"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyasetçileri anlayan beri gelsin!

Mehmet KARA
07 Aralık 2014, Pazar
Yıllardır siyaseti takip eden bu konuda yazılar yazan birisi olarak siyasetçileri bir türlü anlayamadım gitti.

Bedelli askerlikle ilgili geçmişte siyasetçilerin söylediklerine, bir de şimdi yaptıklarına bakınca da ne demek istediğimiz anlaşılır.
Dönemin Başbakanı Erdoğan 2011 yılı Mart ayında, “Bu ülkede parası olan var, olmayan var. Şimdi siz kalkıp da parası olana bedelli askerlik, ‘buyur kullan’ diyeceksin, parası olmayan, ‘o da gitsin askerliğini yapsın’ diyeceksin. Bunu adalet terazisine oturtmak zorundasınız” demişti, Bedelli aynı yılın Kasım ayında çıktı…
Şimdiki Başbakan Davutoğlu, “Fakir çocuğunun askerlik yapması, zengin çocuğun bedel ödeyerek askerlik yapmaması olmaz” demişti. Sonrasında aradan iki ay geçmeden bu haftaki grup toplantısında bedelliyi “büyük müjde” diye açıkladı. Ardından da bedelli askerlik komisyondan büyük bir hızla geçti. Yılbaşında uygulamaya geçecek gibi görünüyor.
Kanunu hazırlayan Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz sözleri ise aslında bedelliye sıcak bakmadığının bir göstergesi. “Ben koşullarım uysa bu haktan faydalanmam, gider askerliğimi yaparım. Benim gibi düşünen insanlar vardır. Onun için hepsinin bu haktan yararlanacağını beklemek doğru değildir” diyerek bunu da göstermiş oldu.
Esas sürpriz açıklama ise, Genelkurmay’ı yakından takip eden bir gazetecinin kulis bilgisinde saklı. “Siyasî iradenin bedelli askerlik kararına saygı duyulmakla birlikte, komuta kademesinin çekinceleri ve kaygıları devam ediyor. “ (Milliyet, 5.12.14)
Bedelli komisyondan geçti, Genelkurmay “kaygısını” açıkladı. Davutoğlu’nun buna cevabı ise, YAŞ toplantısında detaylıca görüştüklerini söylemesi oldu. Peşinden de “Genelkurmay Başbakanlığa bağlıdır. Herhangi bir konuda kaygı iletmek için herhangi bir askerî kaynağı basına konuşmasına ihtiyaç yoktur” cümlesini ekledi.
Şimdi siz söyleyin bu siyasetçilerin önceden söyledikleri ile şimdi yaptıkları birbirini tutuyor mu?
Anlayan beri gelsin…

***

ÖRNEK OLUR MU?
Siyasette üslûp iyileşiyor derken yine eskisine dönüldü. Gerek liderler arasında gerekse Meclis’te yaşananları ve kullanılan üslûbu görünce insanın yüzü kızarıyor. Seçime kadar da bu tür konuşmaların artarak devam edeceği anlaşılıyor.
Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan hakkında söylediği sözden dolayı kınayıp aynı sertlikte cevap verirken, eşleri örnek alınacak bir davranışta bulundular. Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Hanımın annesi geçtiğimiz günlerde vefat etmişti. Davutoğlu’nun eşi Sare Hanım da taziye ziyaretinde bulundu.
Eşleri birbiri hakkında ağır ve yakışıksız ithamda bulunurken, bu anlamlı ve örnek alınması gereken davranış siyasette maalesef pek görülmüyor. Başbakan keşke eşiyle birlikte gidip taziye ziyareti yapabilseydi.
Belki de, birbirlerinin yüzlerine bakacak halleri kalmadığı için eşlerine eşlik edemiyorlar. Eğer bu üslûpsuz konuşmalar taziye ziyaretine gidemeyecek kadar arttıysa oturup düşünmeleri ve vatandaşa örnek olabilecek hâl ve davranış içinde olmaları gerekmez mi?

***

YÜREĞİNİZ YETİYORSA…
Üslûpsuz tartışmalardan birisi de Tunceli ziyaretleri üzerinden yürütülmeye devam ediyor.
Hatırlarsak, Başbakan Davutoğlu, Bahçeli’nin kendisinin Tunceli ziyaretinde söylediklerine ilişkin sert sözlerine yine aynı sertlikle cevap vermişti.
Davutoğlu, Bahçeli’nin Tunceli’yi ziyaret ettiğini, ama hiçbir Tuncelilinin elini sıkmadığını, hatta görüşmediğini söylemişti. Peşinden de, “cesaretin varsa, Hakkâri’ye git” demiş, hatta biraz daha ileri gidip “Gazze’ye git” bile demişti.
Bu haftada bu yöndeki tartışmalar sürerken, TBMM Başkanvekili ve MHP milletvekili Meral Akşener öyle bir lâf etti ki, bu tartışmanın seçimlere kadar süreceğini gösterdi.
(Öncelikle şunu söylemek lâzım. Bir parti lideri, hele Meclis’te grubu olan bir partinin genel başkanı bu ülkenin her yerine gidebilmeli. Gidemiyorsa, bundan sadece o genel başkan değil, iktidarında sorumluğu vardır.)
Şimdi Akşener’in o kavga çıkacak sözünü aktaralım: “Yiğitse yüreği yetiyorsa Sayın Davutoglu’nu Salı günü Oslo’da yapılan görüşmeleri açıklamaya dâvet ediyorum. Yüreği yetiyorsa cesareti varsa, yiğitse Diyarbakır Bağlar Mahallesinde ‘Öcalan bebek katilidir, İmralı canisidir, teröristtir’ diyebilmesini bekliyorum…”
Davutoğlu grup toplantısında Oslo görüşmelerini açıklamadı, bu sözlere de cevap vermedi ancak, görülen o ki, AKP ile MHP arasında “yüreğin yetiyorsa şunu söyle, bunu söyle, şuraya git, buraya git” tartışması devam edip gidecek.

Okunma Sayısı: 1260
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı