"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ülkenin gündemi: Adalet

Mehmet KARA
25 Haziran 2017, Pazar
Bu yılın başlarında, bir programda “Adalet devletin temeli, adalet olmayınca hiçbir şey olmaz. Onun için ülkemizin en acil konusu adalete hak ettiği itibarı kazandırmaktır” demişti Başbakan Binali Yıldırım.

Devlet olabilmenin en önemli vasfı ve esaslarından birincisi adalettir. Adalet olmazsa kargaşa ve kaos olur, ahlâkî çöküntü olur. Hukuk ve adalet demokrasinin de vazgeçilmez unsurudur. Adaletin ve adalet duygusunun zedelenmesi, ülkenin birliğine, bütünlüğüne, refahına zarar verir.

15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsünün yıl dönümüne yaklaştığımız şu günlerde adalet kavramı ile adalet duygusu yoğun şekilde ülkenin gündeminde… 

Darbe teşebbüsüyle ilgili “ana dâvâ”lar görülmeye başlandı. Bundan sonra beklenen adaletin görevini yapmasıdır. Adalet mekanizmaları görevlerini yaparken de asıl olan müdahalelerin yapılmamasıdır. Adalete güveni sarsacak, demokrasiyi sekteye uğratacak tavırlardan uzak durulması ülkemizin geleceği için de son derece önemlidir.

***

Adaletin gündemde olmasının bir sebebi de Kılıçdaroğlu’nun 15 Haziran’da Ankara merkezinde yer alan Güvenpark’tan başlattığı ve 8-9 Temmuz günü İstanbul’a varması düşünülen “adalet yürüyüşü” oldu. Bu yürüyüşle birlikte adalet kavramını Türkiye’nin gündemine iyice yerleştirdi. 

Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “adalet yürüyüşü” ile ilgili olarak olumlu ve olumsuz birçok görüş ifade ediliyor, edilecek de… Öncelikle şu kuralı hatırlatalım. Şiddet ihtiva etmediği ölçüde yürümek demokratik bir haktır. 

Yürüyüşün başladığı gün cumhurbaşkanı ve başbakandan bir yorum gelmezken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sosyal medyadan Kılıçdaroğlu ve CHP’yi sert şekilde eleştiren cümleler dikkat çekmişti. Bahçeli bir taraftan, “CHP’nin, demokratik ve hukuk çemberinden taşmaması gerekirken, mal bulmuş mağribi gibi sokağa fırlayarak yürüyüşe geçmesi masumane değildir. Atalarımız boşuna söylememiş: Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş! Eskiye nazaran yollar yürümek için oldukça kullanışlıdır. Üstelik yol kenarları dinlenme tesisleriyle doludur. Ama yolda adalet yoktur” derken diğer yandan, “Herkesin yasalar içinde, demokratik adap ve ahlâk çerçevesinde toplanma, haberleşme, ifade, yürüme özgürlüğü vardır ve bunlar savunulmalıdır” demesi de enteresandı.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de bu yürüyüşü eleştirmesiyle hemen bir kutuplaşma konusu çıkıverdi. Kısmen de görüntü, 16 Nisan anayasa referandumundaki evet ve hayır bloklarının aynı yerde durmaları dikkat çekiyor. AKP, MHP, BBP yürüyüşü eleştirirken, DP ve SP yürüyüşe olumlu yaklaşıyor. 

Oysa adalet herkese lâzımdır. Adaletin işlememesi tek başına CHP’nin de sorunu değildir. Bugün belki kendisine lâzım değilse bile adalet yarın herkese lâzım olacaktır.

İktidarın görüşlerine değer verdiği Hayrettin Karaman’ın, “Adaleti herkes, her zaman ve her yerde istemeli, gerçekleşmesi için elden gelen gayret meşrû yollardan sonuna kadar sarfedilmelidir; bu hususta fikir ayrılığına yer yoktur. Her şeye rağmen bir ülkede, samimî olarak adâlete dikkat çekmek ve haksızlıkları önlemek için yapılacak meşrû eylemlerde bulunmak hem gerekli, hem de faydalıdır, ama samimî olmak şartı vardır” diyen Karaman’ın “adaleti istismar ederek ülkede fitne ve fesat çıkarmak, toplumun huzur ve istikrarını bozmak kimsenin hakkı olamaz ve böyle bir durum ortaya çıktığında engellenir” cümlesiyle bir bakıma “ikaz” etmesi de dikkat çekici.

Tıpkı, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun İstanbul yürüyüşü için de, “Elinde adalet pankartıyla dolaşmakla adalet gelmez. Halkı sokaklara çağırmak kimsenin yararına değildir. Yargı yarın sizi de dâvet ederse şaşmayın” demesi gibi... 

Millî Gazete yazarı Ahmet Yavuz dostumuz da bir bilgi paylaştı. Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken RP’nin kapatılma sürecinde merhum Erbakan’a, “İstanbul’dan Ankara’ya yürüyelim. Boğaz Köprüsü’nden bir milyon kişiyle geçelim” diye teklifte bulunmuş. Erbakan Hoca o dönemde buna ne cevap verdi bilemiyoruz, ama böyle bir yürüyüş olmadı. Ama insanlar 28 Şubat’ta sokaklarda şiddete başvurmadan başörtüsü yasağını protesto edip zincirler oluşturdular, parklarda oturma eylemleri yaptılar.

Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşü adaleti tartışılır olmaktan çıkarır mı onu bekleyip göreceğiz. 

“Bizde adalet eksiği yok, adalet fazlası var” diyeceğimiz günleri ümit ediyoruz. Bir de “adalet yürüyüşü”nün bir adaletsizliğe yol açmamasını temenni ediyoruz…

*** 

NOT: Ramazan Bayramınızı tebrik ederken, bayramın huzura, kardeşliğe ve adalete vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyoruz.

Okunma Sayısı: 3981
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı