"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şehitler tepesi boş kalmıyor!

Mehmet KARA
29 Ekim 2016, Cumartesi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra 246 vatandaşın şehit edilmesinden sonra sık sık Arif Nihat Asya’nın “Bir bayrak rüzgâr bekliyor” şiirinden alıntı yapıyor, “şehitler tepesi hiç boş kalmadı” diyor.

Asya’nın, “Şehitler tepesi boş değil’ mısrası son günlerde hep ağızlarda... Daha önceki gün, 6 şehit daha toprağa düştü. Bingöl, Siirt, Hakkari, Diyarbakır, Batman’da şehitlerimiz var. Şehitlerimize Allah’dan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyoruz. Ateş düştüğü yeri yakıyor, analar ağlamaya devam ediyor.

***

7 Haziran seçimlerinden sonra Suruç’la başlayan terör saldırılarından en büyüğü Ankara Gar’ı önünde gerçekleşmiş, terör eyleminde 106 kişi ölmüş, yüzlerce kişi yaralanmıştı. O tarihten bu yana artan terör olaylarında –maalesef- neredeyse her gün şehit haberleri geliyor.

Türkiye terör sarmalından bir türlü çıkamıyor. Adeta terörle yaşamaya alıştık ya da alıştırıldık. Şehitlerimiz haber dahi yapılmaması da çok acı ve düşündürücü.

7 Haziran 2015 seçimi öncesine kadar AKP hükümeti, HDP, İmralı ve Kandil arasında yürütülen “çözüm süreci” çerçevesinde terör sebebiyle ölenlerin sayısı yok denecek kadar azalmıştı. Hatta dönemin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, partinin grup başkanvekilleri ve genel başkan yardımcıları ile HDP’nin grup başkanvekilleri ve milletvekillerinden oluşan bir heyet İstanbul’da Dolmabahçe’deki Başbakanlık ofisinde terörün bitirilmesi için “mutabakat metni” bile imzalamıştı. Mutabakatın ardından hem hükümet kanadından hem onu destekleyen basın mensupları tarafından terör örgütü liderine dahi övgüler dizilmişti. PKK’ya “terör örgütü”, Öcalan’a “terörist başı, bebek katili” denilmesinden rahatsız olunduğu vurgulanmıştı. Erdoğan, “karşı karşıya oturulan masa yok” dediği andan itibaren masa birden dağıldı ve seçime gidildi. Ardından yaşananlar malûm. Her gün yürekleri dağlayan olaylara şahit oluyoruz.

İki hafta önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısında 20 Temmuz 2015 tarihinden bu yana gerçekleşen terör saldırılarında 516 askerimizi, 333 polisimizi, 52 korucumuzu, 31 memurumuzu, 600 sivilimizi şehit verdiğimizi aktarmıştı. Maalesef iki haftadan bu yana şehit sayımız daha da arttı.

Türkiye bir taraftan Fırat kalkanı harekatı nedeniyle Suriye’de savaşırken, diğer yanda Musul’da devam eden savaş nedeniyle uçaklarıyla da olsa savaşın içinde. Bir yandan Türkiye topraklarında bölücü terör örgütü PKK ile mücadelesi devam ederken, diğer yandan da

Şehirlerde İŞİD’in (DEAŞ ya da DAEŞ) canlı bombalarıyla… Bir de PKK’nın Suriye’deki uzantısı PDY var.

Daha önceki gün onlarca canlı bombanın tespit edilip yok edildiği aktarıldı. Büyük şehirlerde vatandaş diken üstünde. İki gündür Ankara’da Dikmen Caddesi üzerinde sağlı-sollu 3-4 km’lik yolun demir bariyerlerle kapatılması da bir tehlikenin olduğunu ve bunun için tedbir alındığını gösteriyor. Dikmen caddesi üzerinde Meclis, Emniyet Genel Müdürlüğü, Kara Harp okulu, Deniz Kuvvetleri, Genelkurmay Başkanlığı’nın olduğunu hatırlatalım. Geçtiğimiz yıl içerisinde bu bölgede canı bomba kendisini patlatmış 28 kişi şehit olmuş, onlarca kişi yaralanmıştı.

Göreve gelir gelmez, “Terörü ülke gündeminden çıkaracağım” demişti Başbakan Binali Yıldırım. Ancak terör bir türlü bitmiyor. Terör gündemden düşmek bir yana Türkiye’nin birinci gündemi oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teröristlere karşı mücadelenin sonuna kadar yılmadan, usanmadan verileceğini söylerken, ilk insanla başlayan bu mücadelenin kıyamete kadar süreceğini belirtirken, “Bitti biter diye bir durum yok. Minimize edilmesidir asıl olan…”  demişti. Minimize edilemediği maalesef ortaya çıkıyor.

***

Türkiye’nin terör sarmalından kurtulması milletimizin en büyük isteği. Artık analar ağlamasın, çocuklar babasız kalmasın. Bunun için de daha titiz çalışılması, insanların huzurunun sağlanması en başta gelen ülke meselesidir. Bir ve beraber olarak enerjimizi birbirimizi suçlamaya değil, terörden nasıl kurtulacağımıza harcamalıyız. 

Terörle mücadele için iktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum örgütleriyle birlikte oturup çareler üretilmelidir. Terör bataklığının kurutulması, terör ateşin bir an önce söndürülmesi, anaların daha fazla ağlamaması için çareler hep birlikte düşünülmeli, düşünülebilmelidir…

Okunma Sayısı: 2151
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Serdar

    29.10.2016 23:50:59

    Nizar kabbani nin horoz kasidesi tüm ülke halkının sabırla okumasını istiyorum. Sabrettim birkere okuyun.

  • Ali Vefalı

    29.10.2016 10:34:01

    Bu gün çok iyi dediğine, tüm herkesin hakikatten çok iyi, yarın aynı şeye çok kötü demesiyle, yine tüm herkesin hakikatten çok kötü demesiyle boş yere çok daha bekleriz. Bu herkes denenler, Dünya çarklarının dönmesi için her yöne dönüp övenlerdir.

  • Fatıma

    29.10.2016 00:56:24

    Bir zamanlar HDP'yle çözüm süreci için masaya oturanlar bugün çözüm bulunsun, kan dökülmesin diyenlere vatan haini diyorlar. Ne büyük çelişkiler var. Politikanın hiçbir alanında başarılı olamayıp ekranlarda her şey çok iyi gidiyor izlenimi veriyorlar lakin görünen köy kılavuz istemiyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı