"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Siyasî parti başkanı değilim”i not ettik

Mehmet KARA
03 Mayıs 2015, Pazar
Cumhurbaşkanı Erdoğan Kuveyt dönüşü uçakta gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını cevaplandırırken şu ilginç cümleyi kullanmış: “Ben bir siyasî parti başkanı değilim, bu ülkenin cumhurbaşkanıyım. Girip girmemesini benim değerlendirmem doğru olmaz…”

Bu cevabı “HDP barajı geçer mi?” sorusu üzerine söylemiş. En son olarak da, “Ben her partiye eşitim. Kime verecekseniz verin, ama 400’ü verin” dedi.

Bu cevaba şaşırdık mı? Hayır. Keşke siyasî konulara hiç girmese… Ancak bunu yapmıyor. Meydanlarda muhalefet partilerinin seçim vaatlerini eleştiriyor… Ve bunu her ortamda yapmayı sürdürüyor. 

Evet, Erdoğan bir partinin başkanı değil, bu ülkenin cumhurbaşkanı. Bunu her zaman hatırlatmakta fayda var.

*  *  *

“ŞİMDİLİK…”

Not edeceğimiz bir başka söz de eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ait.

Yeni bir parti kurma düşüncesinin olup olmadığına ilişkin ilginç şeyler söylemiş Gül. “AKP’nin esas kurucusu benim. AKP’nin ilk çıkardığı başbakan benim, ilk cumhurbaşkanı da benim. Cumhurbaşkanlığından sonra da bir makam yok, ne yapalım ki. Arkadaşlarımızda şimdilik devraldılar. Onların başarılı olmasını istemekten başka bir arzum yok” demiş Abdullah Gül.

Not edeceğimiz kısım ise son cümlesi… “Şimdilik böyle düşünüyoruz…”

Bunu da not ettik sonrasını bekliyoruz…

* * *

“FATİHA OKUMASINI BİLMEZ…”

Basındaki kutuplaşma hiç bu dönemki kadar olmamıştı. Ya hükümete tarafsın, ya da değilsin. Yani ya yandaşsın, ya da karşı tarafta. Ortası yok. 

Ankara’da bu durumu çokça yaşıyoruz. İktidara yakın gazetecilerin çağrıldığı yere başka medya kuruluşundan kimse çağrılmıyor. Onların “diğerleri” dediği gazetecilerin dâvetli olduğu programlara çağrılmalarına rağmen bir mazeret bulup gelmiyorlar, karşılaşmak dahi istemiyorlar!

Şunu buraya not edelim. 28 Şubat döneminde bile böyle bir durum yaşanmamıştı.

Geçtiğimiz günlerde Anadolu Ajansı’nın eski genel müdürü ve Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk bu konuyu değerlendirirken özeleştiride de bulundu. İyi de yaptı.

Yazısında “karşı mahalle”deki gazetecileri eleştirdikten sonra “Diğer medya mahallesinde durum böyle de, bizim mahallede çok mu farklı?” diyerek başladığı cümlesine şöyle devam ediyor Öztürk: “Bizim mahallede de sürmanşet ve manşet iktidarın yöneticilerine ayrıldı mı, günü kurtarmış oluyorlar. Geride habercilik endişesi, insan yetiştirme derdi olan kimse pek yok. Bir de nevzuhur yazarlar, gazeteciler, tv programcıları peydah olmuş bizim mahallede. Mahalleye dışarıdan taşınmalarına rağmen, hepimizden daha ‘İslâmcı’, hepimizden daha AK Partili, hepimizden daha ‘Reisçi, Hocacı’. Fatiha okumasını bilmiyor, ama sorsan ‘hafızım’ diyecek kadar da cüretkârlar…”

Bunları biz söylesek hemen yaftalanırdık. Öztürk bizim düşüncelerimize tercüman olmuş. Hepimizin özeleştiri yapması lâzım. Girilen bu kutuplaşmadan çıkış yolu bulunabilmeli.

* *  *

“BATIYORUZ”U  BİZ DEMİYORUZ…

Yeni aynı gazeteden, Fatma Barbarosoğlu’nun itiraf niteliğindeki açıklaması da gerçekten ibretlik.

Müftülükte Kur’ân-ı Kerîm tasarımlı pasta kesilip yenildiği ortaya çıkması, AKP’li Üsküdar Belediyesi’nin de içerisinde Kâbe maketinin de yer aldığı “Asr-ı Saadet Köyü” eleştirilmişti. Ve bu olaylar peş peşe gelmişti. 

Yaşananları eleştiren Yeni Şafak yazarı Fatma Barbarosoğlu, “Mesele vahim. Geçiştirilebilecek gibi değil” demiş ve eklemiş: “Ne vakittir her meseleyi kimlikler üzerinden tartıştığımız için bir arpa boyu yol alamıyoruz. Yol almaktan geçtim batıyoruz…”

Evet, biz de bunu söylüyoruz. Kimlikler üzerinden siyaset bu ülke için her zaman zararlı olmuştur. İslâm üzerinden siyaset de en büyük zararı dinimize verdi, veriyor.

Bütün bunları görünce Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, “Maddî anlamda ülkemize çok büyük hizmetler verdik! Ama aynı gelişmeyi, manevî alanda yaşayıp yaşamadığımızı gözden geçirmemiz lâzım” sözü geliyor.

Daha geç olmadan tedbir almak gerekmez mi?

Bakalım daha ne itiraflar, ne özeleştiriler göreceğiz… Anlaşılan “büyü” gerçekten bozuluyor…

Okunma Sayısı: 1588
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İLHAN

    3.5.2015 21:53:27

    AKP li bakan,mv.yönetici,başbakan ve liderlerinin dini tahrif,tezyif,laubalilik ve daha nice sapıkça ifadelerini eğer bir başka partililer ifade etmiş,davranmış,yapmış olsa buVİCDANSIZ AKP lier 24 saat durmadan 'din elden gidiyor,bunlar şu,bunlar bu,diyerek zırvalar dururlar.Amma ona dokunmak ibadet,ya da 'peygamber gururlandı,biz gurulanmıyoruz,diyen kibir,gurur ve despot sahtekarlar hhala bazı ihvanların gözüne görünmüyor,kulakları duymuyor,kalpleri rahatsız olmuyor.GÜNEŞ BATIDAN DOĞMADAN nadim olmalılar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı