeler de eklenince 3.5 aylık fakirleşme yüzde 17’lere çıktı. Dolar 2002’de,1.67 lira idi, şimdi 2.7, büyüme oranı 2002’de, 4.1 şimdi 2.9… Ekonomi 1993’de, 17. sırada idi, şimdi 19. sıraya geriledi. Kurdaki artış sadece üretici ve tüketiciyi değil, yatırımcıyı da doğrudan etkiliyor. Yatırımcı yatırım yapmadığında işsizlik artıyor. Basit bir hesapla 1000 lira alan bir emeklinin 170 lira zararı oldu.

Seçim arefesine girildiği ve doların yükseldiği bir dönemde, Şubat ayında Türkiye’ye kaynağı belirsiz 4,3 milyar dolar para giriş olduğunun açıklanması da dikkat çekici. Bu para nerede kullanılacak? Döviz lobisi ya da faiz lobisini akıllara getiriyor.

2002 yılında hane halkının geliri 100 lira olarak düşünüldüğünde borcu 4 lira idi, şimdi 55 lira oldu.

3 milyon Bağ-Kur’lunun 2.3 milyon ya prim ya da banka borcu var.

Dış borç, 120 milyar dolardan, 402 milyara çıkmış.

Bütçe açığı 6.8 milyar lira. Geçen yılın aynı ayında (Mart) bu rakam 5.1’di.

Karşılıksız çek ve senet oranı geçen aya göre yüzde 100 arttı. Ödenemeyen kredi kartları, çekler, senetler…

Benzinden alınan vergiler Mart ayında yüzde 64’ü geçti. 3.5 ayda mazota yüzde 7, benzine yüzde 8.5 zam geldi. 4.60 liradan satılan benzinin vergisiz fiyatı 1.25 lira!

Birisi ekonomi iyi mi demişti?

Başbakan Davutoğlu partisinin seçim beyannamesini okurken, “Demokrasi ve hukuk devleti olmadan ekonomik gelişme olmaz” demişti. Doğru söze ne denir?

Özetle ekonominin bu kötü gidişi insanların seçimi değil, geçimi düşünmesine yol açıyor. Siyasîler biraz da bunlarla ilgilense fena olmayacak. Yok yüzde 55, yok yüzde 40 oy… Bu rakamlara değil, ekonomik verilerdeki rakamlara baksalar biraz da… Fakirin en çok yediği patatesin kilosu 5 lira olmuş. Buna bir çare arasalar...

“Bu parayla geçinebilir misiniz? sorusunun cevabı yok

Ekonomideki gelişmelerin özetini özel bir televizyonda Çalışma Bakanı Faruk Çelik’e sorulan ve cevabı alınamayan soruda bulmak mümkün.

Fox tv’de İsmail Küçükkaya, ’Çalar Saat’te misafir ettiği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e “Bin lira maaşla nasıl geçinilir anlatır mısınız?’ diye sordu. Bakan ne desin bu duruma. Çünkü milletvekillerimiz bunun 15 katı aldıkları maaşla geçinemediklerini hep söyleyip duruyorlar.

7 Haziran’dan sonra siyasete veda etmeye hazırlanan Bakan Çelik, “Asgarî ücret bir geçim ücreti değil, bir koruma ücretidir” dedi önce, sonra “Ama bir insan buna mahkûmsa geçinir tabiî. Ama bu cümle başka noktalara götürülüyor” diyerek izah etmeye çalışsa da nasıl geçinilebileceğini tam olarak anlatamadı. Bu hayat pahalılığında anlatamazdı da…

İşte ekonomi de geldiğimiz noktanın özeti bu..

Ağrı'da ne oldu?

Ağrı’daki olayları hatırlayanınız var mı? Yine 3 gün konuşup, dördüncü gün unuttuk değil mi?

Oysa çok değil bir hafta önce Ağrı’nın Diyadin ilçesi Yukarıtütek Köyünde çıkan çatışmada 4 askerimiz yaralandığı, 5 teröristin öldüğü haberleri gelmişti. Seçime giderken bu olay yürekleri ağızlara getirmişti hani!

Ee ne oldu? İlk açıklama hükümetin beraber çözüm sürecini yürüttüğü HDP’nin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’dan gelmişti. Demirtaş, yaralı askerleri HDP’lilerin kurtardığını söylemişti.

Peşinden Başbakan Davutoğlu Demirtaş’ı yalanladı. Genelkurmay bu konuda birkaç kez açıklama yaptı. Yaralı askerleri kurtaran vatandaşlara teşekkür ederken bir bakıma Davutoğlu’nu yalandı. Sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan çıkıp yardım edenlerin korucular olduğunu söyleyerek Genelkurmay’ı yalanladı. En son olarak da Vali “görüntü var” diyerek Erdoğan’ı “görüntü yok” diyen Erdoğan’ı yalandı.

Özetle, Davutoğlu, Demirtaş’ı, Genelkurmay, Davutoğlu’nu, Cumhurbaşkanı, Genelkurmay’ı yalanlamış oldu. “Bu nasıl devlet yönetmek” dediğinizi duyar gibi oluyorum. İşte böyle yönetiliyor.

Daha öldürülen teröristlerin sayısının kaç olduğu ve nerede olduğu dahi bilinmiyor. Olaylarla ilgili olarak yeni İçişleri Bakanı değil, eski bakan ve AKP adayı Âlâ açıklama yapıyor.

Diğer yandan çözüm sürecini de unuttuk değil mi? Hadi Başbakanlık ofisinde “tarihî” olarak nitelendirilen bir fotoğraf vardı ya… Onu da hatırlamıyoruz. Orada açıklanan 10 maddeyi hatırlayan var mı? Süreci yürütenler bile unutmuştur belki…

Seçim var. Her şey ona endeksli. Kafalarda ise “Ağrı’da ne oldu?” sorusu…

Okunma Sayısı: 1975
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • serdar

    20.4.2015 15:31:29

    ''bir zamanlar avrupaya işçi gönderdik şimdi onlardan işçi transfer edeceğiz. onların işsizlerine iş verecek konuma geldik'' diyen devlet adamımız kimdi.

  • Hüseyin İLHAN

    20.4.2015 09:53:51

    Eski içişleri bakanın bir sözü var'PEYGAMBER GURURLANDI,BİZ GURURLANMADIK,diye ki bu şahıs devleti çetebaşı gibi yürütmeye kalkan ve lider hummasına tutulmuş zavallı biri.Düşünün bu düşünce,ifade etme ve iz'an,insaf ve vicdan özürlü garabet kişi seçilecek ve bizi temsil edecek.Ey kardeşler uyanın uyanın,bunların tek derdi daha fazla saltanat,daha fazla menfaat.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı