"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Seçime giderken…

Mehmet KARA
21 Eylül 2015, Pazartesi
Partiler 1 Kasım’da yapılacak seçimlerdeki aday listelerini geçen Cuma günü YSK’ya teslim ettiler.

Genelde 7 Haziran’daki listeler teslim edilmiş olsa da, bazı sürprizlerde var.

Siyasete bayram dolayısıyla ara verilecek gibi görünüyor. Bayramın hemen ardından yaklaşık bir aylık sürede yoğun bir seçim maratonu başlayacak. Ancak görülen o ki, hem süre darlığı, hem de terör gündemi dolayısıyla genel başkanlar daha az miting yapacaklar.

Dünkü yazımızda AKP-HDP-Bağımsız geçici seçim hükümetindeki bakanlar arasındaki kavgaları, sürtüşmeleri ve söz düellolarını aktarmıştık. Bugünde son kongrede parti içindeki parçalanmanın iyice günyüzüne çıktığı AKP’deki bazı tartışma ve sürtüşmelerden notlar aktaralım.

AKP kurulurken birçok kurucu vardı, ancak üç isim ön plandaydı. Erdoğan, Gül ve Arınç. Buna üçlü saç ayağı diyenler de var.

Gül, kısa süre genel başkanlık ve başbakanlık yaptıktan sonra Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı yaptı. Sonra AKP’nin oylarıyla Köşk’e çıktı. 7 yıl boyunca da Cumhurbaşkanlığı yaptı, görev süresinin dolmasından sonrada da köşesine çekildi. Adı zaman zaman AKP genel başkanlığı için geçse de Gül hep geride durmayı tercih ediyor. Davutoğlu’nun icraatlarından memnun olmayanlar, hemen onun adını ön plana çıkarmaya çalışsa da 1 senedir Gül hep mesafeli duruyor.

Arınç ise, millî görüş gömleğini çıkarttığı arkadaşlarıyla birlikte AKP’yi kurdukları günden bu yana hep yüksek makamlarda yer aldı. Meclis Başkanı, Başbakan yardımcısı gibi… 2002’den bu yana hep böyle oldu. Zaman zaman parti politikalarına ters açıklamalar yapsa da, “iyi polis rolü”nde olsa da çoğu zaman özgül ağırlığı sıfırlanmaya kadar gitti. Melih Gökçek tartışmaları bunlardan sadece birisiydi.

Şimdi o da dışarıda.

Kala kala Erdoğan kalıyor. O da cumhurbaşkanı oldu, siyasetten çekilir, bütün partilere eşit mesafede kalır diye beklenirken kendi deyimiyle “farklı bir cumhurbaşkanı” portresi çiziyor. Ekonomi Bakanı Zeybekci’nin de dediği gibi “lâfı evirip çevirmeye gerek yok, o bir siyasî cumhurbaşkanı…”

Bu hem AKP’nin son kongresinde yetkili organlarının seçiminde, hem de milletvekili adaylarının seçiminde net şekilde görüldü. Bunu artık kimse saklamıyor dahi… AKP’de “Cumhurbaşkanı parti işlerine karışmaz” diyen kimseye rastladınız mı? Yok.

“BİZ’DİK, ‘BEN’ OLDUK”

AKP’nin hem MKYK, hem de MYK seçimlerindeki isimler üzerinden “ölümüne” partiyi destekleyen kesimlerin, gazetecilerin birer birer eleştiriye başlamaları dikkat çekerken, Başbakan Yardımcılığından ayrıldıktan sonra MKYK’ya seçilmeyen, milletvekilliğine aday olmayan Bülent Arınç’ın çok sert açıklamaları parti içinde “bomba” etkisi yapmışa benzemiyor!

Partinin üç önemli kurucusundan birisi olan Arınç’ın, “AK Parti’nin kuruluşunda ‘biz’dik, şimdi ‘ben’ olduk” dedi. Abdullah Gül’ün, AKP kongresine katılmamasıyla ilgili soruyu “Abdullah Bey’i herhangi biri gibi çağıramazsınız. Miting malzemesi yapamazsınız. Biz dolgu malzemesi değiliz. Dışarıdan gelenlere bile bizden daha fazla değer verilmiştir. Böyle kıytırık dâvetlerle bu iş olmaz” şeklindeki sözlerine partinin “en yetkilisi”nin cevap vermesi beklenirdi. Ancak, cılız birkaç tepki gelse de fazla itibar edilmedi. Bunun sebebini de sayın Arınç düşünsün artık.

Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, kongrenin ‘ben değil biz’ olunduğunu bir kez daha gösterdiğini söylerken, “Bizde mevki makam önemli değildir, bizde dâvâ önemlidir” demesi bir nev’î cevap niteliğindeydi.

Kabul edilmese de AKP içinde bir çatlak yaşanıyor. Yani, büyü bozuluyor. Seçim neticeleri de bunu derinleştirebilir. İşte o zaman dışarıda kalan Gül, Arınç gibi birçok isim yeni bir parti kurar mı, yoksa parti içinde mi mücadelelerini sürdürürler, onu da seçimden sonra göreceğiz.

YUVARLANA YUVARLANA…

Arınç’ın sözlerinde başka konular da vardı elbette. 

“Tanrılaşmaktan” falan da bahsetti, ancak son olarak şu sözlerini aktaralım:

Hani koalisyonu kuramamanın sorumluğu başkalarına atılıyor ya, bakın Arınç neler anlatıyor:  “Kocaeli’nden bir milletvekili arkadaş geldi. ‘Niye hükümet kurmadınız?’ diye sormuşlar. O da açıklamış ‘Bizimle hükümet kurmadılar’ demiş. Ak Partili vatandaşın cevabı, ‘Bizi aldatmayın’ olmuş. ‘Siz 40 günde bir hükümet kuramadınız’ demiş. Biz hükümet kurabilir miydik? Kurabilirdik. Sonuçta kurulmadı. Yuvarlana yuvarlana bir seçime gidiyoruz.”

Suçlu arayanlara duyurulur…

Okunma Sayısı: 1705
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı