Türkiye’de sık sık değişen gündemlerden dolayı bazen gündemin peşine takılıp, milyonlarca insanı ilgilendiren meseleleri aktaramıyoruz. Bu meselelerden birisi de eğitim.
Eğitimin sorunları yıllardır katlanarak devam ediyor. Öğretmen atamalarından, sınav sistemlerine, derslerin müfredatından, görevdeki eğitimcilerin sıkıntılarına kadar birçok sorun çözüm bekliyor.
İlkokul çağlarına inen uyuşturucu, sigara ve alkol kullanımı konusu da ülkenin en büyük sorunları arasında. Aslında bu kötü alışkanlıkları eğitimin sorunları arasında değerlendirmek de mümkündür. Okullarda manevî eğitime yeteri kadar önem verilse bu kötü alışkanlıkların bu kadar yaygın olmayacağı da şüphe götürmez.
Çocukların faydalı olan kitapları okumaması, televizyon ve internetin kötü amaçlı kullanılmasından dolayı da bu sorunlar her geçen gün derinleşiyor. Her gün gazete sütunlarında ve televizyon ekranlarında bu kötü alışkanlıktan dolayı ölen çocuklara rastlamak mümkün. Bunun içinde önce anne-babalar olmak üzere eğitimcilere bu konuda önemli görevler düşüyor. Çocukları okumaya sevk etmek birçok kötülüğün önüne geçiyor.
2014-2015 eğitim öğretim yılı ilk yarısını tamamlayan yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen geçtiğimiz Cuma günü yarıyıl tatiline girdi. 9 Şubat’a kadar da tatil devam edecek.
15 günlük tatil de öğrenciler elbette dinlenecek ve ilk dönemin yorgunluğunu atacaklar. Ancak dinlenmenin yanında çocuklarımıza kitap okutmanın yollarını aramamız ve beraber oturup kitap okumamız son derece önemli bir konu.
***
İHTİYAÇ LİSTESİ SIRALAMASINDA KİTAP 235. SIRADA (!)
Geçtiğimiz günlerde Demokrat Eğimciler Sendikası (DES) “Kitap Okumama, Türkiye’nin En Önemli Sorunlarından Birisi Olarak Görülmelidir” başlıklı bir rapor yayınladı.
Bu rapordan birkaç rakam aktaralım:
Türkiye’de okuma alışkanlığı yok denecek kadar az. AB ülkelerinde yüzde 21 olan kitap okuma oranı, Türkiye’de sadece yüzde 0.01…
Türk halkı günde 6 saat televizyon izliyor, 3 saat internete giriyor, fakat kitap okumaya ancak yılda 6 saat vakit ayırıyor.
UNESCO’nun (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu) dünyadaki okuma alışkanlıkları raporuna göre Türkiye, kitap okuma oranında dünya ülkeleri arasında 86. sırada.
Türkiye’de ‘en çok okunan kitaplar’ ise genelde; fıkra kitapları, namaz hocası ve duâ kitapları…
Ayda cep telefonu ve iletişim masraflarına 213 lira ayıran 4 kişilik bir aile kitaba ise ayda değil, yılda sadece 6,5 lira ayırıyor!
Türkiye’de çoğu AB standardını taşımamakla birlikte bin 118 kütüphaneye çoğu ders çalışmaya giden öğrenciler olmak üzere yılda 18 milyon kişi giriş yaparken, 16 bin kütüphanesi bulunan ABD’de kütüphanelere yılda 1 milyar 400 milyon giriş yapılıyor.
Ülkemizde bin 118 kütüphaneye varken, 600 bini aşkın kahvehane bulunuyor.
BM İnsanî gelişmişlik raporuna göre, Türkiye’de kitap 235. sırada yer alan bir ihtiyaç malzemesi...
***
TELEVİZYONU, İNTERNETİ KAPAT, KİTAP OKU...
Türkiye’de 77 milyon insanı yakından ilgilendiren kitap okumama ‘derdi’ne acilen tedbir alınması gerekiyor. Özellikle çocuk yaşlarda kitap okuma alışkanlığının kazandırılması gerekiyor. 200’e yakın üniversitenin olduğu bir ülkede hâlâ 5 milyona yakın insanın okuma-yazma bilmemesi de Türkiye’nin ayıplarından birisi…
DES Başkanı Gürkan Avcı’nın şu tesbiti çok önemli: “Günde 10 sayfa kitap okuyan biri, ayda 300 sayfalık bir kitap okumuş olur. Ayda bir kitap okuyan bir insanın yaşadığı entelektüel, demokratik, insanî, vicdanî ve kültürel değişimi hiçbir devlet politikası sağlayamaz…”
“Televizyonu, interneti kapat, kitap oku” kampanyaları başlatılmalı...