"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Söylenen sözler peşinizi bırakmaz!

Mehmet KARA
07 Eylül 2014, Pazar
İnsanların yaptıklarına ve söyledikleri sözlere dikkat etmesi gerektiği hep söylenir. Çünkü gelecekte bu sözlerin önüne ne zaman çıkacağı hiç belli olmaz. Bu sözler önüne çıktığında da insanlar çoğu zaman zor durumda kalır, söyleyecek söz bulamaz.
Tıpkı, Saadet Partisi Genel Başkanı iken ayrılan ve HAS Partiyi kurup genel başkanlığını yürüten Numan Kurtulmuş’un başına geldiği gibi…
AKP’ye geçtikten sonra genel başkan yardımcılığı görevinde bulunan, Ahmet Davutoğlu hükümetinde de başbakan yardımcısı olan Kurtulmuş, milletvekili olmadığı için TBMM Genel Kurulu’nda yemin etmesi gerekiyordu. Yemin etmeye başlayacağı sırada CHP İzmir Milletvekili Musa Çam bir döviz açtı. Dövizde, Kurtulmuş’un AKP’ye gelmeden önce söylediği “Harun olmaya geldiler, Karun oldular. Biz AKP gibi firavunlaşmayacağız. Numan Kurtulmuş” sözler yer alıyordu.
Bu dövizi gören AKP Isparta Milletvekili Recep Özel, Çam’ın yanına gitti. Hızlı bir hareketle dövizi aldı ve masanın üzerine attı. Çam ise dövizi tekrar alarak açtı. Bunun üzerine bazı AKP milletvekilleri bu dövizi almak isterken tartışmalar yaşandı. Bu sırada  Kurtulmuş, “and içme”sini tamamlayıp kürsüden inince Çam da dövizi indirdi ve gerginlik sona erdi.
Bu durum Kurtulmuş’un başına zaman zaman geliyor. Bu durumda olan bir başka kişi de DYP Genel Başkanlığın kaybettikten sonra AKP’ye katılan Süleyman Soylu… Zaman zaman onun başına da AKP için söylediği sözler karşısına çıkıyor ve zor durumda kalabiliyor.
Aslında bir partinin genel başkanlığı yapan birinin bir başka partiye katılması bana hep garip ve yakışıksız gelmiştir. Buna parti değiştiren milletvekilini de dahil etmek gerekir. Çünkü ona oy veren insanlar başka partiye geçsinler diye oy vermiyorlar ki. Bakalım oy verenler onun parti değiştirmesine müsaade edecekler mi? Hem istifa edenler kendisine oy verenlerden izin almışlar mı? Eğer ona oy verenler geçtiği partiye oy vermek isteseler o partiye oy verirlerdi.
Garip değil mi, sizce de…

***
SİYASETTE KÜSLÜK!
Bir küslüktür gidiyor… Cumhurbaşkanına küsüp yemin törenine gitmeyeni mi ararsın, Barolar Birliği Başkanına küsüp yeni adli yıl açılışına gitmeyeni mi… Ayağa kalkmayanı mı, ayağa kalkıp alkışlamayanı mı ararsın…
Şu andaki siyaset küslük üzerine dönüyor. Bu küslükler ne kadar devam eder bilinmez ama hiç kimseye bir yararı olacağa da benzemiyor. Hem “devlette küslük olmaz” diye bir kaideyi kimse bunlara öğretmedi mi?

***
BİLDİRİDEKİ O SÖZLER NE?
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Çankaya Köşkü’nde verilen 30 Ağustos Resepsiyonu’nda “önemli” açıklamalarda bulunması dikkat çekmişti. Çünkü göreve geldiği günden bu yana “az konuşan bir genelkurmay başkanı” portresi çiziyordu.
O resepsiyonda “paralel yapı”yla ilgili sorulara “Emniyet’ten, MİT’ten bilgi belge istedik, henüz gelmiş bir şey yok. Belgesiz bilgisiz, ihbar mektuplarıyla çalışamayız. TSK her türlü ayrımcılığa karşı. Yasalar çerçevesinde gereken her şeyi yaparız” diyen Org. Özel, çözüm süreci ile ilgili olarak da, “Çözüm sürecine ilişkin yol haritasını bilmiyoruz, o çalışmanın içinde yokuz” diyerek dikkat çekici açıklamalar yapmıştı.
Bu sözlerden sonra MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, sosyal medyada şu soruları yöneltti: “Genelkurmay Başkanı ‘Çözüm sürecine ilişkin yol haritasını bilmiyoruz, o çalışmanın içinde yokuz’ diyor. Bu nasıl bir devlet yönetimi? O zaman bu MGK kararlarında yer alan çözüm süreci nedir? MGK üyesinin haberi yoksa ne konuşuldu? Nasıl karar alındı? MGK çözüm nedir biliyor mu? Süreç nedir biliyor mu? Yoksa ucu açık bir süreçle MGK sadece meşrulaştırma amacıyla mı kullanılıyor?”
Bütün bu sorulara sebep olan MGK bildirilerine kısa bir araştırmadan sonra MGK’nın resmî internet sitesinden ulaştık. 25.6.2013 tarihli MGK toplantısı sonrasında açıklanan bildiride “Halkımızın huzur ve güvenliğini temin amacıyla yürütülen faaliyetler kapsamında ‘çözüm süreci’nde gelinen aşama değerlendirilmiş, sürecin kalıcı bir güven ortamı sağlayacak şekilde devam etmesi için alınması gereken tedbirler görüşülmüştür” cümlesi ile yine 13 Ağustos 2014 tarihli MGK bildirisinde “Halkımızın güvenliğini ilgilendiren hususlar ayrıntılı olarak görüşülmüş, alınmasına ihtiyaç duyulan ilave tedbirler gözden geçirilmiştir. Devam eden çözüm sürecinin sahadaki yansımaları da değerlendirilmiştir” cümlesini görünce Vural’ın bu sorularında haklı olduğunu müşahede ettik.
Bütün bunları okuyunca MGK’nın da bir üyesi olan Org. Özel, resepsiyondaki sözlerine bir anlam veremedik. Bir de Tayyip Erdoğan’ın Galler’e giderken, bir taraftan basın yoluyla konuşmam derken, diğer taraftan Org. Özel’in bu sözlerine cevap vermesi de anlam veremediğimiz başka bir durum…
Tabiî şunu da buraya not etmek lâzım.
Org. Özel ile Davutoğlu’nun 2.5 saat süren görüşmesinde bu konunun gündeme geldiği ve süreçle ilgili detaylı bilgilerin verildiği de kulislere yansıdı. Bu kulis haberlerine göre de resepsiyon konuşmasının bilgilendirmede etkili olduğu anlaşılıyor.
Okunma Sayısı: 1477
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı