Numan Kurtulmuş, siyasetin tecrübeli isimlerinden… Saadet Partisi Genel Başkanlığı yaptı. Ardından bazı arkadaşlarıyla ayrılıp HAS Parti’yi kurdular. Uzun zaman geçmeden de bu partiyi kapatıp AKP’ye katıldılar.
Kurtulmuş, AKP’ye katıldığı günden bu yana hep bakanlık koltuğunda oturuyor. Şu anda hem Başbakan Yardımcısı, hem de Hükümet sözcüsü.
Çok seri ve net konuşan Kurtulmuş’un geçen hafta söylediği bir cümle, günlerdir tartışılıyor.
Kurtulmuş, “Allah’ın izniyle referandumda büyük oranda ‘evet’ çıktıktan sonra terör örgütlerinin, hiçbir şekilde sesi soluğu çıkmayacak” diye konuşmuştu. Bu söze çok tepki geldi, ama en sert tepki de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan gelmişti. Konuşmayı “utanç verici ve hazin” bulduğunu söylemişti.
Kurtulmuş, Kılıçdaroğlu’na ilk önce sosyal medyadan, “Eğer sözlerimden Kılıçdaroğlu bugün söylediklerini anlamışsa vay ana muhalefetin haline” diyerek cevap vermişti.
Ardından Kılıçdaroğlu’na aynı sertlikle cevap verdi. “Bütün ‘evet’ler Kılıçdaroğlu’nun olsun. Bir tek insanın canını kurtarabiliyorsak, biz bunun için gayret ediyoruz. Öyle oturduğu yerden bunları yüksek perdeden konuşmak kolay. Hangi hükümet terörün artmasını ister. Bu fevkalâde yanlış bir ithamdır. Vicdan ve ahlâk ölçüleri dışında bir ithamdır…”
Bu sözü söylediğinden bugüne kadar da her platformda soru olarak önüne çıkıyor. “Aslında neyi kastettiği”ni söylerken, Kılıçdaroğlu’na cevap vermeyi tercih ediyor.
Kullandığı cümlenin sorunlu olduğu ortada... Şimdi birisi kalkıp, bunun karşısında “Allah’ın izniyle referandumda büyük oranda ‘hayır’ çıktıktan sonra terör örgütleri, hiçbir şekilde sesi soluğu çıkmayacak” dese doğru olur mu? Elbette o da doğru olmaz.
Ülke yönetimindeki insanların kullandığı cümleleri, hatta kelimeleri seçerken ne kadar dikkatli olması gerektiği bir kez daha ortaya çıkmış oldu…
* * *
AKP KİTAPÇIĞI…
Referanduma götürülecek olan anayasa değişikliği teklifi ile ilgili AKP 50 sayfalık bir kitapçık hazırlandı. Anayasa değişiklik teklifinin bütün maddelerinin tam metninin de yer aldığı kitapçıkça “Birlik ve uzlaşma” başlığının altında ise Erdoğan, Yıldırım ve Bahçeli’nin beraber çay içtikleri fotoğraf yer almış. Resmin üzerinde, “Siyasette daha sorumlu, daha akılcı, daha uyumlu bir anlayış hâkim olacak” diye bir ifadenin kullanılması da enteresan olmuş…
Üçlü fotoğrafla AKP bir nevi MHP’li seçmene de göz kırpmış...
Hem Yıldırım, hem Bahçeli, referandum kampanyasında AKP ve MHP’nin ayrı partiler olduğu için ayrı kampanya yürüteceğini açıklamıştı.
İnsanın aklına üç soru takılıyor.
AKP’nin kitapçığında Bahçeli’nin resmi yer alırken, MHP de kitapçık hazırlarsa bu fotoğraf orada da yer alacak mı? İkinci soru bu kitapçık MHP kampanyalarında da kullanılacak mı? Son soru ise, referandum da “evet” çıkarsa MHP, Erdoğan’ın adaylığına destek olacak mı?
Bu soruların cevabını da önümüzdeki günlerde göreceğiz…
* * *
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDE İLGİNÇ SORULAR?
Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili milletin çok fazla bilgi sahibi olmadığı anketlerde ortaya çıkmıştı. Partiler şimdi bunları anlatmak için kitapçıklar ve raporlar hazırlamaya başladı. Ancak yine de birçok sorunun cevabı yok.
AKP Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı kendilerine gelen bin sorudan mükerrer olanlar elendikten sonra 100 soruya cevap aramaya başlamış. (23.1.2017, AA)
Gelen ilginç sorular var. Bunlardan birisi “Anayasa ev hanımlarına ve çalışan bayanlara emeklilik konusunda kolaylık sağlayacak mı? 3 çocuklu kadınlara sigorta ve maaş hakkı sağlanacak mı” diye sorular oldu.
Başka ilginç sorular da var. Bir kaçını sıralayalım. “Seçilemeyen aday partisinin genel başkanlığına devam edebilecek mi? Partili cumhurbaşkanlığı gelirse terör ve savaşla daha etkin mücadele sağlanır mı? Kadınlara şiddetin önüne geçilebilecek mi? Kadın ve çocuk istismarı için özel maddeler içerecek mi? Türkiye’nin ekonomik durumu ne olur? Bir ailenin geçim bütçesi değişecek mi? - Kadın belediye başkanlarına daha çok önem verilecek mi?”
AKP’li seçmen bile bu ve benzeri sorulara cevap bulamazken, bakalım parti bu ilginç sorulara nasıl cevap verecek?