"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tek bir kişinin dahi haksızlığa uğramaması için...

Mehmet KARA
20 Eylül 2016, Salı
15 Temmuz kanlı darbe teşebbüssünden sonra OHAL çerçevesinde çıkarılan KHK ile yüzbini aşkın memur açığa alındı, 50 binin üzerinde memurun görevine son verildi, binlerce kişi tutuklandı.

Özellikle bayramdan önce çıkarılan KHK ile 50 bine yakın memurun görevine son verilmesinden sonra mağduriyetlerin olduğu vurgulanmaya başlandı. Mağdur olduğunu söyleyenlerin seslerinin duyulmaya başlamasından sonra önce Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Küçükyılmaz’ın tanıdığı bir insanın evinin aranmasına tepki gösterip, “Eğer bu insanın evi aranıyorsa bu operasyon ‘bize’ dönmüş demektir! Namaz kılanı Fethullahçı sanan, Meşveretçi, Yazıcı, Okuyucu, Nakşi, Kadiri arasındaki farkı bilmeyen 28 Şubatçılarla FETÖ temizliği yapılamaz” demesiyle başlayan süreç Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Şu var ki at izi, it izine karışmış vaziyette. ‘Ben bir şey atayım da nasılsa tutar’ diyenler var” sözleriyle daha yüksek perdeden dillendirilmeye başlandı. Başbakan Yıldırım’ın bütün illerde mağduriyetleri araştırmak üzere “kriz merkezleri”nin kurulacağını açıklamasına netice verdi.

Geldiğimiz nokta da, artık mağduriyetlerin olmadığını kimse söylemiyor ama bunun nasıl giderileceği noktasında nasıl bir yol izleneceği tartışılıyor. İllerdeki kriz merkezlerinin tek başına bu mağduriyetleri gidermeye yetip yetmeyeceği tartışılıyor.

* *  * 

Bu noktada, AKP’de mağdur olduğunu düşünenlerin gittiği bir birim var. Burada bazı mağduriyetlerin giderildiği söylense de, kaç kişinin müracaat ettiği ve kaç kişinin mağduriyetinin giderildiği noktasında kamuoyuna pek bir şey yansımıyor.

Diğer yandan CHP, mağduriyetlerin giderilmesi için en yoğun çalışan parti görünüyor.  CHP’de 15 Temmuz’un ardından yaşanan mağduriyetleri incelemek amacıyla kurulan izleme komisyonunda görevli CHP PM Üyesi Gamze Taşcıer’in verdiği bilgiye göre CHP’ye 30 bine yakın başvuru olmuş. 100 bin  açığa alma/görevine son verme işlemi olduğu dikkate alınırsa bu çok büyük bir sayı… Komisyonun 2 ayda yüz yüze yaklaşık 4 bin kişiyle görüşmesi de önemli ve değerli.

Bayramdan önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım’ı arayarak bu mağduriyetlerle ilgili olarak görüşme talebini iletmişti. Bu hafta içinde bu görüşmenin gerçekleşmesi bekleniyor. Görüşmede, “Yenikapı Ruhu, darbe teşebbüssü sonrasındaki gelişmeler, mağduriyetler ve Suriye” sonunun görüşüleceği belirtiliyor. 

Kılıçdaroğlu’nun partilerine bugüne kadar ulaşan 30 bin mağduriyet başvurusundan çarpıcı örneklerin yer aldığı geniş kapsamlı bir dosyayı da Başbakan’a sunacağı da belirtiliyor.  Kılıçdaroğlu’nun Yıldırım’dan “Tek bir kişinin dahi haksızlığa uğramaması için gerekli bütün önlemler vakit geçirmeksizin alınmalı” talebinde bulunacağı da kulislere yansıdı. 

Mağdurlar bu görüşmeyi dört gözle bekliyor.

* *  * 

Burada, Erdoğan’ın avukatı, Meclis Adalet Komisyonu üyesi ve AKP Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya’nın, “Yürütülen soruşturma darbeci silâhlı terör örgütüne yönelik bir soruşturmadır. Bu soruşturmanın birinci hedefi, terör örgütünün yöneticileri ile doğrudan darbeye katılan ve kalkışanlardır. Söz konusu kişiler dururken; sohbete katıldı, geçmişte birkaç ay derneğe üye oldu, bir kurban parası verdi diye ikinci derece sorumluları tutuklamak, en kötüsü de bu hain gruptan 17/25 Aralık süreci sonrası kesinkes ayrılan kişileri gözaltına alıp tutuklamak soruşturmanın amacına hizmet etmez” sözlerine bir kez daha dikkat çekmek lâzım…

Soruşturmalar yürütülürken, KHK’lar çıkarken, kuru ile yaş, suçlu ile mağduru ayırmak için çok titiz davranmak gerekiyor. İllerde kurulan “kriz merkezleri”ne bu anlamda büyük görev düşüyor. 

15 Temmuz darbe girişimine bilerek katılan, destekleyen, azmettiren varsa cezasını elbette çekmelidir. Ancak darbeye ilişkisi olmayan kişiler de mağdur edilmemelidir. Tek bir kişi dahi haksızlığa uğrayıp mağdur olmaması için çalışılmalıdır. 

Her zaman dediğimiz gibi, darbelerin demokrasiye ve hukuka verdiği büyük zarar, ancak hukuk yoluyla ve demokrasi içinde kalınarak giderilebilir.

* *  * 

Bu arada şunu da belirtmeden geçmeyelim. İhbar eden kişinin, ihbarının asılsız çıkması halinde ya da maksatlı ihbarının sonunda bir işlem yapılmasıyla ilgili bir düzenleme getirilmesi gerekiyor. Masum ve mağdur olduğu tesbit edilen kişiyi ihbar eden kişinin bu ihbarı yanına kâr kalmamalıdır. “Çamur at izi kalsın”, ya da “at izi it izine karışmaması” için bu yapılmalıdır.

Okunma Sayısı: 3269
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Serdar celik

    8.10.2016 13:34:33

    Magdurlar bir bir öluyor ve tüm türkiye sessiz... sendikaya girmis...kendi hesabina para yatirmis..vb..ne buyuk suclar ne ..!! Allah yaa Allah...medet medet ..yetis ya Allah..

  • Nisan

    20.9.2016 15:59:28

    Hiçbir şeye inancımız kalmadı. ..devlete hiç. ..herkes bir takım konuşmalar yaparak kendini aklamis mi oluyor. ..devletin en üstünden en altına kadar..yapılanlar dan haberdar değilmiş gibi davranması. ..ne kadar samimiyetsiz ..derdimiz kime anlatalım. .Kriz masalarında kendimizi aklamamizi istiyorlar. ..nasıl sözümüz un bir kıymeti mi var ..Rabbim diyorum Rabbim

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı