"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyasî berdel de olurmuş!

Mehmet KARA
19 Nisan 2015, Pazar
AKP’den aday adayı olan ve “aday” olmasına kesin gözüyle bakan iki ünlü bürokrat aday olamayınca şok olmuşlar. Bunlardan birisi Anadolu Ajansı’nın eski Genel Müdürü Kemal Öztürk…

Öztürk, Yeni Şafak’taki Köşe yazısında neden “şok” olduğunu açıklarken enterasan şeyler yazdı. “Arınç’a ceza olarak ben kesilmişim. Eskiden biri kız kaçırdı mı, ceza olarak onların hiçbir şeyden habersiz kızı alınırdı, buna da ‘berdel’ denirdi. Hiçbir şeyden habersiz olan ben, ‘siyasî berdel’ oldum sanırım. Kim çizdi peki? Onu da bilmiyoruz. En son kararı Genel Başkanımız Davutoğlu verdiğine göre, cansız siyasî bedenimin üzerindeki kalem izi ona ait olmalı. Ona ‘çiz’ diyen biri oldu mu, bilmediğimiz bir konu daha…”

Şaşıran adaylardan birisi de TCDD eski Genel Müdürü Süleyman Karaman’da, “ Son güne kadar listede yer aldığıma emindim. Başta şaşırdım ve üzüldüm. Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum. Yerime de atama yapıldı.”

Siyaset bu. Kimisi şaşırarak, kimisi, üzülerek kimisi de kimin çizdiğini bilmeden siyaset dışı kalabiliyor. Siyaset herkese bir şeyler öğretiyor demek ki…

Saray’da fasıllı yemek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve bazı ilçe belediye başkanlarıyla öğle yemeğinde bir araya gelmiş. Yemekte fasıl heyeti de canlı müzik yapmış. Bunda ne var diyebilirsiniz? Kadir Topbaş ve dâvetli belediye başkanlarının AKP’li olduklarını söylersek bir “garipliğin” olduğu görülebilir. Eğer cumhurbaşkanı Erdoğan diğer partilere mensup belediye başkanlarıyla da yemekte buluşmazsa “tarafsız” olduğunu söylemek mümkün olur mu? Bırakın muhalefet partilerini bu duruma AKP’liler ne der? Merak ediyoruz.

Bakalım ‘öngörüsü’ tutacak mı?

Seçimler yaklaşırken, seçim tahminleri ve anketler yayınlanmaya başlandı. Anketlerin çoğunun bir “algı” oluşturmak olduğu daha önce ortaya çıkmıştı. Bu yüzden de pek çok ankete itimat edilemiyor.

Bir de seçim tahmini yapanlar oluyor. Bunlardan birisinin eski bir cumhurbaşkanı olması dikkat çekti. AKP’nin oylarıyla cumhurbaşkanı seçilen Abdullah Gül, siyasetin dışında kalırken, bundan sonra atacağı adımlar merakla beklenen insanlardan birisi…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıklıkla üzerinde durduğu ve bu seçim sonucunu da bu anlamda çok önemli gördüğü “başkanlık sistemi” ile ilgili olarak Erdoğan’ın aksine, “Başkanlık sistemi yerine parlamenter sisteminin iyileştirilmesinden yanayım” demesi dikkat çekici.

Gül’ün seçim tahmini yaparken söylediği, “Açıkça söyleyeyim, muhalefet partilerinin Meclis’te daha güçlü olacaklarını tahmin ediyorum, ama tek parti hükümetinin devam edeceğini öngörüyorum” sözler başta Erdoğan olmak birçok AKP’liyi kızdırmış olmalı.

Bakalım Gül’ün öngörüsü ne kadar tutacak?

‘Tanışalım’, ‘işine bak’ polemiği

Cumhurbaşkanı Saray’da AKP’li belediye başkanlarına yemek verirken, diğer yandan da her fırsatta muhalefet partilerini eleştiriyor, ikili diyaloglara giriyor.

Bunlardan birisini de HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la yaptı. Erdoğan, HDP’ye yönelik, “Siz kendinizi ne zannediyorsunuz?” diye sorunca cevap Demirtaş’tan sosyal medyadan geldi. “Kim olduğumu sormuşsun, tanışalım mı? 7 Haziran’da” diye iki adet twit attı. Erdoğan’ın buna cevabı da “Sen işine bak” oldu.

Bir cumhurbaşkanının bir parti genel başkanı ile ikili diyaloğa girmesi doğru şeyler değil. 

Kimin ajansı?

Devletin “resmî haber ajansı” Anadolu Ajansının yayın politikası sık sık eleştiriliyor. Bunu da hak etmek için elinden geleni yapıyor. Seçimlere 20 parti katılıyor. Her partiye eşit mesafede olması beklenen ajans ısrarla bu eşitliği sağlamıyor.

Ağırlıklı olarak Saray ve Köşk’ün haberlerini satırı satırına aktaran ajans sıra diğer partilere gelince bırakın haber yapmayı takip dahi etmiyor. Yine devletin televizyonu TRT’de de AA gibi partilere “eşit” davranmıyor. İhtilâl ürünü seçim kanunları dolayısıyla para yardımı da alamayan bu partiler bir de haber olamayınca nasıl eşit şekilde seçimlerde yarışmayacağına ortada.

Devletin resmî haber ajansı ve televizyonu vakit varken bu eşitliği sağlamalıdır.

Haftanın sözü (!)

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “Sizlerin karşısına genel başkan olarak değil bir nefer gibi beyaz kefenini giymiş Alpaslan gibi çıkıyorum...” sözü haftanın sözü olabilecek nitelikte…

Haftanın sözü olarak belirlediğimiz cümleden şu sorular aklımıza takıldı. Ülke savaşa mı gidiyor, seçime mi? Kefen giymek de nereden çıktı? Ha bir de Alparslan neden? Biz bu soruların cevaplarını bulamadık… Bulan var mı?

Okunma Sayısı: 1577
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İLHAN

    19.4.2015 06:22:50

    AKP deyin ce gelecek nesillerin araştırmalarında ortaya çıkacak tarihi kayıtlar şunu gösterecektir.,AKP demek HAKSIZLIK demek,ADALETSİZLİK demek,YOLSUZLUK demek,HIRSIZLIK demek fakaat asıl ; DİN,TARİH İSTİSMARI İLE RİSALEİ NURLARIN TAHRİBİ,TAHRİFİ,İNHİSAR ALTINA ALINMASI VE MÜSLÜMANIN ARASINA FİTNESİ demek olduğu görülecektir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı